Demokrat Parti'nin mevcut genel merkez ve Adana il yönetimine muhalif olanlar bir alem..
En azından büyük bir bölümü öyle..
Demokrat Parti içinde muhalefet yaptıklarını söylüyorlar ama; sağ ayakları başka, sol ayakları daha başka bir partide dolaşıyor..
Zaman zaman "Demokrat Partilili" adı altında bir araya gelen muhaliflerin MHP ve CHP'li belediye başkanlarına verdikleri destek, bu kişilerin gerçekten Demokrat Parti içinde muhalefet yaptıkları konusunda kuşku doğuruyor..
Demokrat Parti içerisinde muhalefet yaptıklarını söyleyip başka partilere destek veren "Muhalifler", destek verilen siyasetçi konusunda ayrılık yaşıyorlarmış..
Bir bölümü MHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'ye, bir kısmı da Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin'e destek veriyorlarmış..
Hüseyin Sözlü'ye destek verenleri bilmem ama, Soner Çetin'den yana tavır alan bu desteklerinin karşılığında büyük bir himaye görüyorlarmış..
CHP'li Çukurova Belediyesi salonlarının kapılarını Demokrat Partili muhaliflerin her toplantısı için sonuna kadar açıyormuş..
Hatta, iş bununla da kalmıyor, Demokrat Partili muhaliflerin Ankara'ya DP Genel Merkezi'ne gittikleri gezilerin araçları da Çukurova Belediyesi'nce karşılanıyormuş..
Tabii, "muhalifler"de bu desteği karşılıksız bırakmıyor, DP'li muhalifler olarak çevrelerinden 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerde CHP'li Soner Çetin'e oy vermelerini istiyorlarmış..
Diğer yandan da, MHP'li Hüseyin Sözlü'ye destek verenler ise yerel seçimlerde MHP'nin adayı olarak Sözlü'ye oy toplamaya çalışıyorlarmış..
CHP'li ve MHP'li belediye başkanlarına destek konusunda ayrılığa düşen muhaliflerin tek anlaştıkları ortak nokta, yerel seçimlerde Demokrat Parti'nin aday çıkarması durumunda, kesinlikle oy pusulasında Kırat'a mühür basılmaması...
Demek ki, demokrat parti içi muhalefet böyle bir şey...
Genel Merkez ve il yönetimini başarısız olsun diye, başka partilerin adayına çalışmak, Kırat'ı sandığa gömmek demokrat partiiçi muhalefet yöntemi oluyormuş..
**************
İP'e giden DP'liler
Demokrat Parti'de "partiiçi muhalefet'in serencamı böşle..
Ya, İP'e gidenlerin hali nasıl derseniz..
Onların durumu daha bir acayip..
Ne yardan, ne serden vazgeçemiyorlar..
Hem can, hem canan diyorlar..
iki cami arasında beynamaz durumundalar desek de yanlış olmaz..
Meral Akşener'i sevdikleri ve ona güvendikleri için İP'e gittiğini söyleyen de var..
Demokrat Parti'nin Genel merkez ve il yönetimine muhalefet olsun diye giden de..
Ancak, hepsi de zaman zaman sanki artık İP'li olduklarını unutuyorlar, kendilerini hala Demokrat Parti'de sanıyorlar..
Hatta konuşurken bile "Biz Demokrat Partililer" diyene bile rastlanıyor..
en büyük korkum, yarın bir gün seçimlerde İP diye DP, ya da DP diye İP'in toplantılarına gitmeleri..