CHP'nin Çukurova listesi, parti tabanından çok büyük tepki topladı..
Aynı tepki, İP kanadında da mevcut..
CHP'liler listelerde İP ağırlığı olmasını kabullenemiyor..
İP'in büyük bölümü ise, daha önce CHP'ye yönelik olarak yayınladıkları deklerasyonda, İP adına listelerde yer alması halinde oy vermeyeceklerini bildirdikleri kişilerin listelerde yer alması nedeniyle Çukurova'da CHP'nin hem başkan hem de meclis üye listesine oy vermeyecekler..
Aralırnda İP'in Adana kurucularının büyük bölümünün, eski yöneticilerin ve mevcut yönetimden bazılarının da bulunduğu grup, beklenen gelişmelerin nedeniyle sadece Çukukrova'da değil Büyükşehir'de de CHP adayına oy vermeyecekler..
CHP tabanı ise, listeleri görünce, Ankara ve Adana'da bazı kişilere ders vermenin zamanı geldiğini konuşmaya başladılar..
Ders vermenin ilk adımı elbette, 31 Mart'ta CHP listelerine oy vermeme şeklinde gerçekleşecek..
Yönetimlere ders verme gerektiğini belirten partililerin yöneleceği adres DSP olacak..
Sarıçam'da da, CHP'lilerin sandıkdaki adresi İP'in adayları değil, DSP listeleri olacak..
İttifakı partiyi teslim etme, İP ağırlıklı liste oluşturarak partinin emekçileri dışlama olarak anlayan CHP, evdeki bulgurdan olacak..
İP'in oyunu almak isterken kendi oylarını DSP'ye kaptıracak…
********************
İğne batınca bangır bangır bağırıyorlar
Milliyetçisi, Türkçüsü, İslamcısı, Liberali aklınıza her gelecek her görüşten insanı CHP'nin oy deposu haline getirmeye çalışanlar ve CHP'liler parti tabanının listelere gösterdiği tepkiden ve CHP'lilerin sol ya da sosyal demokrat adaylara oy vermek için DSP'nin yolunu tutmaları karşısında, feryad figan bağırmaya, eleştirenleri ve gidenleri en hafif tabiriyle kıoltuk sevdalısı, çöplük gibi suçlamalar yöneltmeye başladılar..
Onlaar göre, DSP çöplük..
Onlara göre, DSP CHP'nin yedek parça deposu..
DSP'ye gidenleri beklentileri kişiselmiş..
İlkeleri falan yokmuş..
Koltuk varsa CHP, yoksa DSP imiş..
İlkesiz insanlardan ne kendine, ne millete, ne ülkeye bir yarar gelirmiş..
Bugün CHPyi satan, yarın DSP'yi de satarmış..
Utanma arlanma yüz kızarması olmayan insanlarmış..
CHP'lilerin ve CHP'ye oy devşirmeye çalışan sözde demokrat köşe yazarlarının DSP'yi tercih edenler için saydırdıkları hakaretleri sıralamaya kalksam Barış'ın sayfaları yetmez..
İstanbul'da Mustafa Sarıgül'e, Ankara'da Haydar Yılmaz'a, Gaziantep'te Celal Doğan'a, Adana'da Yıldıray Arıkan ve Celal Güven'e demediğini bırakmayanlar, ilkesiz, koltuk sevdalısı ilan eden aynı kişiler, bir yandan da DSP'ye gidenler gibi aday gösterilmediği için MHP'yi terkedip CHP'nin adayı olan Mansur Yavaş'a övgüler düzüyorlar..
Demokrat, yurtsever, ilkeli, vatan sevdalısı adam olduğunu söylüyor..
Koltuk uğruna MHP'yi terk eden Meral Akşener ve ekibine kol kanat geriyorlar, onların da demokrat ve vatan sevdalıları olduğun söylüyorlar..
Adana'ya gelirseniz, daha dün MHP'de görevli olan ancak koltukları altlarından çekilince, koltuk uğruna önce İP'in yolunu tutan, sonra da CHP listelerine giren profesyonel mesleği politikacılık olan kişileri de demokrasi kahramanı ve yurtsever ilan ediyorlar..
Aynı anda, DSP'ye gidenlere hain, CHP'ye gelenleri demokrat olarak ilan ediyorlar..
Birine hakaret ediyorlar, diğerini övgüler düzüyorlar..
