Bir okul inşaatı, bir sitenin, binlerce insanını yaşamının karartır mı, korkulu rüyası olur mu?
Evet olur..
Evet, bir okul inşaat koca bir sitenin belalısı, korkulu rüyası oldu.
Yeşilyurt Mahallesi’nde Ömer Haluk Özuçak İlkokulu’nun yeni binası binlerce insanını kabusu oldu..
Neden yapıldı bilmiyorum ama, Evren Sitesi’ne (Kooperatifine) ait arsa çeşitli nedenlerle önce Seyhan Belediyesi’ne geçmişti..
Sonrasında o arsanın büyük bölümüne önündeki Ömer Haluk Özuçak İlkokulu yerine yeni binası inşa edildi..
Okul binasının yapılmasıyla, Evren Sitesi sakinleri sık sık kanalizasyon taşkınlarıyla boğuşmaya başladılar..
Sitenin ana kanalizasyon sistemine bağlanan kanalizasyonunu okul inşaat yapımım sırasında iptal edilerek okula ait kanalizasyon sistemine başlandı..
Evren Sitesi’nin daha geniş olan kanalizasyonu, daha küçük boyuttaki okul kanalizasyonu bağlandı..
Hem bağlandığı kanalizasyonun daha küçük olması, hem yön değişikliği nedeniyle, en küçük yağmur yağdığında kanalizasyon suları geri teperek Evren Sitesi bodrum ve Zemin katları , asansör boşlularının doldurmakta..
Bunun son örneğini cumartesi günü yaşadık..
Sağanak yağışla birlikte, kanalizasyon suları Evren Sitesini adeta işgal etti..
Site sakinleri kovalarla suları boşaltmaya çalıştı..
Asansörler sular altında kaldı..
Taşan kanalizasyon suları nedeniyle kullanılamaz durum gelen koltuklar çöpe atıldı..
Sorunun çözümü belli aslında..
ASKİ, Evren Sitesinin kanalizasyon hattının, okulun kanalizasyon sisteminden ayırarak, okul inşaatından önce olduğu gibi düz hat üzerinden Kara Afat Caddesindeki kanalizasyon hattına bağlandığında sorun çözülmüş olacak.
Okulun inşasıyla başlayan bu kabus, ASKİ’ye de daha önce defalarca iletilmişti..
Ancak her nedense, ASKİ, bir yakın daireye binlerce sakini olan sitenin bu sorununa bugüne değin duyarsız kaldı..
ASKİ’den yönetim yakın zamanlarda değişti.
Adana’nın değerli bürokratlarından Mansur Aladağ ASKİ Genel Müdürlüğü görevine getirildi..
Umarım, genel müdür değişikliği, ASKİ’de alt kadrolarda da olumlu değişime neden olur ve görevi altyapı sorunlarının çözmek olanlar koskoca bir sitenin sorununa çözüm odaklı bakmaya başlarlar..
Ya da en azından, sorunu iletenler sitedeki apartman yöneticileriyle, “Biz orayı yapmamış mıydık” diyerek kafa bulma cesaretinin gösteremezler..
Cemal Dönmezer’in ardından…
Bir Türkçü kardeşimizi, ağabeyimiz daha sonsuzluğa uzandı..
Türkçü büyüğümüz Cemal Dönmezer, sayrılıkla geçen hastane günlerinden sonra uçmağa vardı..
Yaşamı boyunca Türkçülükten ödün vermeyen Cemal Dönmezer, son yıllarında bir Türkçülük için mücadele ediyordu..
“Milliyetçi Toplumcu Gök Devrim Hareketi” adı altında Türkçü mücadele veriyordu..
“Gök Devrim Milliyetçi Toplumcu Grubu” adıyla Türkçüleri bir araya topluyor, çay sohbetleriyle kaynaşmayı, ideolojik derinlik sağlamaya çalışıyordu..
25 Ağustos’ta sosyal medya hesabından yaptığı iki paylaşım, adeta 20 Eylül’deki uçmağa varışı haber veren bir veda gibiydi;
Biri şöyleydi:
“Benim değerli kadim dostlarım Hacı Leylekler..
Sizlere hayırlı yolculuklar..
Burada… Olympostta sizlerle vedalaşmak için bekliyoruz..
Gözlerimiz semada.. Bugün yarın..
Yeni veda…
Yine veda..
Bir yerde kök salanlar mı daha mutlu.. Daha doğruyu yakalamış..
Yoksa hep yolda olmak için yola çıkan yolcular mı?..
Bunu çözemedim.
Her seçiş bir vazgeçiştir dedim ama.. Her ikisinden de vazgeçemedim..
Akıl hikmete erdi.
Her şeyi öğrenmemiş bile olsam.. Çok şey öğrendim.. Ama zaman bitti.. Ömür tükendi…
İnsanoğlu ne kadar çaresiz..”
Aynı günkü ikinci paylaşımında da, Bilge Kağan’ın “zamanı Tanrı yaşar, kişi oğlu hep ölmek için yaratışmış!../Öd Tengri aysar, kişi oglı köp ölgeli” sözüyle uçmağa varacağını haber veriyordu
Yeri Tanrıdağı olsun, tini erinç bulsun..
