Bir tüccara kullanmak üzere şartlı olarak yüz bin Türk lirası verebilir miyim?
Şartım; verdiğim paramın tamamını bana geri verinceye kadar her ay bin türk lirası bana vermesidir. Bu parayı almam caiz midir?
Hayır, böyle bir şartla parayı kullanması için tüccara vermek caiz değildir. Bu faizli bir muameledir ve helal olmaz.
Fakat, dinimizin helal kabul ettiği bir işle meşgul olan tüccara, kâr-zarar ortaklığı şartıyla para verebilir. Şöyle ki; “ Sana, bu ticari işte kullanmak üzere şu kadar para vereceğim, her ay veya her yıl kârın yüzde onbeşini bana ödeyeceksin.” diyen birisi, hissesi oranında zarara da ortak olmak şartıyla, bu parayı alabilir, caizdir. Bu bir şirket ortaklığıdır. Ortak olduğu nisbette zarara da ortak olması muameleyi faizli olmaktan çıkarmaktadır.
*
Biz İstanbul’da yaşıyoruz. Babamız “ölürsem, cenazemi Hasan Hocam yıkasın ve beni köyüme defnedin” diye bize vasiyet etti. Bu vasiyeti yerine getirmek mecburiyetinde miyiz?
Hayır. Bu vasiyeti yerine getirmeniz farz, vacib değildir.
Ekonomik imkan, zaman, iklim vb. durumlar müsait ise yerine getirmek şart değil mubahtır. Yani Hasan Hoca mümkünse yıkar, yoksa başka bir hocamız yıkar. Günah işlenmiş olmaz. Diğer yandan örneğin bir hanım eşine veya bir bey eşine; “ben ölürsem vasiyetim olsun evlenmeyesin” diye söylese, bu ifade, nassa (Ayet-i Kerime veya Hadis-i Şerif) aykırı olduğu için meşru değildir. Geçerliliği yoktur.
Vasiyet, ölüm sonrasıyla ilgilidir ve mirasçı (varis) olmayan birisini kendisine vasiyet ederek mal sahibi yapmaktır.
Ayrıca kul hakkı olan borçları, Allah (cc) hakkı olan oruç fidyesi, yemin keffareti, zekat, hac vb. konuları vasiyet etmek gereklidir, vacibdir.
(Hç)
*
Özel halimde kılamadığım namazlarımı kaza ediyorum. Bu yaptığım doğru mu?
Hayır. Doğru değil. Hayız(ay hali) ve Nifas(lohusalık) hallerinde hanımefendiler namaz kılmaz ve oruç tutmazlar.
Hüküm olarak Haramdır. Daha sonra Namazı kaza etmez ama Oruçunu kaza eder. Oruçu kaç gün tutamadı ise o kadar gün birbiri peşine kaza edebileceği gibi aralarla da tutabilir.
Özel hallerde değilde diğer zamanlarda kılınamayan namazları kadın-erkek her müslümanın kaza etmesi Farzdır.
*
İmam cemaate öğlen namazını kıldırıyorken ikinci rekatın secdesinde yetiştim. Ayağa kalkmalarını beklemeli miyim? İmama nerde uymalıyım? Namazı nasıl tamamlamalıyım? Sehiv secdesi gerekir mi?
İmam hangi rükündeyse niyet ve iftitah tekbirinden sonra imama uyarsınız. Size, ilk rekatı kaçırdığınız için *mesbuk* (rekat kaçıran) denir. *Niyetten sonra ayakta namaza başlama tekbiri alırsınız ki bu tekbiri ayakta almak şarttır.* Sonra imam secdede olduğu için siz de tekbir getirip secdeye varırsınız. Rükusunda yetişemediğiniz için 2. rekatı da kaçırmış olursunuz.
Bundan sonra 3. ve 4. rekatı imamla kılar, son oturuşta imam soluna “Es selamu...” deyince ilk iki rekatı kılmak için ayağa kalkarsınız. Sübhaneke, Euzü-Besmele, Fatiha ve ilave bir sure okur, rükû secde ile kaçırdığınız 1. rekatı kılarsınız. Sonra kalkar, Besmele-Fatiha ve Zamm-ı Sure okur kaçırdığınız 2. rekatı da tamamlar, son kadeyi yaparak selam verirsiniz. Sehiv secdesi yapmazsınız.
Kalın Sağlıcakla