Demokrat Parti'nin pazar günü Ankara Yenimahalle'deki Nazım Kültür Merkezi'nde yapılan 12. Olağan Büyük Kongresine Adana'dan da katılım hayli fazlaydı.. Mevcut il yönetimi ve delegeler haliyle oy kullanmak ve mevcut genel başkan Gültekin Uysal'a destek vermek için neredeyse tam kadro salonda yerlerini aldılar..
Cevher Cevheri gibi partinin ağır topları da salonda yerlerini alırken, aynı zamanda, Gültekin Uysal'ın listesine destek verdiler.. Hatta, Cevheri, Uysal'ın GİK listesinde yer aldı. Nevzat Şahan gibi partinin emektarları da kongrede bulunanlar arasındaydı. İl Başkanı Cafer Doğan, İl başkan Yardımcısı Canan Özalp, Melih Coşkuntuncel, Berrin Eygi, Celal Topaloğul gibi isimler salonda hazır bulunanlar arasındaydı. Özellikle, Canan Özalp'in salonda elinde Demokrat Parti bayrağı ile çok heyecanlı olduğu gözlendi.
Mevcut yönetimin yanında, bir süre önce görevinden istifa eden İl Kadın Kolları başkan ve üyeleri de büyük kongreye katılanlar arasındaydılar. Gülay Sezgin, Adile Sezgin, Hatice Develi, Sultan Öztaş, Jale Hiçyakmazer ve Birsen Turgut, delege olmalalarına rağmen Ankara'dya gidip Genel Başkan Adayı Prof. Dr. Çınar Özen'e destek verdiler… Çınar Özen de, Adanalı kadınların bu desteğine kayıtsız kalması ve hazırladığı Genel İdare Kurulu üyeleri listesinde Hatice Develi'ye yer verdi. Kongre sonunda bir taraftan sevindi, bir taraf üzüldü ama, her iki taraf Demokrat Parti çatısı altında siyasi mücadeleye devam iradesini sergilediler...
Halkla birlikte yönetim sınırlı kalmasın
Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın Yeşilyuva Mahallesi'nde Adana Emniyet Müdürlüğü binası yanındaki Prof.Dr. Sabahattin Zaim Parkı'nın adının değiştirilmesi yolunda mahalle sakinlerinden gelen talebi, mahalle halkına sorma kararı güzel bir gelişme.. Belediyelerin halkla birlikte yönetilmesi, kararlara halkın katılımının sağlanması açısından yerinde bir uygulama..
Lakin bu karar, ne Seyhan'la ne de park adıyla sınırlı kalmaması gerekiyor… Malum, belediyelerin bir çok kararı vatandaşı yakından ilgilendiriyor, halkın yaşantısını etkiliyor.. Örneğin, imar düzenlemeleri, kentsel dönüşüm projeleri, çöp nakil merkezleri gibi işlemler halkı yakından ilgilendiren faaliyetlerin arasında yer alıyor.. Zeydan Başkan, kendi aldığı halkı karar ortak etme uygulamasını belediyenin tüm hizmetlerine yaygınlaştırmalı.. Diğer belediye başkanları da Zeydan Karalar'ı örnek almalı..
Bir yerlerden, halkı kararlara ortak etmeye başlamalılar.. Halkın kararlara katılımı arttıkça, Adana'da yaşam kalitesi o denli yükselecek, halkın mutluluğu o ölçüde artacaktır…. Suriyelilere tolerans yerli esnafı vuruyor Adana dahil Türkiye'nin her yerinde Suriyelilerin açtığı işyerleri adeta mantar gibi çoğalıyor… Özel statüyle ülkemizde ve kentimizde yaşayan Suriyeliler vergiden ve yasal yükümlülüklerden muaf şekilde işyerleri çalıştırıyorlar..
Vergi vermeyen, yasal hiç bir yükümlülük altına girmeyen Suriyeliler, yerli esnafı zor durumda bırakıyor.. Haksız rekabete yol açıyor… Yerli esnafın evine ekmeğini götürmesini engelleyecek bur duruma dönüşüyor.. Siyasi iktidarın gösterdiği tolerans, yerel yöneticilerin de ellerini kollarını bağlıyor.. Valilikler, belediyeler, vergi daireleri, zabıta, gıda müdürlükleri Suriyelililerin yerli esnafa karşı yürüttüğü haksız rekabeti sadece izlemekle yetiniyorlar.. Merkezi iktidarın tutum nedeniyle başta denetim olmak üzere, yerli esnafa uyguladıkları hiç bir prosedürü uygulayamıyorlar..
Yerli esnaf bitme noktasına geldi.. Hatta bazı mahallelerde, yerli esnaf kepenk indirip meydanı Suriyelilere bıraktı.. Merkezi yönetim bu toleransa devam ederse yakında alışveriş yapacağımız b.ir tane bile yerli esnaf bulamayacağız.. Yerli esnafın Suriyelilerin haksız rekabetine boyun eğmesi demek, ülke insanının daha da yoksullaşması ve toplumsal kaosun ortaya çıkması demek olacaktır...
Evet'i içine sindiremeyen istifa ediyor
MHP genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin referandumda evet oyu kullanacağını açıklamasını bazı ülkücüler içine sindiremedi.. Bunlar arasında MHP'de görev yapan yöneticiler de bulunuyor.. Evet demeyecek bazı yöneticileri MHP Genel Merkezi görevden alıyor.. Bazıları da kendileri istifa ediyor.. Tıpkı Ankara Nallıhan Teşkilatı yöneticilerinin yaptığı gibi… İlçe Başkanı Yener Samur ve yönetim kurulu görevlerinden istifa ederken, Başkan Yener Samur'un yaptığı açıklama oldukça manidar..
İstifasını şöyle açıklıyor Yener Başkan: "22.12.2014 Tarihinde çok değerli MHP Nallıhan delegelerinin oyları ile seçilmiş olduğumuz Nallıhan MHP İlçe Teşkilat görevimizden; 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumunda Nallıhanlı partililerimizin ve üyelerimizin, genel merkezimizin "EVET" kampanyasına tepkileri nedeniyle görev yapamaz hale geldiğimizden dolayı İlçe Başkanlığı ve Yönetim Kurulu olarak istifa ediyoruz." Anlayış farkı… Anlaylış farkı çok önemli.. Ülkenin, kentin, işletmelerin hatta spor kulüplerinin yönetimine etkileyen bir olgu.. Kimi siyasetçi, hayatında bir kez olsun yurt dışına çıkmaz..
Dünyayaı sadece kendi ülkesinden sanar.. Kimi spor adamı, başında olduğu kulübün dışındaki kulüpler nhasıl yönetiliyor niye kafasını kaldırıp bakmaz.. ama bazın aykırı insanlar çıkıyor.. Yapılması gerekeni yapılor.. antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk gibi.. Ali Şafak Öztürk, Avrupa'yı dolaşıyor.. Gezmek için değil elbette, bilgi ve birikim sağlamak için.. İtalya'nın dünya çapındaki kulüpleri İnter, Milan, Juventus ve atalanta kulüplerini ziyaret ediyor.. onların başkanlarından kulüplerini nasıl yönettikleri hakkında bilgi alıyor.. Sonra da geliyor Antalyaspor'da uyguluyor.. onun için, sezon başında banko küme düşecek takım gözüyle bakılan Antalyaspor zirveyi zorluyor… Bizimkiler mi…. Bulundukları yerlerden belli değil mi?….