Yaşamı Türkçü mücadeleyle geçen, MHP’nin merhum lideri Alparslan Türkeş’e de ayrı bir sevgi ve saygıyla bağlı olan Cemal Dönmezer’i, kendi kaleme aldığı ve gençlik yıllarındaki mücadelesini/anılarını anlattığı “Gencecik Çocuklardık 1-2” başlıklı yazılarıyla saygıyla anmak istiyorum:
“GENCECİK ÇOCUKLARDIK.. -1-
KARAKÖY VE KADIKÖY VAPUR İSKELELERİNDE ÖTÜKEN VE DEVLET DERGİSİNİ SATAR TOPLADIĞIMIZ PARAYA HARÇLIKLARIMIZI EKLEYİP TÜRKÇÜLER DERNEĞİ VE GENÇ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATININ BULUNDUĞU BİNAMIZIN KİRALARINI ÖDERDİK..
BU DERGİLERİN MALİYETLERİNİ DE YAŞLI AĞABEYLERİMİZ EMEKLİ MAAŞLARIYLA KARŞILARLARDI.. HER AY BU DERGİLERİN BASILMASI İÇİN BELKİ DE EVLERİNDE GEÇİM SIKINTISI YAŞARLARDI..
VE BİZ ŞEREFLİ İDEALİST OCAKLI ÇOCUKLARDIK..
BEŞ KURUŞ PARAMIZ YOKTU.. SİYAH TAKIM ELBİSELERİMİZ YOKTU.. HAVALI PAHALI CEP TELEFONLARIMIZ DA YOKTU..
KARA KALPAKLARIMIZ VARDI ... GURURLA TAŞIDIĞIMIZ..
ALTIMIZDA NASIL VE HANGİ KAYNAKLARDAN ALINDIĞI BELİRSİZ ARABALAR YOKTU..
OTOBÜS PARAMIZ BİLE YOKTU..
BEYAZITTA ÜNİVERSİTEDE OLAY ÇIKTIĞI HABERİ GELDİĞİ ZAMAN AĞABEYLERİMİZİ KORUMAK İÇİN BEŞİKTAŞTAN BEYAZITA KADAR MARŞLAR SÖYLEYEREK.. KOŞARAK YETİŞİRDİK..
SİZ BU NESİLİN ÖYKÜLERİYLE KOLPA YAPIYORSUNUZ..
YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM..
CEMAL DÖNMEZER (BEŞİKTEN MEZARA KADAR ÜLKÜCÜ)
GENCECİK ÇOCUKLARDIK -2
PAZAR SABAHLARI ERKENDEN DERNEKTE TOPLANIR BEŞİKTAŞTAN OTOBÜSLE SARIYERE KADAR ULAŞIR ORADAN DA BAHÇEKÖYE KADAR UZUN BİR YOLU YÜRÜYEREK AŞARDIK..
KAFAMIZDA KARA KALPAKLARIMIZ.. SIRTIMIZDA YÜZLERCE KİLO TEKSİR KAĞIDINI TAŞIYARAK..
HEM OTOBÜSLERDE .. HEM DE YÜRÜDÜĞÜMÜZ YOLLARDA ETRAFI MARŞLARIMIZLA ÇINLATIRDIK..
BAHÇEKÖYDE ORMAN FAKÜLTESİ VE ORMAN YURDU BİZİM AĞABEYLERİMİZİN HAKİMİYETİNDEYDİ.. (O YILLARDA BİZDEN BİR YAŞ BÜYÜKLERİMİZE AĞABEY DERDİK)
ORADAKİ İSTANBULDA KULLANABİLECEĞİMİZ YEGANE TEKSİR MAKİNASINDA GENÇ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATININ HAFTA İÇİ LİSELERİN KAPILARINDA DAĞITILACAK BİLDİRİLERİNİ BASIP HAZIRLARDIK.. GEÇ SAATLERE KADAR.. ZAMAN VE KAĞIT TÜKENENE KADAR..
ELLE ÇEVRİLEN BERBAT BİR TEKSİR MAKİNASI..
ELLERİMİZ ... ÜSTÜMÜZ BAŞIMIZ TEPEDEN AŞAĞI MAVİ VEYA SİYAH MÜREKKEBE BULANMIŞ GEZERDİK BÜTÜN HAFTA.. ONURLA..
SONRA GECE YARISI SIRTLARIMIZDA BASTIĞIMIZ BİLDİRİLERLE AYNI YOLU AYNI ŞEKİLDE GERİ DÖNER TEŞKİLATA BİLDİRİLERİ BIRAKIP GEÇ OLDUĞU ZAMANLARDA KAMP BATTANİYELERİNİN ÜZERİNE KIVRILIP UYURDUK..
UNUTMADAN ANLATAYIM.. HAFTA İÇİ BİLDİRİLERİN SİLİK ÇIKAN YERLERİNİ KALEMLE TEŞKİLATTAKİ NÖBETÇİ ASENALAR ELDE TEK TEK DÜZELTİRLERDİ..
VE HAFTA İÇİ HER GÜN BİR LİSENİN DAĞILIŞINDA BU BİLDİRİLERİ DAĞITIP İNSANLARI TEŞKİLATA ÇAĞIRIRDIK..
VE HER GÜN KAVGA DÖVÜŞ KAFA GÖZ BİRBİRİNE GİRMİŞ HALDE BİR DE O YILLARDA ÇOK AZ İNSANIMIZ OLAN ÜNİVERSİTELERE YARDIMA KOŞARDIK..
YANİ HAFTANIN TÜM SAATLERİ DAVA İÇİN YAŞAYARAK GEÇERDİ..
BİLMEM YAZDIKLARIMIZI ANLAMANIZ MÜMKÜN MÜ..
YENİ KAHRAMAN REİSLER...
CEMAL DÖNMEZER (BEŞİKTEN MEZARA BİR ÜLKÜCÜ)
