Adana'da siyaset yapmayı düşünen kadınlara destek vermek amacıyla kurulduğu ileri sürülen bir derneğin başkanı geçtiğimiz günlerde ilginç bir olaya imza atmış..
Olayı görenlerin iddiaları, bir siyasetçiye hele hele siyasal makamlarda kadınların sayısını çoğaltmak için mücadele eden bir derneğin başkanına hiç mi hiç yakışmıyor...
Olay şu..
Siyasette kadınların sayısını arttırmak için çalışırken başkan, "madem kadınların siyasete atılması için çalışıyoruz o zaman ben de siyasete atılayıp" diye düşünmüş olmalı ki, kendisi de siyasete atılmayı düşünmüş..
Başlangıç için seçtiği mevkii, öyle belediye başkanlığı, meclis üyeliği adaylığı falan değil..
Oturduğu mahallede muhtar adayı olmuş..
Buraya kadar güzel ama bundan sonraki bir hareketi mahalle sakinlerinin tuhafına giden bir hareket olmuş..
Hanımefendi, mahallesindeki mevcut muhtarın pankartlarını kesmiş..
Bu olaya da bazı mahalleliler tanık olmuş..
Anında müdahale etmişler..
Ama, kesilen pankartlar kesildiğiyle kalmış..
Olayı gören ve bizlere aktaran mahalleliler, çiçeği burnunda kadın siyasetçiye durumu yakıştıramamışlar..
Doğrusu biz de yakıştıramadık..
Kendisi yakıştırıyor mu bilmem..
Rakiplerinin pankartlarını asacak kadar politize olmuş ise, işgal ettiği o başkanlık koltuğunu da bugünden tezi yok boşaltması gerekir..
***********************
Mart'ın sonu hüsran mı olacak?
Mart'ın sonu hüsran mı olacak diye sorduk ama, gelişmeler martın sonunun CHP açısından bahar yerine hüsran olacağı yolunda ciddi işaretler var..
Öncelikle sol hareketleri ve HDP'yi dışlayan bir anlayışla hareket ederek İP ile "Millet İttifakı'ın oluşturması CHP için bir handikaptı..
Çünkü, İP'in 24 Haziran seçimlerinde CHP'nin verdiği emanet oylarla yüzde 9'lara geldiği biliniyordu..
Oylarının 6 aylık zaman içerisinde eridiği de ayrı bir gerçekti..
CHP'nin yaptırdığı anketlerde bile İP'in oy oranı yüzde 2 ile 2,8 arasında olduğu görülüyordu..
Bu gerçeklere karşın, İP'e ödün üstüne ödün verilmesi CHP tabanında ve CHP'ye oy vermeyi düşünen özellikle sol kesimde ciddi rahatsızlık yarattı..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İP'e verdiği ve CHP'ye katkıdan çok olumsuz yansıyacak ittifakın getireceği hezimeti görünce, gecikmiş bir hamle ile sol hareketlerle ve HDP'ye gülücükler göndermeye başladı..
İstanbul'da iki ilçede sosyalist hareketlerden aday çıkaracağı söylentisi bile İP'le kurulan ittifaka tepkileri dindirmeye yetmedi..
CHP - İP ittifakına ve belirlenen adaylara tepkisi, CHP tabanını yeni arayışlara itti..
Bir çok ilde DSP'den aday çıkarmak için çalışmalara başladılar..
Mustafa Sarıgül İstanbul'dan, Celal Doğan Gaziantep'den DSP'nin adayı olacak seçimlere girecekler..
Adana'da Yıldıray Arıkan'ın DSP'den Çukurova Belediye Başkan Adayı olacağı söyleniyor..
Adana'da başka ilçelerde de CHP tabanının DSP'den aday çıkarmak için girişimlerde bulunduğu ifade ediliyor..
Aynı girişimler yurt çapında devam ediyor..
Gözlemlediğim kadarıyla, örneğin Adana'da, Parti Meclisi'nden adayları belirlemek için tam yetki alan Kemal Kılıçdaroğlu'nun henüz açıklanmayan ve adı Parti Meclisi'nde kabul edildiği belirtilen adayların adlarını açıklamasını bekliyorlar..
Kılıçdaroğlu'nun adayları açıklamasından sonra, CHP tabanının Seyhan, Yüreğir, Sarıçam, Karataş'ta da DSP'den aday çıkarmaları kuvvetli bir olasılık..
Gelişmeler çok net..
CHP, yüzde 2'lerdeki oyu için yüzde 15 civarında bir seçmen kitlesinin partiden
uzaklaştırdı..
Binr de bu kitleye, başka partilere sempati duyup CHP'li adaylara oy vermeye düşünenlerin, CHP listelerindeki olumsuzluklar nedeniyle CHP'ye oy vermeme kararına gelmiş kitleyi de ekleyince tablo CHP açısından kapkaranlık bir duruma dönüşüyor..
Bu tablonun sonucu da şimdiden belli:
Mart'ın sonu hüsran!..