Fakrında mısınız bilmem, Türkiye günlerdir, sokak hayvanlarının katledilmesinin içeren yasa teklifiyle yatıyor, kalkıyor…
Gün yirmidört saat, hafta yedi gün hayvan katliamı yasasının konuşuyoruz..
Ondan önce de haftalarca ötanazi mi, uyutma mı, katletme mi diye tartışmıştık..
Aslında, yasa teklifinin hazırlanması aşamasında kamuoyuna sızdırılmasıyla, geleneksel bir AK Parti uygulamasının tanık olmaya başladık..,
Neydi o uygulama?...
Kamuoyunu bir konuda tartıştırarak, gerçek sorunları unutturmak, görünmez kılmak..
Yirmiiki yıldır bilmem kaçıncı kez karşı karşıya kaldığımız bir oyuna bir kez daha toplumca düştük..
Bir kez daha AK Parti’nin belirlediği bir gündemin peşine takılıp gittik..
AK Parti, yirmiiki yıldır alıştığımız üzere, kamuoyunun tartışmasını istemediği bir konu olduğunda ortaya koyduğu oyunu bir kez daha muhteşem bir zamanlamayla uygulama soktu..
Öyle bir zamanlamayla yaka teklifini getirdiler ki, bir çoş ana sorunu unutturdular..
Yasa teklifi öncesine bir şöyle bir bakalım:
Emekli maaşlarına yapılan zamlar, üç milyon civarında emeklinin yüzde yirmibeşlik zammından yararlanamamaları, emeklileri isyanı, asgari ücret zam talepleri toplumun gündemini oluşturuyodu..
Muhalefet bu konulardan iktidara yükleniyordu..
İktidar partisi yandaşları bile bu konularda hükümeti savunamıyorlardı..
Toplumsal tepkinin giderek yükseldiği bir anda, AK Parti’den geleneksel bir gerçek sorunları unutturacak bir gündem değişikliğini amaçlayan atılım geldi..
Bir anda, emekli maaşlarını, asgari ücreti, ekonomik sıkıntıları bir yana iterek hayvan katliamını içeren yasa teklifinin konuşmaya başladık..
Ötanazi mi değil mi; uyutma mı öldürme mi diye tartışmaya başladık..
İktidarın belediyelere CHP’ye kaptırmanın acısını, yasayla belediye başkanlarına hapis cezası öngörme ve hayvan katliamının zorunlu uygulamaları sağlamaya çalıştığını konuşur olduk…
Başta ana muhalefet partisi olmak üzere tüm muhalefet partileri ana gündemlerine hayvan katliamını aldılar..
Sonuçta, AK Parti bir kez daha gündemi değiştirmeye başardığını gördük..
Toplumun gerçek sorunlarını unutturmak için yapay bir gündem yarattığını izledik..
Toplum olarak hepimizin, muhalefet partilerinin yapması gereken, AK Parti’nin bilerek ortaya sürdüğü yapay gündemin peşine takılmamak yerine, gerçek sorunları gündemde tutmak, ana gündeme hayvanların yaşam hakkının savunmayı eklemeliydik..
Tabii, bunda önderlik yapmak da siyasal partilere düşerdi..
Örneğin, CHP’nin elli milletvekili aynı anda hayvanları katliam yasası ile ilgili açıklama yapmak yerine, aralarında bie iş bölümüm yaparak, gerçek sorunları da gündemde tutmaları gerekirdi..
Emekli maaşı zammı, asgari ücreti, yeni vergi yasasının, toplumsal yoksulluğu, kadın cinayetleri ile birlikte hayvan katliamını hep birlikte gündemde tutmalıydılar..
AK Parti’nin gerçek sorunların gündemden düşürme operasyonunu boşa çıkarmalıydılar…
Ne yazık ki, bir kez daha gündemi belirlemek yerine AK Parti’nin gündeminin peşine takıldılar..
Türkiye İttifakı Partisi’nde tartışmalar
Ülkemizde, Türkiye İttifakı Partisi adıyla bir siyasal parti var..
Türk milliyetçiliği idelojine sahip partilerimzden birisi..
Adının, geçtiğimiz yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde duymuştu Türkiye ilk olarak..
Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı destekleyen, organize eden bir parti olarak öne çıkmıştı..
Seçimlere girme hakkı olmadığından Zafer Partisi’nin başını çektiği ATA İttihakı bileşenlerinden biri olmuştu..
Seçimlerden sonra örgütlenme atağıa geçti..
