DYP, ANAP, AK Parti, MHP derken İyi Parti’yi kuran ve yıllarca hayalini kurduğu genel başkanlığa kavuşan Meral Akşener, hesapları şaşınca istemeye istemeye de olsa genel başkanlığı bırakmak zorunda kalmıştı..
Gerçi kongrede yeni Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nu desteklemiş, yakın zamandaki kuruluş yıldönümünde yine destek veriri imaj çizmişti..
İmaj diyorum, gelen bilgiler ve kulisler o görüntünün samimim olmadığını, perde arkasında yeniden genel bakanlığa dönme girişimlerinin yürütüldüğünün gösteriyor..
Meral Akşener ve çevresi, partinin oylarının anketlerde yüzde üçlerde görünmesini fırsat bilip, Meral hanınım yeniden genel başkanlığa dönmesi için fırsata çevirmek için harekete geçmişler...
Yukarıdaki yazdıklarım benim İyi Parti gözlemim değil..
İyi Parti içinden birinin değerlendirmesi..
İyi Parti’yi iyi bilen bir değilim..
Ama, başından beri Meral Akşener’e ve İyi Parti’den yana tavır alan, her koşulda destekleyen gazeteci İsmail Türk, İyi Parti’deki Meral Akşener’i yeniden genel başkanlığa getirme oyununu kamuoyuna açıklayan..
İsmail Türk, X hesabından cumartesi günü yaptığı paylaşımda açıkladı bu durumu..
İsmail Türk’ün açıklaması aynen şöyle:
“Şimdilik isimlerini vermeyeceğim ama dışarıdan olduğu kadar içeriden de üç ya da dört milletvekili İY Parti’nin başkaları tarafından %3 gözükmesini kullanmaya çalışıyorlar bunların asıl derdi Meral Akşener’i yeniden geriye getirmek olduğunu öğrendim. aslında ben isimlerini yazmasam da siz onları sosyal medyada yaptıklarından çok kolay anlarsınız ay saçların çok güzel izindeyiz gibi boş mesajlar paylaşıyorlar. bakın Meral Akşener ben hala Meral abla derim kırgınlıklar olabilir ben de bir ailenin Ferdi gibiydim severdim onu hala severim içimde sevgisi yok dersem yalan olur kurucu liderdir tabii ki saygıyı hak ediyor ama böyle entrikalara gerek yok. iyi Parti’nin delegeleri gönül verenleri genel başkanlarını seçmişler altı ay olmuş artık eskiyi unutup önüne bakmalı herkes o zaman bu parti geçtiğimiz dönemde yaptığı hataları yapmazsa on beşlerin üzerinde puanı çok yakın zamanda yakalar. Evet eskisi gibi böyle kimseyle kavga etmek istemiyorum ama lütfen büyüyen bir partiye engel olmayın çünkü başka bir can simidimiz yok, lütfen bu acı gerçeği görün diğer yaptığınız her şeyi sarayın işine yarar!”
Ben oyun dedim ama, İsmail Türk, Meral hanımı yeniden genel başkanlığına getirme operasyonunu “entrika” olarak nitelendiriyor..
...
İyi Parti milliyetçi partileri kurulmasından rahatsız
MHP’den ayrılarak, milliyetçileri bölen parti olarak tarihe geçen İyi Parti, milliyetçi düşüncede yeni partilerin kurulmasından çok rahatsız.
Kimi İyi Partililere göre yeni milliyetçi partilerin kurulması milliyetçileri bölecek “saraya hizmet” edecekler..
Bunu söyleyenlerin İyi Parti’nin mensubu olmaları tm bir trajikomik bir durum..
Milliyetçileri yakın geçmişte ilk bölen kendileriydi..
Tarla kurultayıyla başlayan süreçte, bütün oylarının milliyetçi olduğunu kabul edersek, milliyetçi kanattan yüzde 9 oyu milliyetçi partiden kopartıp CHP’ye eklemlemiş bir parti olarak, milliyetçilerin bölünmesinden dem vurması kendileri açısından çok hazin bir durum..,
Üstelik, İyi Parti’nin yeni milliyetçi partilerin kurulmasından hiç rahatsız olmaması gerekiyor.
Hem önceki, hem şimdiki genel başkanı “merkez sağ” parti olduklarının ifade ediyorlar..
Merkez sağ ile milliyetçiliğin hiç ilgisi yok.
İyi Parti’ni olduğunu söylediği merkez sağ, liberal düşüncenin siyaset alanı..
