Adana kebabı yapmak satmak artık öyle kolay olmayacak..
Ustası gerçekten usta olacak, satmak isteyen tescil belgesi alacak..
Kafası esen "Adana Kebabı" tabelası asamayacak..
Ehil olmayan ellerde neredeyse popüleritesini yitirecek duruma gelen Adan Kebabı yeniden eski günlerine dönecek..
Bunun adımlarını önce Adana Ticaret Odası atmıştı..
Kebabı tescil ederek, önüne gelenin Adana kebabı adını kullanmasını engelemişti..
Şimdi de, Kebapçılar ve Lokantacılar Odası, Adana kebabı ustaları için sınav dönemi başlatmış..
Sınavlar teorik ve pratik iki kısımdan oluşuyor..
Oda Başkanı Şefik Arslan'ın açıklamasına göre, 40 sorunun bir kısmı yiyecek ve içecek hazırlanması, yüzde 20'si de hijyenle ilgili..
Sınavların gözetimini "tecrübeli ustalar" yapıyormuş..
Ve Kebapçılar Lokantacılar Odası, kendi olanakları ile usta yetiştirecek ve bunun için sınavları sıklaştıracakmış..
Kebapçılar ve Lokantacılar Odası'nın Adana kebabı ustası yetiştirmek açtığı sınav olumlu bir adım..
Bir zamanlar çok meşhur olan "Yetmez ama evet" cinsinden bir icraat..
Adana kebabı ustası sınavı yerinde bir adım, ama Kebapçılar Lokantacılar Odası'nın tek başına yapabileceği bir şey değil..
Yasal olarak öyle bir hakkı var mı bilmem ama, bu tür sınavların devletin kontrol ve gözetimde olması gerekir..
Devletin mesleki ve teknik eğitim biriminin bu tür sınavların kontrol ve gözetimini yapmalı..
Avrupa'da yaygın olarak kullanılan üniversite eğitimi ya da uzun süreli kurslar şeklinde eğitimlere yönelinmesi gerekiyor..
Öncelikle, kebabın merkezindeki üniversiteler olarak Çukurova Üniversitesi ve Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi bu işe soyunmak zorundadırlar..
Gıda Mühendisliği bölümünün müfredatına Adana kebabını ekleyebilirler..
Çukurova Üniversitesi, Adana Meslek Yüksek Okulu'ndaki Gıda İşleme Bölümünde revizyona giderek derslerin arasına kebab üretimin ekleyebilir, ya da bölümün içinde Adana Kebabı programı açabilir..
Ya da başka meslek yüksek okullarında bu tür programlar açabilirler..
Bu tür bir uygulama Adana Kebabının gerçekten bu işin eğitimini almış, hişyen ve sanitasyonu bilen ustaların elinde sağlıklı bir gıdaya dönüşmesine neden olacaktır..
******************
Türklerin bilinen ilk şairi ve ilk aşk şiiri
Şiir Türklerin yaşamında her zaman önemli bir tutmuştur..
Hatta, atalarım Türkçe'yi şiirsel bir şekilde konuşurlardı..
Uyaklı cümleler kurarlardı..
Türk tarihinde Alper Tunga Destanı gibi ço sayıda, ağıt, destanı dile getiren şiirlerler tarihin ilk dönemlerinden bugüne süzülüp gelmiştir..
Uydurma dil Osmanlıca'yı anlamayan Türk halkı, Alper Tunga Destanını ya da Göktürkler döneminde yazılmış metinleri hala net bir şekilde anlamaktadır..
Bilinen ilk şairimiz ve ilk aşk şiri ise çok daha yakın tarihlere aittir..
Türklerin, özellikle Uygur boşunun Mani dinin kabul ettiği dönemde yaşayan Aprın Çor Tigin bilinen ilk aşk şiirini yazan şarimizdir..
Aprın Çor Tigin'in Mani dini etkisi altında yazdığı şiirlerden biri ilahi, diğeri aşk şiiridir..
Yani, adı günümüze kadar gelebilmiş ilk Türk şairi Aprın Çor Tigin'dir..
Bu nedenle, pek çok kaynakta, Aprın Çor Tigin, adı bilinen en eski Türk şairi olarak kabul edilir..
Aprın Çor Tigin'in Turfan kazılarında bulunan ilahisi ve aşk şiiri ilk kez A. Von Le Coq tarafından 1919 yılında yayınlanmıştı..Türkiye Türkçesiyle "Sevgili" adı verilebilecek bu şiir, Uygur edebiyatının dolasıyla Türk şiirinin ilk ve en eski lirik şiir örneği sayılmaktadır..
Yedi dörtlükten oluşan şiirin ilk dörtlüğü ne yazık ki kayıp..
Şiire adını veren "Amrak" Uygur Türklerince hala "sevmek", "sevgili" anlamında kullanılmaya devam edilmekte..
"Mining Amrigim = Benim sevgilim", "Men marujnaga bek amrak= Ben dondurmayı çok seviyorum" tümceler, Uygur Türklerinin günlük yaşamda "Amrak"ı hala Aprın Çor Tigin'in kullandığı anlamda kullandıklarını göstermektedir..
İşte, orijinali Almanya'daki Berlin-Branderburg Academy of S.H.'deki Turfan Arşivleri'nde bulunan Türk edebiyatının ilk aşk şiiri:
Amrak (Sevgili)
kasınçığımın öyü kadgurar men
kadgurdukça
kaşı körtlem
kavışıgsayur men
Yavuklumu düşünüp dertleniyorum.
dertlendikçe
kaşı güzelim
kavuşmayı özlüyorum
öz amrakımın öyür men
öyü evirür men ödü/…/ çün
öz amrakımın
öpügseyür men
Sevgilimi düşünürüm ben
düşünürüm düşünürüm de… [dize kopuk]
Sevgilimi
öpmek isterim ben
barayın tiser
baç amrakım
baru yime umaz men
bağırsakım
Kaçıp gitsem
güzel sevgilim
gene de gidemem ki ben
merhametlim!
kireyin tiser
kiçigkiyem
kirü yime urnaz men
kin yıpar yıdlıgım
Sokulayım desem (sana)
yavrucuğum
gene de sokulamam ki ben
misk gibi güzel kokulum!
yaruk tengriler
yarlıkazunın
yavaşım birle
yakışıpan ardılmalım
Işık Tanrılar
sayesinde
huyu güzelimle
birleşip ayrılmayalım
küçlüg priştiler
küç birzünin
közi karam birle
külüşüpen külüşügin oluralım
Kudretli meleklerin
kudreti sayesinde
kara gözlümle
gülüşüp oturalım.