18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının yokluk ve açık hata gerekçesiyle geri alınmak suretiyle iptal etmesi ortalığı karıştırdı..
CHP kanadı hukuksal süreci siyasal ranta çevirmek istiyor.. Böylece hem parti içindeki hizipleşmelerinin önüne geçmek, hem Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı meşrulaştırmak, hem siyasal bir mağduriyet yaratarak prim yapmak istiyor..
İktidar mahallesinin tutumu çok ilginç..
İmamoğlu’nun diplomasını iptali üzerine televizyon ekranlarda iktidarın sözcülüğünü üstlenen yorumcular sıcağı sıcağına, olayı anayasa değişikliği için kullanmaya başladılar..
İktidar mahallesinin her yorumcusu anayasayı değiştirerek üniversite mezunu olma koşulunun kaldırılarak İmamoğlu’nun adaylığının önünü açılabileceğini savunarak karşı mahalleye anayasayı değiştirme çağrısı yaptılar..
Ancak önerinin hemen arkasına bağlanan “iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabilme kısıtlamasının” hak ihlali olduğu gerekçesiyle aynı anayasa değişikliğiyle kaldırılması gerektiğini söylediler..
Her yorumcunun hemen hemen aynı sözcüklerle yaptıkları ve ilk bakışta Ekrem İmamoğlu’na hakkını verme gibi masum bir çağrı olarak görülen açıklamalar aslında Ekrem İmamoğlu ve CHP’ye kurulmaya çalışılan bir tuzaktı..
Bu sözde masum çağrı televizyon ekranlarıyla sınırlı kalmadı..
Sosyal medyada, aynı içerikte, aynı ifadelerle birbiri ardına paylaşımlar geldi.
Örneğin AK Parti eski Milletvekili Şamil Tayyar, “Adaylık şartlarını düzenleyen Anayasa’nın 101. Maddesinde yapılacak değişiklikler, belki çözüm olabilir. ‘Yüksek öğrenim’ şartı ve ‘2 defa Cumhurbaşkanı seçilme sınırı’ kaldırılabilir” diyordu.
Mehmet Ali Kulat şöyle yazıyordu:
“Bu saatten sonra toplumsal gerginliği ortadan kaldırabilecek çözüm;
- Cumhurbaşkanının görev süresi 2 kere ile sınırlı şartı,
- Cumhurbaşkanlığı için ÜNİVERSİTE MEZUNU şartı,
- Hazır Anayasa değişikliği yapıyorken 40 Yaş şartı da ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ile kaldırılmalıdır.”
Yıldıray Uğur, “CHP ve AK Parti Anayasa’nın 101’inci maddesindeki Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ‘yüksek öğrenim mezunu olma’ şartı ve ‘en fazla 2 defa seçilir’ hükmünü kaldırıp Erdoğan ve İmamoğlu’nun problemleri çözülebilir” diyordu.
Sema Silki Ün, “DEMOKRASİ HER ZORLUĞU AŞAR.
Anayasa değişikliği gelsin.Hem Sayın Cumhurbaşkanımıza yeniden aday olmanın yolu açılsın. Hem üniversite diploması şartı kaldırılıp Sn İmamoğlu’nun adaylığının yolu açılsın. ÜLKE BU MISIR ÇEKİŞMELERLE İŞGAL EDİLMESİN” ifadelerinin paylaşıyordu..
İktidar mahallesinin ekranlardaki sözcülerinin ve sosyal medyadaki destekçilerinin anında anayasa değişikliği önermeleri hem de aynı sözcüklerle önerilerini dile getirmelerinin, Ekrem İmamoğlu’nu diplomasınıniptalinin anayasa değişikliği için bir fırsata çevirmek için harekete geçtiklerini kanıtlıyor.
Bakalım, İmamoğlu ve CHP can havliyle tuzağı farkına varmayıp anayasa değişikliği için iktidarla işbirliği mi yapacak, yoksa tuzağı fark edip anayasa değişikliğine hayır mı diyecek, onu da ilerleyen süreçte göreceğiz..
**
Diploma iptallerinin gerekçeleri
Kimileri siyasal, kimileri hukuksal bir konu olarak gördükleri Ekrem İmamoğlu ve yirmi yedi kişinin lisans diplomalarının iptaliyle ilgili sisler yavaş yavaş dağılıyor. İstanbul Üniversitesi’nin yirmisekiz diplomayı iptal etme gerekçeleri ortaya çıkmaya başladı.
Konuyu, doğru bir biçimde analiz etmek, değerlendirmek, dünkü yazımda da belirttiğim gibi, ancak tüm belgelerin kamuoyuyla paylaşılmasıyla mümkün olacaktır.
Üniversite tarafından hazırlanan rapora göre, diploma iptal edilen kişilerin bazılarında şu usulsüzlükler tespit edilmiş:
Yatay geçiş şartlarının sağlanmaması: Not ortalamasının 2.40’ın altında olması.
Başarısız dersler: Transkriptte “FF” notunun bulunması.
Geçiş yapılan üniversitenin kayıtlarda yer almaması: Öğrencinin mezun olduğu okulun, İstanbul Üniversitesi’nin kütük kayıtlarında bulunmaması.
Kontenjan dışı kayıt: Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne kontenjan dışı giriş yaptığı tespit edildi.
Yanlış üniversite adıyla yatay geçiş işlemi: İmamoğlu’nun, yatay geçişini denkliği bulunmayan Girne Amerikan Üniversitesi’nden değil, Doğu Akdeniz Üniversitesi adıyla yaptığı belirlendi.
Bu tespitler doğrultusunda, ilgili kişilerin diplomalarının iptal edildiği belirtiliyor..
Hemen belirtelim, diğer gerekçeler sadece diplomanın geri alınması sonucunu doğururken, Girne Amerikan Üniversitesi yerine Doğu Akdeniz Üniversitesi adıyla kayıt yaptırması, suçun niteliğini değiştireceği için Ekrem İmamoğlu’nun başını çok ağrıtacaktır..