Anlaşılan Adana'da siyasetçiler arasında geçmişe takılı kalanlar, geçmişte işgal ettikleri koltuğu sürekli sananlar bin hayli fazla..
Hele içlerinde birisi var ki…
Hanımefendi, kurucu ilçe başkanlığı görevini aylar öncesi kaybetmesine karşın, hala kendini siyasette "kurucu başkan" diye tanıtıyor...
Aynı hanımefendi, kurucu başkanlıktan öncede, yeni bir partiye ip atarken de kendisini eski belediye meclis üyesi olarak tanıtıyordu..
Halbuki, meclis üyeliğinin üzerinden ka bahar, kaç kış geçmişti..
Şimdilerde ise kendisini kurucu ilçe başkanı olarak tanıtmayı ihmal etmiyor..
Tabii, ne önceden ne şimdi, eski ünvanlarıyla kendini tanıtırken, mevcut ünvanlarını hiç değinmiyor..
Varsa da yoksa da o eski koltuklar, o eski makamlar..
Bu denli mazide yaşayanlar, çok değil 26 gün sonra tamamen mazi olurlar..
Ne de olsa yurttaş maziyi anmak değil, yeni türküler çığırmayı bekliyor..
Şair boşuna dememiş, "yeni bir şeyler söylemek lazım cancağızım" diye...
**************
Parti değiştirmek bulaşıcı galiba!
Evet, parti değiştirmek bulaşıcı galiba..
Bakın, Türkiye'nin parti değiştirme rekortmenlerinden Meral Akşener'in peşine takılanlar da parti değiştirmede sınır tanımıyan kişiler oluyorlar..
Önce Meral abladan başlayalım..
Kendileri DYP'de politika yapmıştı..
Hatta bakan olmuştu..
Sonra "öğrencisiyim" dediği Tansu Çiller'den uzaklaşmış, rotayı Çiller'in can düşmanı Mesut Yılmaz'a kırmıştı..
ANAP'a geçmek için yaptığı görüşmeler, parti içinde tepki doğurunca Yılmaz tarafından sonlandırılmıştı..
Ardından AKP'nin kurucuları arasında yerini aldı, hatta AKP'nin adını belirlemek için ailece gece gündüz mesai harcamıştı..
Sonrasında, bir güç devreye girdi, İsmet Sezgin gibi Merkez Sağ'ın önemli isimleriyle birlikte MHP'ye katıldı..
Aralarında benim de bulunduğum çok sayıda kişi, yazılarıyla Bahçeli'ye "yapma etme, bu insanları MHP'ye alma. Yarın MHP, milliyetçilikten uzaklaşır liberal sağ parti olur" demişti…
Ama Bahçeli tabandan yükselen tepkileri dikkate almamış, Meral ablayı milletvekili yapmış, meclis başkan yardımcılığı görevlerine getirmişti..
Sonhrası malum, ayrıldı kendi partisini kurdu..
Partisini kurma aşamasında MHP'yi bölmek, karıştırmak için yaptıkalrını anlatmaya gerek yok..
Meral ablanın politika yapmaya çalıştığı parti sayısı, kapıdan dönderilmelerde dahil beş oluyor..
Buna, ağabeyden geldiğini iddia ettiği ülkücülüğü de katarsak 6 ediyor..
Kozan'daki bir siyasetçi de maşallah Meral ablayı aratmıyor..
DYP, ANAP, MHP derken attığı son iple 4'ücü partisine geçmiş oldu..
Onun da ittifak kapsamında CHP'li sayılabileceğini de gözönüne alınırsa Meral ablayı yakalıyıor..
Mersin'den Burhanettin Kocamaz'ı da unutmamak lazım..
Topu topu 3 aylık bir süreçte üçüncü partisini yaptı..
Daha bir kaç ay önce MHP'den belediye başkanıydı..
Ayrıldı İP'in yolunu tuttu. Aday olamayınca DP'li oldu..
Meral ablanın ve Kozanlı siyateçinin 5 partide siyaset yapmayı uzun bir süreçte gerçekleştirdiği dikkate alınırsa, üç ayda 3 parti değiştiren Burhanettin Kocamaz'ın onlardan da hızlı olduğunu söylemek mümkün..
3-5 yıl içinde kaça çıkar kimbilir?…
Sen kalk 25 yıl bir partide politika yap ama, Meral ablanın yanıa gevçincei bir anda üçüncü partide kendini buluver...
Ankara, Adana ve Mersin'deki bütün bu örneklere bakınca da insan, ister istemez parti değiştirmenin bulaşıcı olduğunu düşünüyor..
Parti değiştirme rekortmenlerine pamuk ipliğiyle bile olsa bağlanılınca, parti değiştirme hastalığı anında geçiyor demekki!…