Türkiye son yıllarda birçok önemli sınavdan geçti. Güvenlik, ekonomi, dış politika... Ancak şimdi karşımıza çıkan iddia, eğer doğruysa, bütün bu sınavların en ağırından birini yaşadığımızı gösteriyor.
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM'ye verdiği bir soru önergesiyle çok ciddi bir konuyu kamuoyunun gündemine taşıdı.
Çömez’in iddiasına göre:
- Suriye merkezli selefi cihatçı örgüt Ceyşul-İslam'ın eğitiminden geçmiş EssamBouidani adlı bir kişiye Türk vatandaşlığı verilmiş.
- Üstelik bu şahıs Türkiye'de "EssamBedatioğlu" adını alarak Antalya’da turizm yatırımları yapmış.
- Fransa ise Bouidani’nin geçmişteki katliam suçlarına ulaşıp Interpol’e kırmızı bülten başvurusu yapmış.
- Ancak Türkiye'de kendisine dokunan olmamış.
- Bu rahatlıkla Türkiye’den çıkarak Dubai'ye giderken, sınırda yakalanıp tutuklanmış.
Bu iddia doğruysa, ortada yalnızca bir güvenlik açığı değil, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası itibarını zedeleyen büyük bir rezalet var demektir.
Turhan Çömez'i bu önemli girişimi için gönülden kutlamak gerekir.
Böylesi hassas bir konuyu meclis gündemine taşımak, gerçek bir milletvekilliği ve yurttaşlık sorumluluğu gerektirir.
Kolay bir iş değildir; baskıya, eleştiriye, yıldırmaya açık bir alandır.
Ancak doğru bildiği yolda cesaretle yürüyenler sayesinde demokrasiler nefes alır.
Şimdi İçişleri Bakanlığı’na ve ilgili kurumlara düşen görev şudur:
Bu iddialar ivedilikle ve şeffaf bir şekilde aydınlatılmalıdır.
Eğer iddialar yanlışsa, kamuoyu ikna edilmelidir.
Eğer iddialar doğruysa, bu rezaletin sorumluları kimse, mutlaka hesabı sorulmalıdır.
Çünkü mesele sadece bir pasaport meselesi değildir.
Mesele Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğidir.
Mesele Türk vatandaşlığının, dünyanın en onurlu kimliklerinden biri olmaya devam edip etmeyeceğidir.
Mesele uluslararası arenada ülkemizin haysiyetidir.
Sessiz kalınacak bir durum değildir.
Unutulmamalıdır: Devlet ciddiyeti, hata yapıldığında hatayı gizlemekle değil, hatayı düzeltmekle ölçülür.
Bekliyoruz.
Hem milletvekili Turhan Çömez’in ortaya koyduğu soruların cevaplarını, hem de devletin, vatandaşına ve dünyaya vereceği güveni.
Türkiye bunu hak etmiyor.
**
İyilikuzaktanmı, yakındanmıbaşlar?
GeçtiğimizgünlerdeAdana’danbirişinsanının, Filistin'debirhastaneinşaedilmesiamacıylamilyonlarca lira değerindekivillasınıbağışladığıhaberibasınayansıdı.Elbette, insanlığınsınırlarıyoktur.Zulümneredeyseonakarşıdurmak, acıyıpaylaşmakinsanolanınvicdanigörevidir.Ancakbucömertliğinyönüüzerinebirazdüşünmekgerekmez mi?
Allah kabuletsin, ne güzeletmiş. Fakatinsanınaklınaşusorular da gelmedenedemiyor: Aynıişinsanı, acabaAdana’nınarkasokaklarındayaşayan, temelsağlıkhizmetlerineulaşamayangaribançocuklariçin, o villayıaklınınucundan bile geçirdi mi? Bu ülkenindoğusundaokulihtiyacıçekenköyçocuklarınıdüşündümühiç?Ya da evladınınelinihastaneyegötürecekdolmuşparasınıbulamayanbiranneninsessizgözyaşıuykularınıkaçırdımı?
