Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçirdiği zorlu ameliyatın ardından siyasal sahneye güçlü bir dönüş yapıyor. Bu dönüşün ilk durağının Adana olması ise sadece bir tesadüf değil; bilinçli, anlamlı ve çok katmanlı bir tercih. MHP Adana İl Başkanı Yusuf Kanlı’nın yaptığı açıklamayla kamuoyuna duyurulan bu ziyaret, hem Adana halkı hem MHP teşkilatları hem de Türkiye siyaseti açısından ciddi bir anlam taşıyor.
Devlet Bahçeli, Türk siyasetinin en istikrarlı, en dirençli figürlerinden biri. Uzun süredir genel başkanlık koltuğunda oturması ve kriz zamanlarında sergilediği duruşla hafızalara kazınmış bir lider. Onun yeniden sağlığına kavuşması ve sahalara dönmesi, MHP camiası için başlı başına bir moral kaynağı. Ancak Adana’ya yapacağı bu özel ziyaret, bunun da ötesinde bir mesaj içeriyor.
Neden Adana?
Bahçeli’nin doğup büyüdüğü topraklar olan Adana, onun siyasal kimliğinin en temel yapı taşlarından biri. Çukurova’nın bereketli topraklarında büyüyen bir lider olarak Adana, Bahçeli için sadece bir şehir değil; bir aidiyet, bir kök, bir bellek demek. Siyasi hayatı boyunca Adana’yı hiçbir zaman unutmayan Bahçeli, şimdi siyasal yeniden doğuşunun simgesel ilk adımını yine bu şehirde atmaya hazırlanıyor.
Ziyaretin olası tarihinin Sarıçam Belediyesi tarafından yaptırılan Ferdi Tayfur Sanat Müzesi'nin açılış töreninin olacağını düşünüyorum. Bu sembolik açılış, kültür ve siyasetin iç içe geçtiği bir sahne sunarken, Bahçeli'nin halkla buluşması için de özel bir zemin oluşturacak. Bu sadece bir müze açılışı değil; liderin halkına, köklerine ve geleceğe verdiği önemin bir yansıması olacak.
MHP teşkilatları için büyük moral
Bahçeli’nin Adana ziyareti, MHP teşkilatları için de yeni bir dinamizm anlamına geliyor. Özellikle yerel seçimlerin ardından moral motivasyonu tazelemek isteyen parti örgütleri için bu ziyaret, adeta bir yeniden diriliş vesilesi olacak. Sadece Adana’da değil, Türkiye'nin dört bir yanındaki MHP’liler bu ziyareti dikkatle takip edecek.
Türk siyasetinde yankı uyandıracak
Devlet Bahçeli'nin yeniden sahneye dönüşü, sadece partisinin değil, Türk siyasetinin de dengesini yeniden şekillendirecek bir gelişme olacak. Bu ziyaret, Bahçeli’nin yalnızca sağlığına kavuştuğunu değil, aynı zamanda politik misyonuna daha güçlü bir şekilde devam edeceğini de gösterecek. Liderlerin sembollerle konuştuğu bir çağda, Bahçeli’nin bu ziyareti de güçlü bir mesaj olarak okunmalı.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli’nin Adana ziyareti; bir liderin halkına duyduğu vefanın, siyasete duyduğu sorumluluğun ve Türkiye’ye duyduğu sevdanın güçlü bir ifadesidir. Bu ziyaret, sadece geçmişin izlerini taşıyan nostaljik bir buluşma değil; geleceğe dair umutların ve yeni başlangıçların da habercisidir.
**
Müjdeye doyduk, emeklilik de yeniden keşfedildi!
Yandaş medyanın sabah akşam müjde bombardımanına tutulmaktan, artık hangisi gerçek, hangisi eskiye makyaj çekilmiş anlayamaz olduk. Son "büyük müjde" ise ev kadınlarına emeklilik hakkıymış. Evet, yanlış duymadınız, yıllardır var olan, kullanılmış, hatta on binlerce kadının yararlandığı bir uygulama, şimdi sanki yepyeni bir keşifmiş gibi tekrar vitrine çıkartılıyor. Hani uzaya çıkan ilk Türk’ten sonra, şimdi de emekli olan ilk ev kadını yapılacak neredeyse.
