Cumhur İttifakı'nın Adana'daki aday tanıtım toplantısı, seçimi şimdiden kazandıklarını, "Mart'ın sonunun bahar olduğunu" iddia edenleri şoka uğratmış durumda..
Kendi genel başkanlarının topplayamadığı kalabalığı küçümsemek için paylaşım üstüne paylaşım yapıyorlar..
Yok efendim, Adana Emniyeti kalabalık olsun diye İstasyon Meydanına yığılmış..
Yok efendim, belediyelerin çalışanları en az beş kişi getirmek koşuluyla imza karşılığı miting alanına getirilmişler..
Yok efendim, mitinge gelenler yemek dağıtılmış..
Miting alanını gezin biri olarak bu paylaşımları görünce, seçimi kazandıklarını iddia edenlerin nasıl bir bozgun psikolojisine girdiklerini hemen anlıyorsunuz..
Bu tür paylaşımları yapanlar da öyle sıradan partililer değil..
Siyaset yapan, bir yerlere aday olmuş, daha önce bir yerlere aday olmuş kazanamayınca partili belediyelere kapağı atmış siyasetçiler..
Mitingdeki kalabalığın ne anlama geldiğini bildikleri çiin de moralleri çok bozulmuş durumda..
Bunu da paylaşımları ile kamuoyuna aktarıyorlar..
Halbuki, yıllardır siyaset yapan kişiler..
Morallerinin bozulduğunu, ümitlerinin azaldığını bir şekilde kamuoyuna yansıtmaktan kaçınmaları lazım..
Millet, kazanamayacağına inanan, bir mitingle morali alt üst olan, kimyası bozulan kişilere neden oy versin?..
*******************
2 bazen 25'den büyük oluyormuş
Türkiye'de matematik bile dünyadan farklı..
Matematiğin ve istatistiğin evrensel kuralları ülkemizde geçerli değil..
Örneğin, Türkiye'de 2 kere 2 her zaman 4 etmiyor..
Ülkemizde 2 çarpı 2'nin sonucu bazen 4 ama çoğunlukla ya 3 ya 5 oluyor..
Şimdi anladık ki, ülkemizde 2 sayısı 25 sayısından büyükmüş..
2, yeri geldiğinde 25'i rehin alabiliyormuş..
25 de, 2'nin büyüklüğünü kabul edebiliyormuş..
Ama, matematiğin ve istatistiğin kuralları hiç bir perde değişmez..
2 çarpı 2'nin 4 etmediğini söyleyenler gibi 2'nin 25'ten büyük olduğunu kabul edenlerde evrensel matematik ve istatistik kurallarını eninde sonunda kabul etmek zorunda kalacaklar..
Olan, 2'nin 25'ten büyük olduğunu dayatanlara inanan garibanlara olacak..
Dayatmayı yapanlar 2 ay 4 gün sonra ahaliye "ya 2 gerçekten 25'ten büyük değilmiş. Bu bize ders oldu diyearek zeytinyağı gibi suyun üstane çıkacaklardır.. Ama bir süre sonra bu kez ya 1'in ya da 3'ün 25'ten büyük olduğuna halkı inandırmak için kolları sıvayacaklardır…
******************
Bir başkandan açıklama
Dün, 24 Ocak tarihinde bu köşede çıkan "Yakında dava bombası patlayacak" başlıklı yazıyla ilgili olarak muhatabından bir mesaj aldım..
"Hukuki haklarım sürerken sanki yargı sonuçlanmış gibi hüküm sürerek manevi olarak zarar vermeniz hakkaniyetli bir yaklaşım olmamış" diyordu..
Sabıka kaydı ve temyiz dilekçesini göndererek, "hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla yazıyı kaldırmamı istiyordu..
Bu arada, kendisi açığı alındığında yerine gelen kişinin tetikçiliğini yapmakla suçluyordu..
Öncelikle geçmiş olsun diyeceğim sayın başkan ve adaya..
Benim yazımdaki konu, onun temyiz aşamasında olan davasıyla ilgili değildi..
Hakkında yeni bir dava açıldığı yolunda gelen bir bilgiydi..
Bunu kendisine de söylemiştim..
Öyle bir dava olmadığını ifade etti..
Temyiz aşamasında olan davasıyla açılışından bugüne kadar hiç ilgilenmedim..
Ortamın çok su götürdüğü şu günlerde bu tür davaları sadece yazı konusu başkana değil hiç bir siyasetçiye karşı kullanma gibi bir niyetim hiç olmadı, bundan sonra da olmaz..
