Adana ile ilgisi olmayan, sahte Adanalı Puduhepa ile ilgili kültür yolu projesi aklıma bir başka kültür yolu projesi olasılığını aklıma getirdi..
Agusta – Magarsus Kültür Yolu..
Puduhepa’nın Adananın da içinde bulunduğu Kizzuvatna bölgesinin rahibinin kızı olması onu Adanalı yapmıyor.. Ancak, Puduhepa’nın Adana ile bağlantısı Kadeş Barış Anlaşmasını imzaladığı yer olma olasılığı bulunan bugünkü Sirkeli Höyüğü ile belki kurulabilir..
Ancak, Roma döneminde bir imparatoriçe var ki, Adana için çok büyük işler yapmıştı..
O kraliçe, Roma İmparatoru Agustos’ın eşi İmparatoriçe Livia Agusta’dır..
Livia Agusta, eşi tarafından Adana’nın koruyucusu ilan edildikten sonra Adana’ya hiç gelmemesine karşın sürekli ilgilenmiş, valilerden Adana ile ilgili raporlar almıştı..
Bu raporlar doğrultusunda, kentte hastalıkların yoğunluğu, sel baskınları nedeniyle Adana’yı daha kuzeye taşıma fikrine sahip olmuş ve bunu da gerçekleştirmişti..
Eşi İmparator Agustos ile birlikte kurduğu ve Batı’da “Agusta” kenti olarak tanınan Yeni Adana, kurulduğu MÖ 30’lu yıllardan MS dokuzunca yıllarda islam orduları tarafından yerle bir edilene kadar çekim merkezi olmaya başarmış bir kent olarak karşımıza çıkmaktadır..
Livia Agusta’nın özel sikke (para) bastırdığı Yeni Adana yani Agusta, batılı turistlerin akın ettiği bir kent olurken, Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak dinsel önem de kazanmıştı..
Luvia Agusta, büyük ve modern bir kent kurmuştu..
Seyhan Nehri’nde yapılan baraj gölünün altında kalmadan önce sadece on günlük bir inceleme fırsatı tanınan dönemin Adana Müzesi görevlisi mimar arkeolog Mahmut Akok tarafından yapılan araştırmada, antik kentin aslında zengin bir yerleşim yeri olduğu, kuzey-güney ve kuzeybatı yönlerine 1.000 ila 1.500 metre uzunlukta olduğu, kale surları ile çevrili olduğu, her biri 5,40 metre boyundaki mermer sütunlu yolla, 62 metre çapında oturum alanı olan açık hava tiyatrosuna sahip olduğu belirlendi.
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nden Doktor Öğretim Üyesi Fatih Erhan, baraj inşaatı sırasında Amerikalı mühendislerin, hamam kalıntısı, tiyatro, sütunlu cadde gibi bir antik kentin içinde olması gereken yapıların ortaya çıkartıldığını, ancak kentin henüz tam olarak keşfedilemediğini söylüyor.
Fatih Erhan, “Kent, hem Yunan hem Anadolu kültürünün özelliklerine sahip. Büyük bir yapılaşma, o dönemde tiyatro yapılmış, demek ki bayağı bir nüfus var. Sütunlu cadde, doğu, kuzey ve güneyinde hamamlar, villalar bulunuyor. Bunlara ek olarak nekropolis (mezarlık) alanı var. Kendi başına bir antik kentte bulunması gereken tüm yapı stokuna sahip bir antik kent.” diyor.
Batıda hala anlatılan kent, Adana için bir kültür projesi olabilir..
Adana Büyükşehir Belediyesi Liva Agusta Kültür Yolu Projesiyle Adana’ya turizm açısından büyük bir fırsat yaratabilir.
MÖ Yedinci yüzyılda kurulan bugünkü Karataş ilçesi sınırlarındaki Magarsus antik kenti ile birleştirilerek oluşturulacak Luvia Agusta – Magarsus Kültür Yolu Adana’yı güneyden kuzeye bir hat olarak kültür ve turizmde öne çıkaracaktır..
Kültür Yolu doğal olarak dünyanın ilk yerleşim yerlerinden olan Tepebağ Höyüğünü de içine alacak; Sirkeli Höyüğü, Misis ve Tufanbeyli Şar/Komana ile bütünleşecek Kültür Yolu, Adana’yı tarihine uygun olarak kültür ve turizm başkenti yapacak, Batılı turistlerin birinci tercihi yapacaktır..
Agusta, Tepebağ Höyüğü, Magarsus, Sirkeli ve Misis höyükleri, adı kurulduğu günden beri Adania, Adanya, Edene, Adana şeklindeki ufak tefek oynamalarla adı hep Adana olan kenti geçmişten geleceğe bağlayan çok önemli tarihsel alanlardır.
Bu saydığım yerlerde insanlığın geçmişi, tarihi yatıyor..
Yüreğir Belediyesi Misis'te çok önemli bir hizmete imza atıyor.. Sirkeli Höyüğünde kazılar devam ediyor..
Anavarza'dan hala tarihten günümüze ulaşan miraslar çıkıyor.. Tepebağ'da Büyükşehir Belediyesi'nin ve Seyhan Belediyesinin küçük dokunuşu dışında henüz ciddi bir girişim bulunmuyor..
Unutmayalım ki, elit, para harcayan turistlerin tercih ettiği turizm destinasyonları tarih ve kültür turizmi destinasyonlarıdır..
Anavarza, Misis, Puduhepa'nın tarihin ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Barış antlaşmasını imzaladığı yer olduğu yönünde Hititologların tahminde bulunduğu Sirkeli Höyüğü ve Tepebağ'ıyla, Seyhan Baraj Gölü altında yatan Roma İmparatoru Augustos ve karısı Livia Augusta'nın kurduğu ve özel para bastığı "Yeni Adana" antik kentiyle, Magarsus'uyla, Adana'yı tarih ve kültür turizminin her dalında yoğun ilgi çekecek, kültür turizminin başkenti olacak zenginliğe sahiptir..
Tek eksik olan binlerce yıl öncesinden bizlere miras kalan tarihsel ve kültürel zenginliklerimize sahip çıkabilmek, onları insanlığın ortak mirası olarak kültür ve tarih turizmine açabilmek..
Bunun yolu, bana göre Adana Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yaşama geçirilecek adına ister Agusta – Magarsus Kültür Yolu, ister Magarsus – Agusta- Şar Komana Kültür Yolu densin, Kültür Yolu Projesi’dir.
Kültür Yolu’nın yaşama geçmesi için de tek umut, Seyhan Belediye Başkanlığı döneminden beri özellikle Teğebağ, Ulucami, Büyüksaat, Kayalıbağ gibi kentin tarihsel bölgelerinde KUDEB eliyle yaptığı restorasyonlarla tarihe can veren Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’dır..
Osmanlı bağnazlığı, Osmanlı ve Arap yapıtlarına olan muhabbetleri nedeniyle kültürle ilgili merkezi yönetimin Adana’nın Kültür Yolunu oluşturacak bir projeye destek vereceklerine pek inanmıyorum..
Onun için , Adana’nın kültür ve turizm başkenti olabilmesi için tek umut olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ görüyorum..