Hayali Adanalı kahramanlar yaratarak insanlari aldatıp popüler olmak isteyenlerin ortaya attığı kuyruklu yalan inananlar arasında Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir'de varmış meğer.
Yüreğir Belediyesinin sosyal medya mecralarındqnteitterda yaptığı bir paylaşım bu durumu doğruluyor.
Yüreğir Belediyesine göre, Yüreğirli kadınlar, belediyeye ait sivil toplum merkezindeHitit kraliçesi "Çukurovalı Puduhepa" etkinliğini ve resim sergisi düzenlemişler.
Etkinlik çok tanıdık değil mi?
Geçtiğimiz günlerde "Adanalı Güçlü İş Kadınları Derneği" adlı bir dernek düzenlediği fotograf sergisinde Puduhepa'yi "Adanalı Güçlü Kadın" olarak nitelendirmiş, hayali bir Puduhepa portresini sergilemişti.
Tek fark, o etkinlikte Adanalı olan Puduhepa, bu kez Çukurovali olmuştu.
Anlaşılan bu kez kim oldukları belirtilmeyen ve "Yüreğirli kadınlar" olarak tanımlanan etkinlik düzenleyicisi Barış Gazetesinde yayımlanan hem o sergi ile ilgili , hem Adanalı Puduhepa ve Lawazantiyayalani" yazılarınızı okumuşlar, bu kez Adanalı yerine Cukurovalı tanımını kullanmışlar.
Yani, kuyruklu yalanı bir sözcük değişikliğiyle yineleme yoluna gitmişler..
Böylesine bir yalanı adında taşıyan etkinliğin belediye tesislerinde yapılmasına izin veren Kocaispir de yalana inandığı gibi bir anlamda ortak da olmuştur.
Kocaispir, Puduhepa'nın Adanalı ya da Çukurovalı olduğunun yalan olduğunu küçük bir araştırma ile öğrenebilirdi.
Örneğin, Hitit uzmanı Prof Dr. Ahmet Ünalan "şu Puduhepa kimdir" diye sorabilirdi.
Ya da Sirkeli Höyüğünde kapılarını sürdüren Alman bilim insanından bilgi alabilirdi.
Hatta, Çukurova Üniversitesinin yalanları sürdüren sözde bilim insanı ile aynı bölümde görev yapma talihsizliği yaşayan, Hititler konusunda çok ciddi bilimsel yayına imza atan Prof. Dr. Rukiye Akdoğan'a da sorabilirsin.
Tabii, Ankara ve İstanbul Üniversitelerinde Hitit çalışmaları yürüten hititologlwra da başvurabilirdi.
Hiç birine vakti yoksa Barış Gazetesinde dört gün süren Adanalı Puduhepa Yalanı başlıklı yazımızda yer alan 31 kaynakları da gözden geçirebilirdi..
Bir kez de Kocaispir ve "Yüregirli kadınlar" için yineleyelim; Puduhepa'nın Adanalı olduğu da, Lawazantiya'nin Tatarlı da olduğu da kuyruklu bir yalan.
Popüler olmak istemeyen bir kaç sözde bilim insanının uydurmasıdır.
O yalanı gerçek gibi anlatanlardan biri, 15 yıldır sürdürdüğü kazılarda, Tatarlı Höyuğünün döneminin Mekke ya da Vatikan'ı diyebileceğimiz dini merkez olan Lawazantiya olduğuna dair en küçük bir kanıt bile bulamadı ama, yalanlarını sürdürmeye devam ediyor.
Lawazantiya, arasında Çukurova'nın bulunduğu Silifke'den Malatya ve Urfa'ya kadar uzanan bir bölgede egemen olan Kizzuwatna'nın başkenti. Aynı zamanda, dini merkez.
Puduhepa'daLawazantiya Başrahibinin kızı ve Tanrıça Hepsinin rahibe. Adı da tanısında gelmektedir.
Evlilik anıtı ve bazı yazışmaların birinde kendini "Lawazantiya'nınkızi", diğerlerinde "Kizzuwatna'nınkızi" olarak nitelendiriyor.
Gelelim Puduhepa'nın Adanalı ya da Çukurovalı ilan edilmesine.
Lawazantiya'da doğup, evlenene kadar orada yaşadığı için Adanalı ve Çukurovali olduğu ileri sürülüyor.
Yalanın sahiplerine göre Lawazantia bugünkü Tatarlı Höyük..
Ancak, 15 yıldır süren kazılarda Tatarli Höyük ile Lawazantiyayı eleştirecek bir kanıt bulunamadı. Kadının başında danışmanlık yapan Hitit uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ünal, Tatarli'ninLawazantiyaolmadigını hem de bilimsel bir toplantıya sunduğu akademik çalışmasıyla açıkladı.
Çok sayıda Hitit uzmanı ise yaptıklari araştırma ve çalışmalarda Lawazantiya'nın Elbistan ve İslahiye'deki iki höyükte aranması gerektiğini işaret ediyorlar..
Adanalı Puduhepa yalanı yanımızdan sonra görüştüğümüz yetkili bir arkeolog ise, Puduhepa'nin Adanalı olduğunun yalan olduğunu kabul etmiş ve "Beyaz yalan" olarak nitelemis, beyaz yalanın Adana'ya bir zararı olmadığı gibi bilim dışı bir şeyler söylemişti.
Şimdi Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir ve kim olduklarını bilmediğim etkinlik düzenleyicisi "Yüreğirli kadınlara" soruyorum:
Puduhepa'nın Çukurovalı olduğunu nereden çıkardınız?
Hangi bilimsel araştırmaya dayanarak Puduhepa'nın Çukurovalı olduğunu anladınız?
Elinizde etkinliğimizin adının gerçek olduğunu kanıtlayan bir belgeniz yoksa,Yürğirlileri neden bir kandırıyorsunuz?