Beraat ederse sevinirim, İstinaf Mahkemesinin verdiği karar onaylanırsa o da partisinin sorunu..
Benim, başkanı doğrudan isim vererek eleştirdiğim yazılar, malum tarla kurultayı sürecindeki tutumu ve hanımefendiden yana olan tercihiyle ilgiliydi..
Tetikçilik konusunu gelince; kendisiyle tanışıklığımız var ama, tetikçisi olduğumu iddia ettiği kişiyi hiç tanımadım..
Merhabam bile olmamıştır..
Vekillik yaptığı süre içerisinde de ne hayırlı olsun demişliğim, ne de makamına gidip kutlamışlığım vardır..
O kişinin tetikçiliği yapanları, önce kendisine, sonra o kişiye, görevine dönüşünün ardından yeniden kendisine övgüler düzen, hayırlı olsun ziyaretlerinde bulanan "gazetecilere" arasında araması daha doğru olur..
Sayın başkan, benim yazıyla hakkaniyetli yaklaşım sergilemediğini söylerken, tetikçilik konusunda da kendisi hakkaniyetli bir yaklaşım göstermediğinni umarım farkındadır…
Son olarak şunu belirteyim..
Benim yazıma konu ettiğim yeni dava açılırsa onu yazacağım..
Belli bir süye bekleyip öyle bir davanın olmadığı anlaşılması halinde, yanlış bilgiyle yazdığımı ilan edeceğim..
Başkanla ilgili siyasal ve ideolojik içerikli eleştirilerimi ise bir kaç yıldır yaptığım gibi Türkiye normalleşene kadar ertelemeye devam edeceğim…
************
"AK Parti" dedik oyunuzu bize verih!
Millet İttifakı'nın CHP kanadından bazı kişilerin tutumu, davranışı çok ilginç..
AK Parti - AKP söylemi üzerinden oy kazanmayı ciddi ciddi umanlar var..
Paylaşımlarında MHP'lilerin AK Parti yerine AKP dediğini ama kendilerinin AK Parti dediklerini yazıyorlar..
AKP diyen MHPli adaylar yerine AK Parti dedikleri için CHP adaylarına oy vermelerini istiyorlar..
Bu davranışlarını da "Bizim bu seçimlerde Ak partili kardeşlerimizin oylarına ihtiyacımız var onların oylarına talibimiz" sözleriyle gerekçelendiriyorlar..
"AK Parti" dedikleri için iktidar partisinden oy bekleyenlerin bu mantığı bana, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı hatırlattı..
Artık siyasal mevta olarak aramızda dolaşan Mesut Yılmaz, seçim dönemlerinde MHP'nin güçlü olduğu yerlerde milliyetçi bir konuşma yapar, "Bakın milliyetçilikten bahsettim. MHP'liler ANAP'a oy versin"; solun güçlü olduğu yerde sosyal demokratlar gibi konuşur, tüm sosyal demokratların oyuna talıp olduğunu söylerdi..
Her gidi siyaset hey..
Anlayış onlarca yıl geçse de değişmiyor..
Eskiden bir Mesut Yılmazımız vardı..
Şimdi ortalık Mesut Yılmazlardan geçilmiyor...
*************
Bir de Adanalı gazetecilerle tanışabilseydi!
Seyhan Belediye Başkanı ve CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeydan Karalar, Kozanlı gazetecilerle tanışmak için taa 70 kilometre yol gitmiş..
Zeydan Beyin, Kozanlı gazetecilerle tanışmak için o kadar yolu gitmesi takdire şayan bir davranış..
Ancak, gazetecilerle tanışmak için 70 kilometre yol giden, 70 kilometre geri geliş için yol kateden Zeydan Bey, Adana'daki gazetecilerle tanışmayı bir türlü aklına getirmemesi de çok ilginç..
Sen kalk, taa 70 kilometre git gazetecilerle tanış ama, hemen yanıbaşındaki gazetecileri es geç..
5 yıldır belediye başkanlığı yapıyor, adaylığnın açıklanması da bir ayı geçti ama, Zeydan Karalar daha Adanalı gazetecilerle tanışmak için bir araya gelmedi..
İnşallah zaman bulup, Kozanlı gazeteciler gibi Adanalı gazetecilerle tanışmak için hareket geçer..
Hem, Adanalı gazetecilerle tanıyşmak için öyle 70 kilometre yol gidip, 70 kilometrede geri dönmesi gerekmeyecek!...