Yakın zamanda Adana’da örgütlenmiş, parti açılışına başka illerde olduğu gibi Sinan Oğan da katılmıştkı..
Her ne kadar genel başkanı olmasa da, kamuopyu partiyi Sinan Oğan’ın partisi olarak görüyor..
Adana’nın yanı sıra İstanbul ve Ankara’daki dostlarımızdan aldığımız bilgiler, örgütlenme çalışmalarıyla birlikte parti içinde iç muhasebe de başlamış..
Partinin yöneticilerinin içinde, Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda yeğlediği yol, seçimler sonrası Sinan Oğan üzerinde yürütülen tartışmalar, ithamları değerlendiren bir anlamda iç muhasebe yapanlar görülmeye başlanmış.
Sinan Oğan’ın ikinci turdaki tutumunu yanlış bulduğunu söyleyen yöneticiler varmış..
Gelen bilgileri değerlendirdiğimde, ortaya çıkan şey, Adana’da başka birkaç ilde Türkiye İttifakı Partisi’nden ayrılanların olacağı..
Bekleyip, görelim kimler Türkiye İttifakı Partisi’ni terk edecekler, rotayı hangi parti ya da partilere çevirecekler?..
Gerçi, Türkiye İttifakı Partisi’nin Adana İl Örgütü binasının açılışında Sinan Oğan’ın çevresinde, bugüne kadar değiştirdikleri partilerin sayısını sayamadığım kişileri gördüğümde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda Sinan Oğan’ı destekleyen yurttaş olarak Sinan Oğan adına daha o zaman “eyvaaaahh!” demiştim..
Orban, Le Pen, Meloni’nin başına neler gelecek?
ABD’de Başkan Adayı Donald Trump’a suikast girişimi yapıldı..
Trump, NATO’ya mesafeli, Amerika’nın Afganistan ve Suriye’den çekilmesinin savunan, küresel biyokimyasal terör örgütü Dünya Sağlık Örgütü’ne karşı bir kişilik..
Kazandığı zaman, DSÖ’nün fonlanmasını önleyeceği, silah kartellerini kardan zarar ettireceği, Ukrayna’da Zelenski adlı tiyatrocuya yardım keserek barışa zorlayacağı, karbon ayak izi oyunu bozacağı için küresel örgütler tarafından hedef haline getirildi ve sonunda başına o suikast girişimine uğradı..
Trump’a yönelik suikast girişimi, Avrupa’da küresel emperyalizme bayrak açan Macaristan Başbakanı Victor Orban, Fransa’da Ulusal Birlik lideri Marine Le Pen, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin önümüzdeki süreçte benzer saldırıya uğrama olasılığını doğurdu..
Üç lider de, küresel emperyalizme karşılar..
Dünya Sağlık Örgütü adlı küresel terör örgütüne çok soğuk bakıyorlar..
Avrupa Birliği’nin emperyalist politikalarına, ABD’nin kuyruğuna takılmaya şiddetle karşı çıkıyorlar..
Küresel emperyalizmin göçlerle, ülkelerin demografik yapılarının bozulmasına karşı çıkıyorlar..
Ukrayna’da savaşı değil barışı savunuyorlar; Zelenski artistine para ve silah yardımının kesilmesi yolunda irade koyuyorlar..
Bu düşünceleri, Trump’ın söylemleriyle büyük ölçüde benzeşiyor..
O nedenle
AB’ni ABD kuyruğuna takılmış, küresel emperyalizmin hizmetindeki yöneticileri, Macaristan’ın dönem başkanlığına şiddetle karşılar, Macaristan ve Orban’dan dönem başkanlığı almak için oyun üstüne oyun düzenliyorlar..
Ukrayna’ya silah ve para gönderilmesini karşı çıkması ve Rusya ile ilişki kurmasını eleştirerek, günah keçisi yapmak istiyorlar..
Fransa’daki erken seçimde, Marine Le Pen’e yönelik hareketleri de gördük..
Viçtor Orban, Marine Le Pen ve Giorga Meloni, tıpkı Trump gibi küresel emperyalizmin, silah tacirlerinin, savaş çığırtkanlarının, ABD ve küresel emperyalizmin emir erlerinin hedefi olmuşlardır..
Bu nedenle, üç değerli antiemperyalist, yurtsever liderin, Trump gibi suikast gibi yaşamlarına kast edecek saldırılara uğrama olasılığının bundan sonraki süreçte yüksek olduğunu düşünüyorum..