Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kamal Atatürk, çağımızın olduğu kadar tarihin en ileri görüşlü liderlerinin başında gelir..
Zaten, ileri görüşlü olmasa lider olamazdı ama, Atatürk, yaşamın her alanında öngürüsü ile Türk halkına yol göstermiştir..
Daha Suriye'de görev yaparken çıkardığı Türk Dünyası adlı gazetede cumhuriyeti anlatan yazılar yazmıştı..
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu o yıllardan işaret etmişti..
Sovyetler Birliği'nin yıkılacağını daha Lenin döneminde söylerken, onun ölümünden sonrakilerin dar görüşlülüğü nedeniyle Türkiye, Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığına kavuşmasına hazırlanamadı..
Atatürk'ün ileri görüşlülüğüne bir örnek de akaryakıt konusundadır..
Atatürk'ün bu konuda öngörüsünde ne denli haklı olduğu Avrupa ülkelerinin uygulamasıyla bir kez daha net biçimde anlaşılıyor..
Avrupa ülkeleri 30 yıl önce biyodizele geçti..
Bin yılın dahisi Atatürk, biyodizelin önemini sağlığında vurgulamış, ilk adımları atmıştı..
1934 yılında, yani bundan tam 85 yıl önce biyodizel yakıt üretimi için talimat vermişti...
Çünkü, Atatürk, kurtardığı toprakların, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin petrol yataklarının ülkeye yetmeyecek denli kıt olduğunu bilincinde ve Türkiye'nin tam bağımsızlığının korunması için tarım ve sanayileşmeye önem verdiği gibi yakıt konusuna da önem veriyordu..
Yakıtta da dışa bağımlı olmamak gerektiğinin bilinciyle, bitkisel ürünlerden biyodizel yakıt üretmeyi hedeflemişti..
Biyodizel üretimini denemelerini de Atatürk Orman Çiftliği'nde başlatmıştı..
Atatürk'ün uçmağa varışından sonra iktidara gelen mandacı zihniyetler, Atatürk'ün Türkiye'nin dış bağımlılığını engelleyecek projesini rafa kaldırdılar..
Ülke de o politakalarla bugünlere geldi..
********************
Japonlardan kardeş desteği
Her yıl 24 Nisan öncesinde olduğu gibi Ermeni diasporası ve Türkiye düşmanlarını sözde Ermeni soykırımının kabulu için yoğun kulisler yaptılar..
Bir çok ülke çeşitli siyasal hesaplarla sözde Ermeni soykırımını tanıdığın açıkladılar..
Ermeni diasporasının sözde soykırımı tanıması için kulis yaptığı ve teklif götürdüğü ülkelerden birisi de Türkiye'nin kan kardeşi Japonya oldu..
Turan halklarından, dolayısıyla Türklerle kan ve arabalık bağı bulunan Japonlar, Ermenilerin soykırımı tanıma teklifini reddetti..
Japonya'nın bu kararını ülkenin en büyük yayın kuruluşlarından NHK World, 24 Nisan sözde Ermeni soykırımı için Ermeni diasporasının Japon devletine 'gelin bu yıl soykırımı siz de tanıyın" teklifine Japonlar olumsuz yanıt verdiğini ve Ermenilerden her yıl aynı teklifi getirmemelerini istediğini dünya kamuoyuna aktardı.
Haberin devamında bizler için çok önemli bir ayrıntı daha var..
Ermeni diasporası, tanıma teklifinin reddi üzerine bu kez Japonya'ya "peki şimdilik soykırımı tanımayın ama, gelin Türklerin yaptığı katliam için diktiğimiz soykırım anıtına çiçek bırakın. Bakın dün Türklerle aynı dine inanan (islam) ve Türklerin ümmet dedikleri Arap dünyası Ermeni soykırımını tanıyarak, soykırım anıtını ziyaret etti ve Türk kamuoyunda haber bile olmadı. Siz Japonların endişelenmesine hiç gerek yok" diyerek ikinci bir teklif sundular..
Japonlar, Ermenilerin bu teklifini de "bizim ülke dinamiklerimiz ve Türklere bakış açımız farklı" diyerek reddettiler..
Japonya'nın Ermenilerin iki teklifini de geri çevirmesinin Türkiye'nin diplomatik bir başarısı olduğunu asla sanmayın..
Japonlar, tarihsel bağlar, Turan soyu içinde aynı kandan gelen toplum olarak Türkiye Türklerine yönelik teklifleri elinin tersiyle itti.
Dil ve kültürel bağları, siyasal çıkarların üstünde tuttular..
Bir Turan halkı halkı olarak, kardeş bir diğer Turan halkı aleyhine olacak önerileri düşünmeden geri çevirdiler..
Dünyaya din kardeşliği gözlüğüyle bakanların değil Turan bağı, kan kardeşliği gözüyle bakanların birbirlerinin gerçek dostu olduklarını kanıtladılar..
Teşekkürler Japonya ve Japon halkı…