Türkiye cumhuriyeti hükümetlerinde bazı kişiler anlaşılan Türk Devleti İlhanlı'ya düşman ama Ermeni'ye dostlar..
Uygulamaları, icraatları onu gösteriyor..
5 - yıl önce, Kültür Bakanlığı, başta Van Akdamar'daki kilise olmak üzere Ermenilere ait olduğu bilinen ya da öyle sanılan kiliselerin onarımına başlamıştı..
Hatta, Akdamar'daki kilise törenle açılmış, ilk ayin de yapılmıştı..
Ermenilere ait sanılan o kilise, aslında Hıristiyan Kıpçak Türklerine aitti..
Kilisenin duvarlarındaki figürler, "Ben Türklere aitim" diye bangır bangır bağırırken, bazıları Ermenilere ait bir kiliseyi açtık diye şenlik yapmışlardı..
Anlaşılan o Ermeni sevgisi hala sürüyor..
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in bir soru önergesine Kültür Bakanı tarafından verilen yanıt onu gösteriyor…
Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bakanlığa bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün 2007-2018 yılları arasında kiliselerin restorasyonuna yönelik toplam 35 adet proje yapım işi, 27 adet uygulama işi gerçekleştirdiği açıklamış..
Kilise yapılarına yönelik bugüne kadar 57 adet çalışmanın olduğunu belirtmiş..
2018 yılı içerisinde de 5 adet kilise projesi ve bir adet kilise restorasyon çalışmasının ödenek oranında yapılmasının planlandığını ifade etmiş..
Bakan Ersoy, açıklamasında, Niğde Konaklı Misyi Kilisesi ve Niğde Bor Yukarı Sokubaşı Ermeni Kilisesi'nin restorasyonunun yapıldığını belirtmiş..
Niğde'deki kilise restorasyonları dikkatimi çekti..
Aynı bakanlık, Niğde'nin göbeğinde bulunan iki kümbetten İlhanlı dönemine ait olanı kaderine terketmiş durumda..
Bilenler bilir, Niğde'de Valilik ve Belediye'ye yakın bir yerde yanyana iki adet kümbet bulunuyor..
Kümbetlerden biri İlhanlı Devletinden kalma..
Diğeri İkinci Kılıçarslan dönemi Selçuklu yapıtı olan Hüdavent Hatun Kümbeti..
Kültür Bakanı, Selçuklu Kümbetini restore ederken, yanıbaşındaki İlhanlı Kümbetini görmezden gelmiş, yok saymıştı..
Onlara göre, o kümbetin tek suçu İlhanlı yapıtı olması..
Malum, İlhanlı, Şaman inancındaki Türklerin kurduğu bir Türk devleti..
Ama kimseye kendi dinini dayatmamış, müslüman ibadeti için cami, hıristiyanın ibadeti için kilise yapılmasını engellemiştir..
Kültür Bakanlığı, İlhanlı'nın gösterdiği hoşgörüyü, yüzde yüz Türk yapıtları olan İlhanlı yapıtlarına gösterememiştir..
Meğer sadece kümbete değil İlhanlı'dan kalan camilere de şaşı bakıyormuş bakanlık..
Ömer Fethi Gürer'in açıklamasından, Kültür Bakanlığı'nın İlhanlılar'dan kalan Sungurbey Camii'ni 15 yıllık bir uğreaştan sonra lütfedip onarıma almış ama bu kez aslına uygun onarım yapmaktan kaçınmış..
Doğrusu hiç şaşırmadım..
Kültür Bakanlığı'nın İlhanlı adlı Türk devletine hem şaman inancında olduğu için hem de Talkan ve Curcan'da 70 bin Türk'ü katleden Emevi Devletinin mirasçısı Abbasi Devletini işgal etmesini, sözde halifeyi atların ayakları altında ezdiği için dışladığını kümbette görmüştük..
Camisine aynı tutumu sürdürmesini onun için yadırgamadım..
*****************
Bu nasıl hocadır?
İzmir'de bir konferans düzenlenmiş..
Güzelbahçe Atatürk Kültür Merrkezi'nde düzenlenen konferansın konuşmacısı bir bilim insanı..
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Mantık Anabilim Dalı Başkanı Pro. Dr. İbrahim Emiroğlu..
Güzelbahçe Müftülüğü tarafından düzenlenen ve öğrencilerin katılımın zorunlu tutulduğu konferansta, bir Prof'un ağzından çıkan sözler insanı hayrete düşüren cinsinden..
Mantık uzanmanı prfesöre göre, kızların adet olması bir hastalık ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir..
Adamın adının önünda "Prof.Dr." var ama, kadınların belli yaşlar arasında adet görmelerinin biyolojinin gereği olduğunu bile bilmiyor..
Bir profesörün ağzından dökülen tümcelerin bazıları da şöyle:
15 yaşındaki kızlar evlenebilir..
Kızlar tesettüre girsin edepli olsunlar, aileler kızlarına mini etek giydirmesinler..
Kızını dövmeyen dizini döver..
Devrimciler hayvani bir hırsla hareket eder..
Gençlerin dinden uzaklaşmasının temel nedeni laikliktir..
Ergenlik yaşı düştü…
Bu sözlerin hiç bir yerinde mantığın m'si yok..
Bilimin b'si hiç yok..
Ama bu sözleri söyleyen sözde bir bilim insanı..
Hazret, gençleri dinden uzaklaştıranların kendisi gibi sözde hocaların olduğunun farkında bile değil..
Ve böylesine bilimden, mantıktan bihaber insanın verdiği konferansa çoceklarımız katılmaya zorunlu tutuluyor..
Konuyu TBMM gündemine taşıyan HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç'a da ayrıca teşekkürler...