Bakıyoruz gazeteye; manşet atılmış, yorumcular sıraya girmiş, alkışlar kopmuş: “Ev kadınlarına emeklilik geliyor!” E, zaten gelmişti? Hani o eski Türkiye var ya, şimdi her fırsatta yerilen, işte o dönemde, 1990’larda, ev kadınlarına isteğe bağlı sigorta imkânı tanınmıştı. Bağ-Kur’la, SSK’yla, yıllarca prim ödeyip emekli olan binlerce kadını ne yapacağız? Onlar acaba hangi evrende yaşıyordu?
Ama artık mesele uygulama değil, algı. Yani dert şu: Var olanı yeniden ambalajlayıp, halka "ilk kez yapılıyor" diye sunmak. Bu taktik, yandaş medya için yeni değil. O kadar alıştılar ki buna, neredeyse Cumhuriyet’in ilanı bile "yeni müjde" olarak verilecek yakında. Her sabah bir müjdeyle uyanıyoruz ama cebimiz boş, soframız sade, hayatımız zor. Olsun, müjde var ya! Onunla ısınıyoruz, onunla doyuyoruz.
Yandaş medya sağ olsun, gerçek ile kurgu arasındaki sınırı buharlaştırdı. Onlara göre, her şey bugün başlıyor, her şey ilk kez yapılıyor. Geçmiş yok, hafıza yok, arşiv yok. O yüzden ev kadınlarının emekliliği de 2025 Türkiye’sinin büyük icadı oluveriyor.
Velhasıl, müjdeye doymuş halkın bu yalanlara karnı tok. Gerçek müjde, ancak somut adımlarla, icraatla, insanların hayatına dokunarak verilir. Yoksa bu kurgular, bırakın umut olmayı, artık tebessüm bile ettirmiyor. "Yalandan kim ölmüş?" demiş eskiler. Biz de artık gülüyoruz sadece.
**
Mevlüt Abi’nin Günlüğü – “Rozetler değişir, menfaatler kalıcıdır”
Bugün sabah çayımı yudumlarken bir haber düştü önüme: Yenişehir ve Karacabey’in belediye başkanları, İyi Parti'den AK Parti'ye geçivermiş. Hani böyle akşam İYİ’ydiler, sabah AK’landılar… Vallahi gözümüzün önünde yaşanan siyasi metamorfoz bu kadar olur!
Sebep neymiş? İlçenin yarınlarıymış... Yahu bu “yarınlar” denen şey ne zaman gelse, birileri bugünkü oyunu satmış oluyor. Kimin yarını bu? Seçmenin mi, yoksa belediye meclisinde ellerini ovuşturan müteahhitlerin mi?
"Rozet değişebilir, ama hizmet aşkımız baki" demiş başkan. Doğru, hizmet aşkı baki... ama hizmet ettikleri mahalle nedense hep iktidarın etrafındaki müteahhit mahallesi! Mahallenin gerçek halkı hâlâ altyapı diye dua okuyor.
Dün meydanlarda "bu düzen yıkılacak" diye bağıranlar, bugün o düzenin bayrağını taşıyor. Ne diyeyim, bunlar siyasi Sivas kangalı gibi: Hangi kapı et verirse oraya gider. İlke yok, ideoloji yok, sadece rasyonel çıkarlar var. Eline hesap makinesi almış, nereden kaç kaldırım döşenir ona bakıyorlar.
İçimden geçiyor: Bu kadar kıvrak olsalardı olimpiyatlara senkronize jimnastikte gönderirdik sizi. Bari madalya getirirdiniz memlekete. Ne de olsa siyasi takla konusunda dünya çapındasınız!
Ama yine de üzülme Mevlüt… Sandık diye bir şey var. Seçmen bir gün eline mührü alınca, o mühürle sadece partiye değil, bu türlü dönüşüm geçirenlere de bir “damga” vurur. O damgayı yiyen bir daha kolay kolay toparlayamaz.
Velhasıl, bugün de siyasetin lahana turşusu kısmına tanıklık ettik. Ne perhiz, ne turşu, bu bildiğin menü dışı!