CHP listelerinden Demokrat Parti milletvekili seçilen Cemal Enginyurt ve Salih Uzun Salı günü resmen CHP’li oldular.
Rozetlerini de yerel seçim rüzgarıyla Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’nin hızını kesen Genel Başkan Özgür Özel taktı.
Cemal Enginyurt ve Salih Uzun, Demokrat Parti’den ayrıldıklarında, geçecekleri partinin CHP olacağını zaten açıklamışlardı..
Gerekçeleri de, CHP’nin kendilerine milletvekili listelerinde yer vermesi ve “CHP’lilerin oylarıyla” milletvekili seçilmeleriydi.
Cemal Enginyurt, CHP’ye katılmadan bir gün öncede yani pazartesi günü, “CHP seçmeninin bize verdiği helal oyları, harama çevirmemek adına yarın TBMM CHP grubunda İzmir Milletvekilimiz Salih Uzun’la birlikte Cumhuriyet Halk Partisine katılıyoruz” demişti.
Benzer bir konuşmayı, CHP rozetini taktıkları grup toplantısında da söyledi.
“Biz CHP'nin helal oylarıyla seçildik. O oyları harama çevirmedik” diye konuştu.
Daha önce, CHP içerisinden eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilere de, “Millet İttifakı'nın en şanssız partisi CHP oldu. Hem kazanamayan bir parti oldu, hem herkesi milletvekili yaptı, hem de günah keçisi ilan edildi. Ben CHP tabanına ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum. Memleket ve millet için büyük fedakarlık yaptılar. Vefa semt adı değildir” sözleriyle tepki göstermişti..
Tüm bu sözlerden anlaşılıyor ki, Cemal Enginyurt ve Salih Uzun, Meclis’te CHP ile birlikte hareket etme ve CHP’ye katılmayı vefa olarak kabul ediyorlar..
Peki, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Demokrat Partililere vefasızlık yapmıyorlar mı?..
Cemal Enginyurt, MHP’den kovulduğunda, Demokrat Parti’nin kapılarını kendisine açan Gültekin Uysal’dı..
İyi Parti’nin bile nazlandığı ortamda Gültekin Uysal, Cemal Enginyurt’u Demokrat Parti’ye davet etmiş, genel başkan yardımcılığı makamını vermişti..
Kemal Kılıçdaroğlu’na vefadan bahsettiği Millet İttifakı’nda, Cemal Enginyurt ve Salih Uzun’u CHP listelerine Gültekin Uysal önermişti..
Yani, Gültekin Uysal istemese listeye koydurmaz, Cemal Enginyurt’un milletvekilliği 14 Mayıs 2023’de sona ererdi.
Cemal Enginyurt vefadan bahsediyorsa, önce Demokrat Parti’ye, Genel Başkan Gültekin Uysal’a, Demokrat Parti örgütlerine ve Demokrat Partililere vefa göstermeliydi..
Enginyurt, vefasızlığının üstünü vefa söylemiyle kapatmaya çalışıyor..
Demokrat Parti’ye, Gültekin Uysal’a ve Demokrat Partililere vefasızlık yapan, vefanın İstanbul’da bir semt adı olduğu cümle aleme gösteren Cemal Enginyurt vefadan en son bahsedecek kişidir.
Enginyurt bir de geçmişte en ağır ifadelerle saldırdığı Özgür Özel ile helalleştiğini söylüyor..
Özgür Özel ile helalleştiniz tamam da, Gültekin Uysal ve Demokrat Partili seçmenlerle helalleşmeyi atladınız Cemal bey..
Asıl helalleşmeniz gereken kişi ve yerler orasıydı.
Bu arada, hiçbir Demokrat Partilinin sana olan haklarının helal etmeyeceklerinden de adım gibi eminim..
Tabii, bir de “helal oylar” sorunu var..
Cemal Enginyurt, “CHP seçmenini verdiği helal oylardan” bahsediyor..
CHP’lilerin oyları helal de, seçimde CHP listelerine oy veren, Cemal Enginyurt ve Salih Uzun’un milletvekili seçilmelerine katkı koyan, Seçim döneminde kapı kapı dolaşıp CHP listelerine Demokrat Partilileri oyları helal değil mi?
