Malum, Adana'da ASKİ sevdalısı bir zam-ı muhterem vardı..
Önce, Adana'ya yaptığı "hizmetlerden" pişmanlığını dile getirmiş veda etmişti..
"ASKİ" sözcüğüne olan aşkı nedeniyle Ankara'nın ASKİ'sinin başına geçmek istemişti..
Adanalı ülkücülerin yoğun gayretleri sonucunda Ankara ASKİ'nin başına geçme hayalini gerçekleştirememişti..
Sonrasında, yeniden Adana'nın ASKİ'nin tepe yönetici olmak için çaba harcamıştı..
Tabii, bu da sonuçsuz kaldı..
Haliyle ne Ankara'da, ne Adana'da yanıp tutuştuğu ASKİ'sine kavuşamadı..
Denilenlere göre, aşkına kavuşmak için bir seçenek daha varmış..
O da, "ASKİ" aşkını Adana ve Ankara'dan sonra Manisa'nın ASKİ'sine yöneltmekmiş..
Duygularını MASKİ'ye yoğunluştırmakmış..
Bir iddia, o yönde çabalara girdiği yolunda…
"Ben ASKİ'siz yapamam" diyormuş, çektiği aşk acısına dayanamayan dostlarının verdiği akıl ile Manisa'da ASKİ olduğunu öğrenmiş ve oraya yönelmek için harekete geçmiş..
Olur mu olur diye bir söz var ama, bu söz burada geçerli değil kanımca..
Adana'nın, Ankara'nın ASKİ'si olmadıysa Manisa'nın ASKİ'si hiç olmaz..
Hem onun başka bir sevdalısı varmış!…
***********************
Bir de kendi seçmenini açıklasaydı
İP Genel Başkanı Meral Akşener, eline kağıt kalemi almış, İstanbul'da 31 Mart'ta sandığa gitmeyen seçmenlerin seceresini çıkarmış..
Meral Hanıma göre, 2 milyon 780 bin CHP'li, 3 milyon 700 bin AKP'li sandığa gitmemiş..
Partililerine, CHP'lileri 2 milyon 780 bin seçmeni sandığa götürmek, 3 milyon 700 bin AKP'li seçmeni de tek tek arama görevi vermiş..
Meral Akşener'in hesabına göre, CHP ve AKP dışındaki partilerin mensupları tulum olarak sandığa gitmişler..
Öyle olmadığı, İstanbul'lu yakın dostlarımdan biliyorum..
AKP'li bazı tanıdıklarımız gibi MHP'li ve İP'li dostlarımızdan bazılarının da sandık yerine pikniğe, balığa, tatile gittiğini yakından biliyorum..
Bence, Meral Akşener, bir daha hesap kitap yapıp, kendi partisinden sandığa gitmeyenlerin sayısın saptayıp, sandığa giden partililerinden öncelikle onları sandığa götürmeleri talimatını vermeli…
Hem böylece, CHP ve AKP'lilerin yanında kaç İP'linin sandığa gitmediğini de öğrenmiş olurduk..
**************************
Koltuğunu garantileyen bürokrat
Adana Büyükşehir Belediyesi'nde son günlerde bir üst düzey bürokratın yüzünde güller açıyormuş..
Bürokratın yüzünda güller açmasına, sinsi sinsi gülmesinin nedeni makam ve koltuğunu garatiye almasıymış..
Türkiye Türkçesi Ağızlar Sözlüğü'ne adının anlamı "sinsi" olan, aynı zamanda Arapça kökenli ad olarak mızrak ve süngü anlamı da taşıyan güller açan bürokrat, son günlerde yaptığı girişimlerin sonuç verdiğini ve Başkan Karalar'dan koltuğunda kalma sözü aldığını gülücükler saçarak anlatıyormuş..
Duyunca çok şaşırdım..
Halbuki, Sözlü için, Zeydan Karalar'a dinsel içerikli saldırı yapacak kadar başkanına bağlıydı..
Hüseyin Sözlü ile o makama gelen ve araya bir milletvekili aday adaylığı, bir de ilçe belediye başkan aday adaylığı sıkıştırmış, mazide de vatandaşın kendisine olan tepkisi yüzünden MHP'nin açık ara kazanacağı seçimi yitirmesine neden olmuş bu bürokrat, 31 Mart seçimleri sürecinde de son ana kadar Sözlü'nün yanında olmuş birisiydi..
Sözlü'nün mahalle toplantılarında en önde sanki mahalle sakini gibi poz veriyordu..
Hatta, Sözlü'ye destek için o dönemin CHP Adayı, bugünün Başkanı Zeydan Karalar'a ayetler üzerinden saldırmayı bile ihmal etmemişti..
Yani adının Arapça anlamıyla Karalar'a mızrakla saldırmış, süngülemek istemişti..
İşte bütün bunları bilen Büyükşehir çalışanları, şimdilerde o üst düzey bürokratın, "İşimi hallettim. Yerimde kaldım" diyerek, yüzündü güller açmış vaziyette gülücükler saçarak ortalıkta dolanmasına akıl sır erdiremiyorlar..
Doğrusu mızrak gibi bürokratın görevde kaldım sözü de, yüzünde güller açarak, etrafa gülücükler saçarak gezmesi de bana inadırıcı gelmiyor..
Algo operasyonu yapıyor, Başkan Karalar'a yanaşmak için zaman kazanmaya çalıştığını tahmin ediyorum..
Zeydan bey kibar adamdır yapar mı bilmem ama, ayetlerle yaptığı saldırı tokat gibi yüzüne vurulup, kapının önüne konulursa hiç şaşırmam..
Hatta, kutsal kitabın siyasete hesap edildiği o açıklamanın hesabının sorulup, defterinin en kısa zamanda dürülmesini de açıkcası bekliyorum...