Chp’de, Özgür Özel’in genel başkan seçilmesiyle başlayan “değişim” istemi, geride kalan bir yılı aşkın
sürede hangi aşamaya ulaştı? Kurultay kürsüsünden verilen sözler, kucaklayıcı dil, parti tabanının
sesine kulak verme beklentisi, il/ ilçe örgütlerinin oluşumunda yöre seçmenini istencinin dinlenecek
olması… Bunlar, bir siyasi partinin başarısında önemli etmenler… Parti tabanını dinlerseniz, onun
gücünü savsaklamazsanız, ona verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz, yanlışlarınızı “pişkinlikle” savunma
gereği duymazsanız, tabana “yurttaş” olduğunu kanıksatırsanız sorun büyük oranda çözülecektir!
Bunları halının altına süpürürseniz, “kurtardığınız” günü utku sayarsanız “inandırıcılığınız” olmaz!
***
Uzağa gitmeyelim… Genel seçimlerde, dönemin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu emeklilerin
aylıklarını/ bayram ikramiyelerini artıracaklarını, her gerçekleştirdiği miting alanında yinelemesine
karşın “neden” karşılığını bulamadı? Emekli aylığının artmasını, bayram ikramiyesinin “asgari ücret”
düzeyine ulaşmasını istemiyor muydu? Nüfusun “emekli” katmanı daha iyi aylıkla/ daha iyi ikramiye
ile/ daha iyi yaşayacağını bilmiyor muydu? Sanmıyorum!
Bir “inandırıcılık” eksiği olmalı! Seçmen, “iktidarla” Kılıçdaroğlu arasına bir “tartı” koyduğunda,
yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca yönetimi elinde bulunduran “iktidarın” yaptığı tüm beceriksizliklere/
ayrıştırmalara/ daraltmalara/ bungunluklara karşın başka bir “çekici” yanını görüyor demek ki!
Partinin üst koltuklarında oturanların bu olguyu araştırması gerekmez miydi? Bunca yıl “tek başına”
ülkeyi yönetmesini “salt” kendi başarısı olarak düşünmek, “muhalefetin” katkısını yok saymak
kanımca başlı başına “muhalefetin” inandırıcı olamayışın nedeni…
***
Chp, nasıl inandırıcı olacak? Sosyal medyada dikkatimi çeken bir paylaşım vardı. Belli ki, kullanıcı
gelişmeler karşısında beklenti içindeydi, ancak sonuç içine sinmemişti, paylaşımında şu sözlere yer
vermişti: Mitingse miting yapıyor, katılmıyorsunuz. Yürüyüşse yürüyüş yapıyor, katılmıyorsunuz. Basın
açıklaması yapıyor, uyarıyor. Kırmızı kart eylemi başlatıyor. Peki Allah aşkına ne yapmasını
bekliyorsunuz? Demokratik sistem içinde ne yapılması gerekiyorsa yapıyor. Yoksullara yardım için
çırpınıyor. Kent lokantaları açıyor. Emeklilere maddi destek sunuyor. Mağduriyet yaşayanların sesi
olmaya çalışıyor. Ve daha başka pek çok şey yapıyor. Peki, siz ne yapıyorsunuz?
Chp, miting/ yürüyüş/ basın açıklaması yapıyordu, üstelik “kırmızı kart” eylemi bile başlatmıştı; peki
neden tepkiler dinmiyordu? Özel dönemiyle Kılıçdaroğlu dönemlerini karşılaştırmak biri bir yanlışın
içine düşmek değil amacım; Kılıçdaroğlu’nun, “bilinmez beşlilerle” yürüttüğü birlikteliği başlarda
“belki” diyerek umutlanan, ancak gün geçtikçe “beşlinin” rengine bürünmeye çalışan, cemaatçileri
kucaklarken cumhuriyetin ilkelerini halı altına süpüren yanını unutmamak gerekir! Soran/ sorgulayan
seçmen bu özellikleri üzerinde barındıran Kılıçdaroğlu’nu “iktidara” neden yeğlemeliydi? Gözleri
göremezler “emeklileri” suçladılar bir de…
***
Genel Başkan Özgür Özel’in konuşma metinlerini, yaptığı açıklamaların altyapısını, terör/ Suriye/
ekonomi/ bölge bilgilerini, kampanya duyurularını kim yapıyor acaba? Gerçekten merak ediyorum!
Sosyal medya paylaşımında “peki, siz ne istiyorsunuz” diyor ya, sanki bilmiyormuş gibi… Hani günlerce
“asgari ücretin” otuz bin lira olmasını, olmaması durumunda “ya otuz/ ya yokuz” denildi de ne oldu?
Benzeri “emekliler” konusunda da yapılıyor! Yurttaşı beklenti içine sürüklediniz, umutlandırdınız;
“kırmızı kartla” avutmaya çalıştınız! Çatlasanız da, patlasanız da ne sizi dinleyen var, ne de
varlığınızdan dolayı ötelenen… Hani, “iktidarı” hangi kararından caydırdınız!
Bakın iş yerel yönetimlere dek sıçradı! Orantısız biçimde baskınlar, soruşturmalar yapılıyor! Bundan
sonra ne olacak? Geçtiğimiz günlerde Adana anakent belediyesi için de benzer sözleri kullanan
olmuştu! “Muhalefet” olan hiçbir yerel yönetimin, yurttaşın, gazetecinin, yazarın, düşünce ustasının
“yarını” konusunda kesin bilgi vermek doğru olmaz! “Chp ne yapmalı” demişti değil mi; peki, “Chp’li
olmaktan” başka bir amacı olmayan, ancak sorgulayan yurttaşların ne suçu var? Bunu çözecek
olanlar, çözüm üretecek olanlar da Chp’nin yönetiminde olanlar, “değişim” sözü verenler, tabanı”
kucaklayacağını söyleyenler…