Büleant Alper'in Gültekin Uysal'ın da katılacağı mitingi iptal etmesinden sonra Demokrat Parti'nin Ankara ve Adana'da yanıtını aradığı soru, "Çukurova Adayı Bülent Alper neden böyle davrandı?" şeklinde..
Alper'in adaylık sürecini kısacas özetleyeyim:
Malum olduğu üzere, DP Genel Merkezi tüm seçim bölgelerinde aday gösterme kararı almıştı..
İşte bu karar sonrası, İP'den daha önce Çukunova Belediye Başkan Aday Adaylığını açıklayan Diş Hekimi Bülent Alper, Demokrat Parti İl Yönetimine başvurarak DP'nin Çukurova Belediye Başkan Adayı olmak istediğini iletti..
Alper'in talebi İl Başkanlığınca kabul edildi..
Ardından, Alper'in belediye meclis üyelerini de kendisinin belirleyeceği, DP teşkilatlarının karışmama istemi de Demokrat Partililerce hoş karşılanmasa da kabul edildi..
O günden sonra Bülent Alper'in sahada çalışması gerekiyordu..
Lakin, bir kaç küçük esnaf ziyareti dışında başka çalışma yapılmadı..
Bülent Alper, diş sağlığı merkezinde mesleki çalışmalarını sürdürmeye devam etti..
Bu arada, Çukurova ve İmamoğlu'nda Genel Başkan Gültekin Uysal'ın da katılacağı iki miting düzenlenmesi kararlaştırıldı..
Miting günleri belli oldu ve Genel Merkez tarafından partililerle de paylaşıldı..
Sonrasında, Bülent Alper miting yapmayacağını iletince yerine Karataş mitingi konuldu..
Bu açıklamadan sonra gelelim, Demokrat Partililerin yanıtını aradığı soruya..
Olasılıkların birincisi, DP'nin güçlü aday çıkarmasının engellenmek istenmesi..
Demokrat Partinin İmamoğlu ve Karataş'ta olduğu gibi Çukurova'da da iki ittifakı da ürküten bir adayla girmesini engellemek istendi..
Bülent Alper, İP'in aday adayı olarak bu işi gönüllü üstlendi..
İkinci olasılık, Mersin'de olduğu gibi Demokrat Parti'yi Çukurova'da tavşan parti yapma isteği..
Bu olasılığa göre, Bülent Alper adaylığıyla DP'yi yerel seçimlerin Çukurova'daki tavşan partisi yapacak ve seçime bir kaç gün kala CHP-İP-HDP ortak adayı lehine seçimden çekilecek..
Üçüncü olasılık ise, Bülent Alper'in kalabalık toplayamama korkusuyla mitingten vazgeçtiği şeklinde..
Siyasal açıdan en masum olan olasılık tabii ki üçüncü olasılık..
Ama ilk iki olasılığı bir zincirin parçaları olarak birbirine ekleyerek düşünmeyi de gözardı etmeyin derim...
**************
Mehmet Çelebi'nin işi çok zor
Seçimlere sayılı günler kala CHP'de örgütler darmadağın idi..
Emrah Kozay'ın istifasının ardından vekaletle yürütülmeye çalışılan İl Başkanlığı koltuğu nihayet doldu..
Yönetim Kurulu'nun kendi içinde yaptığı oylamada, İl Başkanlığı'na Mehmet Çelebi getirildi..
Mehmet Çelebi, gençlik yıllarından beri tanıdığım bir siyasetçi, daha doğrusu bir ideoloji insanı..
İlk tanıdığım günden bu yana çizgisinde sapma olmayan nadir insanlar arasındadır..
Gençliğinde sol hareketler içinde başlayan mücadelesi hala aynı çizgide devam ediyor..
Bu yönüyle, partiden partiye zıplayanların rağbet gördüğü bu ortamda CHP İl Başkanlığına getirilmesini olumlu buluyorum..
Ancak, Mehmet Çelebi, çok zor bir dönemde İl Başkanlığını üstleniyor..
Kendisinden önceki yönetimlerin, CHP Genel Merkezi'nin, belediye başkan adaylarının, belediye meclis üye aday listelerinin yarattığı kargaşa içinde partisini başarıya taşıması gerçekten çok zor..
Kendisi gibi sol çizgiden ödün vermeyen çok sayıda CHP'linin, partinin aday listelerinin MHP ve Merkez Sağ'ın politikacılarının kurduğu, aynı anda hem neoliberalliğe, hem milliyetçiliğe hem de islamcılığa oynayan İP'e teslim edilmesine tepki gösterek bir başka sol parti olan DSP'ye gittiği bir dönemde görev yapacak olması onu çok zorlayacaktır..
Seçim çalışmasını dünün liberal sağcı ve milliyetçi sağcılarıyla yürütücek olması ise başlı başına handikapı olacaktır..
Yine, Çelebi'nin tüm elini koluun sağlayacak olan tüm olumsuzluklar çemberini yarıp, CHP örgütlerinin dolandığı ipleri bir bir keserek, bir şekilde başarılı olmasını gönülden diliyorum…
*******************
İpe dolananların hazin durumu
İnsanlar doğası gereği bir ipe dolandıklarında, ondan kurtulmak için çaba harcarlar..
Vücudunu saran, artık kendisini kıpırdayamaz hale getiren ipten kurtulmak için mücadele eder..
Lakin her insan aynı olmuyor..
Kimisinin celladına aşık olduğu gibi, dolandığı ipe sevdalananlar da oluyor..
Bu da Tanrı'nın sual olunmayan hikmetlerinden birisi..
Adam dolandığın ipin kendine zarar vermesini kazanç olarak görüyor..
İpin elini ayağını bağlamasından büyük mutluluk duyuyor..
Hatta, çevresine yok mu başka ip, getirin biraz daha fazla ipe dolanayım diye sesleniyor..
İpe dolandıkça, ipin kendisini bir mumyaya çevirmesinin düşmanlarını çatlattığını sanıyor..
Halbuki, ipin baskısından çatlayacak olan kendisi ama farkında değil..
Bilmiyorlar ki, ipe dolanmalarını millet Sakar Şakir'i izler gibi izliyor..
Şimdilik ipe dolanmanın tadını çıkarsınlar..
Çok değil, 13 gün sonra ipe dolanmanın nelere mal olduğunu görecekler, dolandıkları ipten kurtulmak için çaba harcayacaklar ama ipi kesecek makası sulabilecekler mi işte orası meçhul…