Kamuoyunun bilgi ve birikiminden çok "kedicikleri" ile tanıdığı Adnan Hoca ve grubuna operasyon çekildiği herkesin malumu..
Operasyon, yeni sistemin ilk operasyonu olması bakımından dikkati çekici..
Adnan Hoca, biz Türkçülerin tıpkı Fetullah Gülen hareketi gibi temkinli yaklaştığımız, Türkiye Cumhuriyeti için tehlikeli gördüğümüz yapılardan birisiydi..
Adnan Hoca ve ekibinin Türkiye'nin gündemine girmesi daha çok, kedicikler denilen açık seçik giyimli kadınlar nedeniyle olmuştu..
Bilinen bir başka özelliği ise Adnan Hoca ve ekibinin zengin çcuklarını sevmeleriyle..
Genellikle zengin çocukları ile manken ve sanatçılara çengel atıyorlardı..
Ama, Türkçüler, Türk Milliyetçileri özellikle de MHP'de siyaset yapmayı tercih eden Türk milliyetçisi kardeşlerimiz Adnan Hoca grubunu 1999'lardan, yani MHP'nin iktidar ortağı olduğu yıllardan çok iyi tanıyordu..
Hatta, en iyi tanıyan kişi de dönemin MHP'li Sağlık Bakanı Dr. Osman Durmuş'tu..
Adnan Hoca, 1999'larda Türk ulusuna en büyük komplolarından birini kurmuşlardı..
Türkün gen haritasının ABD'nin eline geçmesi için harekete geçmişlerdi..
Adnan Hocacıların komplosunun ilk farkına varan da Sağlık Bakanı Dr. Osman Durmuş olmuştu..
Olayı kısaca anımsayalım..
Adnan Hocacılardan Oktar Babuna adlı parlak bir genç için birden bire ilik kampanyası başlatılmıştı..
Sözde Oktar Babuna kan kanseriydi ve çok az kalan ömrünü uzatmak, hastalığın pençesinden kurtarmak için ilik nakline ihtiyaç vardı..
Aranan iliğin bulunması için Türkiye çapında ilik ve kan bağışı kampanyası başlatılmıştı..
Kampanyaya Akit ve Milli Gazete 16 sayfalık özel eklerle destek vermişlerdi..
Yoğun propagandaların etkisinde kalan halkımız stadyumlarda uzun kuryuklar oluşturmuş, Oktar Babuna'ya aranan iliği bulunması için ilik ve kan örneği vermek üzere saatlerce sırada beklemişti..
Toplanan ilik ve kan örnekleri, ABD'da bir kuruma gönderiliyordu..
Olayın farkına varan dönemin Sağlık Bakanı MHP'li Osman Durmuş; Oktar Babuna adı altında açılan kampanya ile Türk milletinin gen haritasının çıkarılmak istendiği ve toplanan kanların ABD'ye bu amaçla götürüldüğünü söylemişti..
Vay sen misin bunu söyleyen..
Osman Durmuş hakkında linç kampanyası başlatılmıştı..
Durmuş, halka, bir insanının hayatının kurtarılmasını önleyen vicdansız biri olarak empoze edilmişti..
O arada, kampanyada tam 160 bin kişiden ilik ve kan örneği alınmıştı..
Toplanan ve AD'ye gönderilen ilik ve kan örnekleri için Sağlık Bakanı Osman Durmuş tarafından soruşturma başlatılmıştı..
Osman Durmuş, aynı zamanda, ABD'ye giden ilik ve kanların Türk sağlık merciilerine iade edilmesi için girişimde bulunmuştu..
Ancak, Osman Durmuş ve haklı girişimleri nedeniyle Türk halkına "insanlık düşmanı" birisi olarak tanıtıldı ve istenmeyen siyasetçi ilan edildi..
Osman Durmuş'un talimatıyla Türkiye'de durdurulan kan ve ilik toplama kampanyası Avusturya'da sürdürülmeye çalışılmış, Sağlık Bakanlığı'nın uyarıları üzerine Avusturya da kampanyayı durdurmuştu..
Osman Durmuş, "Hazine değerinde" dedği ilik ve kan örneklerinin geri alınacağını söylemişti..
Sonra ne oldu dersiniz..
MHP baraja takıldı, meclis dışı kaldı..
Osman Durmuş milletvekili seçilemedi..
Bundan tam 4 yıl sonra, toplanan 160 bin şişe ilik ve kanın 120 binin kayıp olduğu ortaya çıktı..
2000 yılında Osman Durmuş'un 75 bin olarak tahmin ettiği ABD'de sadece bir kuruluşa kaçırılan ilik ve kan örneğinin 90 bin olduğu belirlendi..
1999'larda Osman Durmuş aleyhine yayın yapmak üzere ABD'lere muhabir gönderen gazeteler bile Adnan Hocacıların Oktay Babuna adına topladıkları ve yurt dışına kaçırdıkları 120 bin ilik ve kan örneğinin akibetini sorgular oldu..
O ilik ve kanların ne olduğu konusu hala kapkaranlık..
Geldik bugüne..
Osman Durmuş, o yıllarda Adnan Hocacıların bir oyununu bozduğu için aleyhine başlatılan kampanyayının da etkisiyle bugün siyasette yok..
Adnan Hoca ve bir kaç aylık ömrü kaldı denilerek adına 120 bin ilik ve kanın toplananan Oktar Babuna, sapasağlam olarak kedicikler, kedilerle birlikte gözaltına alındılar..
Adnan Hoca grubuna yöneltilen çok sayıda suçlamaların içerisinde kan olayı var mı bilmiyorum ama, yapılan operasyonlar, grubun belirlenen mal varlığı Osman Durmuş'un ne kadar haklı olduğunu tam 19 yıl sonra bütün Türkiye'ye gösterdi..
İlik ve kan toplamanın Türkün gen haritasını çıkarmak isteyen ABD'nin bir oyunu, Adnan Hocacıların bu oyunun bir ayağı olduğunu söyleyen Osman Durmuş ve diğer Türk milliyetçileri FETÖ konusunda olduğu gibi bir kez haklı çıkmışlardır..
Türk halkı, FETÖ gibi Adnan Hocacılar konusunda da Türk milliyetçilerine özür ve teşekkür borçludur…
******************
Dolar yükselen yıldız
Dolar yeniden yükselmeye başlayınca bir telaş ve komplo teorisileri furyasıdır gitmeye başladı..
Yok, piyasa yeni sistemi benimsememiş..
Yok, piyasa yeni sistemi kabul etmiş de Bakanı benimsememiş..
Onun için, yeni sisteme geçer geçmez dolar yeniden hızlı bir yükseliş sürecine girmiş..
Ekonomi belirsizliği sevmez beyler..
Sistemin ne olduğundan çok belirlsizliklere tepki gösterir piyasa..
Bugünlerde doların yükselmesinin birinci nedeni, iş dünyasının yeniden dolara yönelmesidir..
Eski sistemde siyasal iktidarın Türk lirasına dönün çağrısına uyan iş dünyası, özellikle de tekstilciler, dolara dönüş yaptı..
Türk lirasında zarar edince, çözümü dolara dönmekte buldular..
Tekstil sektörünün büyüklüğünü düşünürseniz, doların tepki vermesinin son derece doğal olduğunu da anlayacaksınız..
Kabul etmemiz lazım, hoşumuza gitse de gtmese de, dolar uluslararası ticarette kendini sağlama almanın yollarından birisidir..