Zaman zaman, ortaya bir Adana'ya otomotiv sektörürü yatırımı haberleri düşüyor..
Anlı şanlı ticaret ve işdünyası kuruluşlarımızın başındakiler de başlıyorlar Adana'ya otomotiv sektörünün yatırımının gelmesinin faziletlerini anlatmaya..
Otomotiv üretimi için, Adana'nın cennet olacağını idida ediyorlar, özellikle "yerli otomotiv'" yapımına soyunacak parababalarını Adana'ya yatırım yapmaya davet ediyorlar..
Daveti yaparken de, "siz gelin, biz de elimizi taşın altına sokacağız" diyeni de hiç yok..
Yatırım yapacak kişi ya da kuruluş, "tamam geliyorum ama, yatırımın yüzde 49'unu siz yapacaksınız" dese inanın anında ortadan yok olurlar..
Biz bu tür açıklama yapanları daha önce, Güney Koreli yatırım devi Hyundai Türkiye'de otomotiv üretmek için yatırım yapacak yer ararken görmüştük..
Türkiye, Ortdoğu, Afrika ve avrupa'da belirli bir satış hacmine ulaşan Hyundai, yıllar önce, nakliye masraflarını azaltmak ve Ortodğu, Avrupa ve Afrika pazarlarına daha egemen olabilmek için Türkiye'de fabrika kurmayı planına almıştı..
Yani Türkiye'yi üç kıtanın yatırım ve dağıtım üssü olarak düşünmüştü..
O amaçla hükümetin kapısını çalmıştı..
Adapazarı ve Konya ile ilgili talepleri reddedilince, fabrikayı Adana'da kurmak için girişimlere başlamışlardı..
Adana'da tesis kurma girişimi de devrin hükümeti tarafından olumlu karşılanmayınca, Hyundai de gitti Çekya'ya tesis kurdu…
Kazanan Çekya, kaybeden Türkiye olmuştu..
Tabii bir de Adana..
Hyundayi, Adana'da tesis kurmak için çalmadık kapı bırakmadığı o günlerde, bugün Adana'ya otomotiv yatırımı gelsin diyenlerin hiç birinden ses çıkmamıştı..
O zamanlarda bu anlı şanlı kişiler anlı şanlı makamları dolduruyorlardı..
Yatırımın önünü açacak siyasal iktidarın Adana'daki o dönem il başkanı ve iktidar partisinin milletvekillerine konuyu anlatıp, yetkililerle Hyundai'nin Adana'da yatırım yapmasını sağlamak için girişimlerde bulunup bulunmayacağını sorduğumda, hiç bir olumlu bakmamış, en kibar ifadeyle "o iş bizi aşar" demişlerdi..
O dev yatırımın, ulaşabildiğim iş dünyasının temsilcisi konumundaki kuruluşların yöneticilerinin de umurunda olmadığına tanık olmuştum..
Halbuki, Adana, o dev tesisin yapılabileceği arsayla doluydu..
Hyundai firması, deniz, hava ve karayolu ulaşımına sahip, ipekyolu üzerinde bulunan Adana'ya çok şey katacaktı..
Satış hacminin artmasıyla yatırımı belki de daha büyütecekti..
Onunla birlikte, bir çok yan sanayi Adana'ya gelecekti..
İşsizliğe çare olacak, halkın ve Adana'nın refahının biraz daha yükselmesini sağlayacaktı..
Ama olmadı..
Çünkü, ne siyasetçilerimiz, ne bürokratlarımız, ne de iş dünyası adına ahkem kesenlerimiz Hyundai'nin Adana'ya yatırım yapmasını istemediler..
Yatırımın önüne çıkarılan engeller karşısında sessiz kaldılar..
Belki de, sıcak odalarında koltuklarında otururken gelişmeleri izlerken bıyık altında gülmüşlerdi de..
O gün, somut bir yatırım girişimine destek vermeyenler bugün, sanal yatırımlara destek için kuyruğa girmişler..
Neymiş Adana'ya "yerli" otomotiv yatırımı gelsinmiş!..
Hadi canım sizde!..
O kadar istiyorsanız tamamı sizlere ait bir şirket kurun, milli yatırımcıları olarak milli otomotiv yatırımını siz gerçekleştirin..
Ona buna çağrı yapmaktan kurtulun!...