Dün ve bugün MHP'ye çuvaldız batıranlar, DSP iğnesi ellerine batınca feryat figan ortalığlı yıkıyorlar..
İbretle izliyoruz onları..
CHP'liler ve kerameti kendinden menkul sözde demokrasi kahramanı yazar çizerlerin ne kadar demokrat olduğunu şu son olaylarda gördük..
Yüzlerine sürdükleri demokrasi boyası aktı, foyaları meydana çıktı..
Artık kimseyi inandıramazsınız demokrat olduğunuza, demokrasiyi savunduğunuza..
Zira, hakaret ettiklerinin ne denli koltuk sevdalısıysa alkışladıklarınızda o denli koltuk sevdalısı..
Hakaret ettiklerinin ne denli satışcıysa, övdükleriniz de o denli satışçı..
Alkışlara boğduklarınız ne denli demokrat ise, hakaret ettikleriniz de o denli demokrat..
Bütün bunların yanında bir başka gerçek ise, demokrat falan olmadığınız..
Sizin söylediklerinizin, kafalarızdakilerin demokratlıkla uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor..
****************
Özür açıklaması yeterli olacak mı?..
İP Adana kurucularının, İP Adana yöneticilerinin eşleri dostları için CHP ile pazarlık yaptığını söyledikleri, listede olması halinde oy vermeyeceklerini ilan ettikleri politikacılardan birisi de MHP'deki meclis üyeliği koltuğunu kaybettikten sonra İP'in yolunu tutan Azime Kocacık idi..
Aday listesinde mesleğini politikacılık olarak belirten Azime Kocacık da, tepkilerin farkında olduğunu, MHP'li olarak veda ettiği meclis üyeliğini CHP'li olarak kavuşmayı garantiledikten sonra yaptığı açıklama ilan gösterdi..
Partililere, meclis üyeliği için aday adaylığı başvurusunda bulunan arkadaşlarına adaylık dönemlerinde gücünün yetmediğinden ötürü yeterli desteği veremediğini söylüyor..
"Bugün şunu bir kere daha anladım ki, kadın olmak çok zormuş. Bana verdikleri desteği, ben onlara veremedim. İşte en çok da buna üzülüyorum" diyerek, partililerin gönlünü almaya çalışıyor..
Kendisinin seçilecek yerden aday olmasının partililerde yarattığı tepkiyi aşmak ümidiyle, "İnanın ki benim de elimden gelenler bir yere kadardı. Kadınlarımızın ve Çukurova'da büyük başarılara imza atmış arkadaşlarımın çok daha farklı sıralamalarda olmasını dilerdim. Ancak devletimizin içinde bulunduğu durumu da gözeterek birliğimizden ödün vermememizin de farkındayım. Sevgili arkadaşlarım, kardeşlerim hakkınızı helal edin. Ne söyleseniz ne yapsanız hakkınızdır. Sizlerden özür diliyorum" diye sesleniyor yardımcı olmadığı partililere..
Suçluluk telaşı da içeren bu özür yola birlikte çıktığı insanlar üzerinde etkisi olacak mı derseniz, hiç de öyle görünmüyor..
Daha önce, karşı çıktıkları politikacaların listede yer alması halinde oy vermeyeceğini ilan edenler kararların arkasında duruyorlar..
Kocacık, özür paylaşımında, İP Adana kurucularının ve eski ve yeni yöneticilerinin bir kısmının yönetimi eş dost ve kendilerine yakın kişiler adına pazarlık yaptığı iddiasını da doğruluyor..
Diğer aday adaylarına yardımcı olmadığı itirafından sonra kimlerin desteğiyle listeye girdiğini de itiraf ediyor..
"Bu süreçte çok zor kararlar vermek zorunda kalan ve sonuç tablosu üreten Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener'e, Adana Milletvekillerimiz Sn. İsmail Koncuk'a ve Sn. Metanet Çulhaoğlu'na, İl Başkanımız Sn. Göktürk Boyvadaoğlu'na emeklerinden ötürü teşekkür ederim" şeklindeki ifade bunu gösteriyor..
Kocacık burada ilk iki ismi neden ekleme gereksinimi duymuş bilemiyorum..
Zaten diğer ikisinin liste pazarlığı yaptığı, kurucuların yayınladıkları deklerasyonlarda açık açık yer alıyordu..