İslam Peygamberi, “Komşusuaçkentokyatanbizdendeğildir,” der. Bu söz, vicdanınsınırlarınıçizmekteyeterlideğilmidir?İşinsanı, Filistinliçocuklariçinyüreğititreyipmilyonlukbağışlaryapabiliyorsa, aynıtitremeyiSeyhanNehrikıyısındakievsizbirgençiçinhissetti mi?Türkiye'dekiyetimler, Adana’nınkenarmahallelerindekışınsobasız, yazınsusuzkalanailelerhiçaklındangeçti mi?
İşinsanı, Filistinlikardeşlerimiziçingösterdiğibugüzeldavranışı, acabakendişehrindekiihtiyaçlariçin de gösterdi mi?Belkigösterdi, biz bilmiyoruz.Amatoplumolarakartıkiyiliğikonuşurkenbiraz da yönünütartışmamızgerekmiyor mu?
Bu sorular, birbağışısorgulamakiçindeğil; iyiliğinadildağılımınıdüşünmekiçinönemli.Çünküiyilik, en yakındanbaşlarsaköksalar. En yakınındakine el uzatmadandünyayıkurtarmayaçalışmak, niyet ne kadariyiolursaolsun, eksikkalabiliyor.
Villayıbağışladığınagöremaddigücüoldukçayerinde. Bu sevindirici. Peki, buservetinvergisini tam veeksiksizverdi mi? Kamusalyükümlülüklerinieksiksizyerinegetiriyor mu?Çünküyardımseverlik, yalnızcabağışyaparakdeğil, devleteolansorumluluğuhakkıylayerinegetirerek de olur.
Bu yazıbirbağışıyermekiçindeğil, bağışınyönünü, niyetinistikametinisorgulamakiçinyazıldı.Çünkügerçekiyilik, en yakınımızdanbaşlar.Gerçekmerhamet, gösteriştenuzakvehesapsormayaaçıkolandır.
İşinsanınınbucömertliğielbettedeğerli.Amainsanisteristemezsoruyor: Bu ülkeninevlatları, birvillalıkmerhametinedenhiçgöremedi?
Sonuçolarak, iyilikyolundaatılan her adımkıymetlidir.Ancak o yoluçizerken ilk taşınereyekoyduğumuz da bir o kadaranlamlıdır.
**
MevlütAbinin Not Defteri:
EvvelaÇöplereBakınEvlatlar
Bakşimdievlat… İyilikdediğinşeyöylesadecesosyalmedyada “yardımettim” diye story atmaklaolmaz.Helekikimseyigörmeden, duymadanMekke’yeuçmakla, Gazze’ye koşmaklahiçolmaz.Önceyakınçevrenebakacaksın.Ailenaçkenumreyegitmek, sobalaryanmazkenKâbe’yitavafetmek… Vallahikusurabakma da olmuyorişte.
Geçengüncamininavlusundabirigeldibana, “MevlütAbi, haccagitmeyidüşünüyorum,” dedi.Dedimki:
“Oğlumsen en son ne zamankomşununçocuğunaçorapaldın?”
Baktıyüzümeöyle, internettebağlantıkopmuşgibi.
Evvelaevladım, iyilikönceevdebaşlar.Sonrasokağayayılır, mahalleyebulaşır.Bakbizimsokaktabir Ali Dayıvar, her sabahçöptenekmektoplar. SenonugörmedenRiyad’abiletbakıyorsan, o uçağınkanadı da senitaşımakistemez.
GeçenRamazanbizimköydenHasanEfendiumreyegitmiş.Dönerkenvalizdenzemzemfışkırıyor.AmaaynıköydeEmineTeyze'ninbacası 3 yıldırtütmüyor.Dedimki:
“Hasan, zemzemgetirmenegerekyoktu, kömürgetirseydinsevapkatlanırdı be gardaşım.”
Evlatlar, iyilikuzaklardaaranmaz.Önceevdekimusluğutamiret, komşununocağını yak, sokaktakiçocuğabirsimitısmarla. OndansonraistersenMars’acami yap, Allah bilirniyetini.
Unutma, bazıdualarçöptekiekmekkırıntısındasaklıdır.Göremiyorsan, gözlüğünüdeğil, kalbinisilmengerekir...
MevlütAbi der ki:
“İyilikyapmak, sevapkazanmakiçinöylekilometrelerceöteyebakmanagerekyok. Şöyleçevrenebirbakşı atman yeterli.”