Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yurttaşların yerel yönetime aktif katılmanın kent konseyleriyle daha etkin biçimde mümkün olduğunu savunuyor.
Yavaş, bu konuda, “Katılımcı belediyecilik adına 550 tane kamu ve özel kuruluşa ‘Biz önümüzdeki yıl bütçeyi hazırlıyoruz, sizlerin talepleri nedir? Çünkü parayı siz veriyorsunuz, yani ödeyen karar verir diye bir söz var. Bize bildirin’ diyoruz. Biz de bütçeyi o yönde hazırlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla vatandaşı işin içerisine katmanız lazım. Toplum kesimleri içerisinde onların taleplerine göre para harcamanız lazım. Sonuçta onların parasını harcıyorsunuz. Belki siz bir öncelik verebilirsiniz o kadar talebin içerisinde. Bunu belirlemenin en iyi yolu nedir? Sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirmek, üniversiteleri harekete geçirmek. Bunu da nasıl yaparsınız? Kent Konseyi üzerinden yaparsınız” diye görüş belirtiyor..
Yurttaşın yönetime katılması doğru bir saptama ama, kent konseyleri kısmı pek de doğru değil..
Kent Konseyleri, küresel emperyalizmin Birleşmiş Milletler eliyle dayattığı bir proje..
Kent Konseylerine giden süreç 1997’de “Yerel Gündem 21” adıyla başlatıldı..
Yerel Gündem 21 denilen şey, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile ortaklaşa çalışılmasını çalışan, kentlerdeki yerel yönetimlerle, sivil toplumu kent gündemini belirleme ereği etrafında birleştirmek adı altında çevre konusunda küresel emperyalizmin dayatmalarının kabul ettirmeye yönelik bir yapıydı.
Temeli de 1992’de Rio de Janeiro’da yapılan BM Dünya Çevre ve Kalkınma Konferansı ile atılan Gündem 21, küresel bir eylem planı olarak, “çevre ve kalkınma” sorunlarında küresel ortaklık kavramının getirmişti.
Gündem 21 ile başlayan yerel yönetimlerde küresel ortaklık projesi 2005 yılında Belediye Yasasına eklenen yetmiş altıncı maddeyle hukuksal statü kazandırılmıştı.
Kent Konseyleri, her ne değin Birleşmiş Milletler’in dayatmalarına uygun çalışmalar gerçekleştirse de aynı zamanda yerel yönetimi ele geçiren siyasal partiye göre de siyasal tavır alan politize bir örgüt durumuna gelmiştir..
Ceyhan’da Kent Konseyi başkanlığından Belediye Başkanlığına geçen Alemdar Öztürk örneğindeki gibi bazı siyasetçiler için siyasette atlama basamağı olmuştur..
Kent Konseyi’nin yönetimleri ve üyeleri de yerel iktidarı elinde tutan partiye göre değişkenlik göstermeye başlamıştır. Örnek verecek olursak; MHP’li Hüseyin Sözlü döneminde Kent Konseyi’nde yönetici ve üyelerin MHP’ye yakın, ,ülkücü görüşteki kişiler ve ülkücü görüşe yakın örgütlerin temsilcilerinden oluşurken, CHP’li Zeydan Karalar döneminde CHP’li, sol, sosyalist kişiler yönetime ve üyeliklere gelmiştir..
Bu da, Kent Konseylerinin yerel yönetimde katılımcılık açısından yetersiz kaldığını göstermektedir..
Mansur Yavaş’ın istediği halk katılımının yönetime katılmasını “Halk Meclisleri” ile gerçekleşebilir..
Mahallelerde oluşturulacak ve hangi siyasal görüşten, hangi etnisiteden, hangi inançtan olursa oldun tüm mahalle halkının katılacağı, o mahalleye yapılacak ya da yapılması istenen tüm yatırımlar ile ilgili düşüncelerini aktardığı Halk Meclisinde alınan karaların yerel yönetim e sunulması; yerel yönetiminde o mahalledeki yatırımları halk meclisinde alınan karara koşut olarak yerine getirmesi ile yurttaşların yönetime katılması sağlanmış olacaktır..
Yeni, yurttaşların yönetime katılmasının sağlayacak yol halk meclisleridir.
Halk meclisleri uygulamasıyla halkın kaynakları işlevsiz yatırımlara harcanmasının, halkın parasının heba edilmesi de önlenecektir.
Üstelik bu uygulama demokrasinin ileri uygulaması olacaktır..
Mansur Yavaş, Ankara halkının yerel yönetime katılması konusunda samimi ise, zaman geçirmeden Ankara’nın tüm mahallelerinde halk meclislerini başlatsın..
**
Karalar’dan en güzel hizmet
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana’da güzel hizmetler gerçekleştirdi..
Hemen tümü de insana, topluma dokunan hizmetlerdi..
Ancak ban göre en güzel hizmeti kütüphaneler..
Karalar en son Beyazevler’de Kent Kütüphanesi temeli attı.
Kısa sürede tamamlanarak hizmete gireceğinden kuşkum yok..
Bana göre, kütüphane ve ders çalışma merkezleri Başkan Karaların en güzel hizmeti..
Büyükşehir Belediyesi’nin olanakları yeterli bilmiyorum ama, Karalar’ın Kent Kütüphanelerinin sayısının çoğaltmasını gönülden isterim..
Kent lokantaları aç karınlarımızı, kent kütüphaneleri karın açlığından daha önemli olan ruh ve beyin açlığımızı doyurur. İnsanları topluma yararlı bireylere dönüştürür, ortaçağ karanlığını bitirir, aydınlanmanın yeni meşaleleri olurlar..
O nedenle kütüphaneler çok kıymetli yatırımlardır.
O yüzden Başkan Karalar’ın en iyi hizmetidir.