Eğer öyleyse, Enginyurt bir yıldır haram oylarla milletvekili olmayı nasıl sindirdi. Enginyurt DP’lileri oylarının helal oy olarak kabul etmiyorsa 15 Mayıs 2023 günü milletvekilliğinden istifa etmeliydi..
Vefa, helal oy hepsi hikaye..
Tek bir gerçek var o da, Cemal Enginyurt’un bir dönem daha milletvekilliğini garanti alma çabası..
CHP’ye geçerek bir dönem daha milletvekilliğini garantilediğini düşünüyor..
MHP’den Ordu, DP’den İstanbul Milletvekili olmuştu. CHP’den de artık Allah kerim.
Garanti bir ilden garanti bir sıradan yeniden milletvekili olur. Sonrasında Özgür Özel’e ve CHP’ye vefa mı gösterir, yoksa Gültekin Uysal ve Demokrat Partililere yaptığı vefasızlığın yeni bir versiyonunu mu devreye koyacak, onu da yaşayarak öğreneceğiz…
**
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda itiraf
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kartalkaya faciasında sorumluluğu üzerine almamış, Bolu Belediyesi’ni suçlamıştı.
İktidar yanlısı medyada Bolu Belediyesi ve Başkan Tanju Özcan’ı adeta linç etmişlerdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı göre de, yandaş medyaya göre de, tek suçlu Bolu Belediyesiydi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ise sütten çıkmış ak kaşıktı.
Turizm belgesi işletmelerin denetimin Kültür Bakanlığı’nda olduğunu bu köşede daha önce dile getirmiştim.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın faciadan günler sonra valilikleri ivedi notuyla gönderdiği yazı, Bakanlığın facianın sorumlusu olduğunu ortaya koyuyor…
Bilindiği üzere, 21 Ocak’ta Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de çıkan yangında yetmiş altı yurttaşımız yaşamını yitirmişti.
Bakanlık alelacele suçu Bolu Belediyesine atmış, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünün iki elemanı tutuklanmıştı.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, yanan otelin denetiminin diğer turistik belgeli oteller gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na olduğu haykırmış durmuştu.
Yandaş medya ise yasaları görmezden gelerek Özcan’ı hedef tahtasına oturtmuştu.
Facia tarihindin üzerinden yedi gün geçtikten sonra Bakanlık (Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü) valiliklere ivedi notuyla gönderilen E-12539730-323-6286075 Sayılı, 28.01.2025 tarihli Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan imzalı yazıda, 28.07.2021 tarihli ve 31551 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7334 sayılı Kanun ile 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunun geçici 11’inci madde anımsatılarak eklenen “basit konaklama Turizm İşletmelisi Belgesi İşletmelere” bu belgenin Turizm Bakanlığı tarafından verileceğin hükmüne işaret edilerek, Valiliklerden turizm işletmelerinin ruhsatlarının denetlenmesini, işyeri açma ve çalışma ruhsatları geçerliliğini korumayan işletmelerin faaliyetine son verilmesi istenmektedir..
Kendisinin de otelleri bulunan ve yanan oteli denetlemekle görevli Kültür ve Turizm Bakanlığının başında bulunan Mehmet Nuri Ersoy’a, sorumluluğun kimde olduğunun araştırılacağını söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, “Hani Kültür ve Turizm Bakanlığının sorumlu olduğu belli değildi?” sorarlar şimdi.
Nitekim, olayın başından bu yana Bakanlık tarafından ilan edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan haklı olarak sormuş.
Tanju Özcan, Bakanlığın iki sayfalık yazısını “Havale tarihine dikkat!!!” başlığıyla sosyal medya hesabından paylaştı.
Paylaşımında şu değerlendirmeyi yaptı sayın Tanju Özcan:
“Turizm Bakanlığı Kartalkaya faciasından hemen sonra “İVEDİ” başlıklı aşağıdaki yazıyı tüm valiliklere gönderdi. Hani bakanlık “Sütten çıkmış ak kaşık”dı. Bu yazı ile tüm denetim sorumluluğunun Turizm Bakanlığı’na ait olduğu “İTİRAF EDİLİYOR”
Sizi defalarca uyardık, gerçekler Birgün ortaya çıkar dedik. Sağa sola çamur atacağınıza bu yazıyı 6 ay önce yazsaydınız belki de bu facia hiç yaşanmamış olurdu.”
Şimdi böyle konuşmakta haksız mı sayın Özcan?..