Neoliberal ve merkez sağ bir parti olarak İyi Parti’nin, yeni milliyetçi partilerin kurulmasında rahatsız olması, oylar böleceklerini iddia etmesi anlamsız..
Kurulacak ya da mevcut milliyetçi partiler böleceklerse MHP’nin oyunu bölecekler ve İyi Parti bundan neden rahatsız olur?..
Rahatsız olmalarının tek nedeni, yüzde 3’lere düşmüş bir parti olarak, İyi Parti’yi MHP’den ayrılan bazı politikacılar kurdu diye milliyetçi zanneden ve İyi Parti’ye oy vermiş seçmenlerin, yeni kurulacak ve seçimlere girme hakkı kazanacak milliyetçi partilere oy verme olasılığı ile İyi Parti’nin tamamen tabela partisine dönüşmesinden korkmaları..
Aslında, yeni kurulacak milliyeti düşüncedeki partilerden bu denli korkmalarına gerek yok..
Zaten, milliyetçiler İyi Parti’nin taktığı “milliyetçilik maskesinin” altındaki neoliberalizm gerçeğini gördükleri için MHP ve Zafer Partisi’ne gitmeye Meral Akşener, maskesini çıkarıp altılı masayı dağıtmaya başladığı günlerde başlamışlardı..
Mevcut ve yeni kurulacak milliyetçi partilerle uğraşmak yerine, güçlerini olmak istedikleri merkez sağ için harcasalar, İyi Parti’nin geleceği için dahi iyi yapmış olurlar..
**
KKTC için neden çağrı yapılmıyor
Siyasal iktidar, bir yılı aşkın süredir Filistin ile yatıyor Filistin ile kalkıyor..
Her fırsatta Filistin tanınsın diye açıklamalar yapıyorlar..
Batıya, doğuya giden tüm bakanlar Türkiye’nin ve Türk dünyasının çıkarlarından ve sorunlarından hiç bahsetmediler. İlk açıklamaları Filistin ve Filistin devletinin tanıyın olmuştu..
Birleşmiş Milletler’de bile aynı sözler söylenmişti.
Artık Filistinlilerin bile belki de aldırış etmediği tanınma olayı bizimkilerin hala birinci gündemi.
Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında Türk dünyasının, örneğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ya da Romanya’da Sekelistan’da Sekel Türklerine, Doğu Türkistan’da Çin’in Uygur Türklerine yaptığı baskıdan hiç söz edilmezken, Türk devletlerine Filistin’i tanıma çağrısı yapılıyor..
İslam İşbirliği toplantısında yne katılımcı ülkeler Filistin’i tanıyın çağrısı yapılıyor..
ABD’nin yeni Devlet Başkanı Trump’tan Filistin Devletinini tanınması beklentisi dillendiriliyor..
Otysa Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetenlerin birincil görevi Filistin’in tanınması değil, KKTC’nin tanınması olmalıdır..
Türki’deki her yöneticinin katıldıkları tüm toplantılarda “KKTC’yi tanıyın” çağrısı yapmaları asli görevidir.
Eğer, Filistin tanıyın çağrısının yarısını “KKTC’yi tanıyın” diye yapsalardı bugün onlarca ülke Rumlar, Yunanlılar ve Abrupa Birliği tarafından kuşatma altına alınan, izole edilen KKTC ve Türk halkını dünya tanımış, kuşatma kırılmış olacaktı..
Günler çabuk geçer..
Bugün yarın derken bir bakmışsınız sandık milletin önüne gelmiş..
O zaman, bugün Filistin’i tanıyın diye ülke ülke gezenler oy istemek için kapımızı çaldıklarında KKTC’nin tanınması için birazcık çaba göstermiş olsaydınız deve seve oy verirdik amaa… diye isteklerinin geri çevireceğim..
Şimdilik üç konu nedeniyle mevcut yönetimin partilerine ve siyasetçilerine oy vermeyeceğim..
Birincisi Adana Havalimanı’nı kapatılması..
İkincisi, din kardeşi diyerek ülkemize Suriyeli ve Afgan sığınmacıların doldurulması ve Türk halkının kaynaklarının sığınmacıları finanse etmek için harcanması.
Üçüncüsü, KKTC yıllardır kuşatma altında zor koşularda yaşamını sürdürmeye çalışırken, devletin bütün olanaklarıyla Filistin’in tanınması için dyayı dolaşmasıdır.
