Son günlerde ardı ardına yaşanan çocuk istismarları ve katliamları insanlarımızı şok etmenin yanında harekete geçmeye de zorladı..
Çocuk istismarlarının ve cinayetlerin son bulması için harekete geçenler arasında kadın muhtarlarımızda bulunuyor..
Adana'daki kadın muhtarlar da diğer illerdeki kadın muhtarlarla birlikte aynı anda hareket geçecek..
Yeşilyurt mahallesinin başarılı muhtarı Günay Şahin sasyıl medyadan dün yaptığı açıklamada, eşzamanlı basın açıklamasının yarın yapılacağını duyurdu..
Kadın muhtarlarımız, Valilik onayı ile yarın saat 12.00'de Atatürk Parkı'nda çocuklarımıza yönelik cinsel istismarın, cinayetlerin son bulması için seslerini yükseltecekler…
Günay Şahin, eş zamanlı basın açıklamasına tüm anne baba ve yurttaşları deavet ediyor..
Günay Şahin'in basın açıklamasına destek vermek için Atatürk Parktı'na gelecek yurttaşlardan bir de isteği var:
İstismara uğrayan cinayete kurban giden çocular için yarın siyah renk kıyafet giymeleri..
Günay Şahin'in bu anlamlı isteğinin yurttaşlarda karşılık bulacağına inanıyorum..
*******************
Muhalefetin yerinde sayması
Türkiye'de muhalefetin, AKP'nin 16 yıllık iktidarına karşın hala yerinde saymasının nedenini bir çok kişi sorguluyor..
En başta da, muhalefet partilerine umut bağlayanlar..
aslında, muhalefetin neden yerinde saydığı belli..
CHP'nin üst düzey yöneticilerinin tavrına bakın anlarsınız..
onlar, iktidara muhaleif kişilerin kendilerine mecbur olduğunu düşünüyorlar..
geçmişte, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye oy veren seçmenler için "Tıpış tıpış sandığa gidecekler ve adayımıza oy verecekler" demişti..
O zamandan bu zamana bu anlayışta değişiklik olmadı..
Geçtiğimiz günlerde KRT adlı televizyon kanalında "Sorguluyorum" adlı programa konuk olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı bir zatı muhteremin sözleri CHP'nin vatandaşa bakışını bir kez daha gözler önüne serdi..
Programın sunucusu Ferit Atay, CHP'li siyasetçiye, ""Bazı CHP'li izleyiciler yazmış, partinize seçim sonunda küsmüşler ve bir daha CHP'ye oy vermeyeceklerini söylüyorlar, ne diyorsunuz?" diye sordu..
CHP Genel Başkan Yardımcısının yanıtı kıza ve öz oldu:
"Bize vermeyip kime verecekler!"
Yani, tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi "tıpış tıpış sandığa gidecekler, bize verecekler" diyor..
Genel Başkan gibi yardımcısı da kendi seçmenini aşağılıyor..
Seçmenin, CHP'yi dar bir alana sıkıştırmış, sağcı siyasetçilere mahkum etmiş kadrolara oy vermeye zorunda olduğuna inanıyorlar..
İktidara muhalif olan yurttaşlar bundan sonraki seçimlerde seçmeni aşağılayan ve kendilerine oy vermeye mecbur gören kadroların yönettiği CHP'ye oy kullandığı sürece adam haklı olacak..
*******************
MHP'nin Adana'da seçim kazanma formülü
MHP, Türkiye genelinde değil ama kurulduğu il olan Adana'da büyük bir hezimete uğradı..
Gönülden Üç Hilal'e bağlı Türk milliyetçileri MHP'nin Adana'da uğradığı hezimetin nedenlerini ve bundan sonra yeniden zafere ulaşmanın yolunu arıyorlar..
MHP'nin mevcut konumundan beslenenler ise, Adana'daki hezimeti "galibiyet" olarak göstermeye çalışıyorlar..
MHP'nin tabanı da, 24 Haziran'da sandıktan çıkan sonucu hezimet olarak görüyor..
Samimi olarak zafere giden yolu bulmaya çalışıyorlar..
3 seçimdir her seçimde azalan oy ve milletvekili sayısı, seçmenin önüne konan listeler, aslında MHP'nin önünde tarihsel zafer kazanma olanağı olduğunu ortaya koyuyor!..
Hadi MHP'yi yeniden zafere nasıl taşınırız diye kaf yoranların aklına gelmeyin çözümü ben söyleyeyim..
Şimdi üç seçimin listelerini aklınıza getirin..
Üç listenin çok dikkat çeken bir ortak özelliği var..
Cahit Öztok'un beşinci sırada olduğu MHP 4 milletvekili çıkarmıştı..
Dördüncü sıraya konulduğunda bu kez önündeki 3 aday milletvekili olmuştu..
24 Haziran seçimlerine üçüncü sıradan girmiş ve önceki iki seçimdeki önündeki adayları meclise gönderme istikrarını bu seçimde de sürdürmüş ve ilk iki sıradaki adayları milletvekili seçtirmişti..
O halda yapılacak ilk milletvekili genel seçiminde yapılacak işlem, izlenecek yol meydanda..
Genel Merkez, Cahit Öztok'u 15'inci sıradan listeye koyacak..
Böylece 14 milletvekili çıkarmayı garanti edecek!..
Vallahi ben değil, seçim istatistikleri söylüyor..
Zafere giden yolu ben değil, istatistik gösteriyor!…
********************
İP'ten kaçış başladı
Meral Akşener ve İP'in seçim sürecinde Türk milliyetçiliği iddiasıyla bağdaşmayan, PKK bağlantılı kadroları Kürtlerin temsilcisi gören söylemlere dikkati çekip; Türkçüleri, Türk milliyetçilerini, Ülkücüleri uyarmıştım..
Hem de defalarca yaptığım bu uyarılar nedeniyle İP'e umut bağlayan, Meral Akşener'den Türkçü çıkarmaya çalışan sözde ülkücülerden küfüre varan hakaretler almıştım..
Seçimler bitince, İP'deki Türk milliyetçileri benim aylardır dile getirdiğim gerçekleri görmeye başladılar..
Tabi, gerçekleri görmeyle birlikte istifalarda birbirini izledi..
Kurulucular Kurulu üyesi Hayrettin Barut, GİK üyesi Hediye Akdere, Elazığ Kurucu İl Başkanı Abdulvahap Erdem istifaların başını çeken isimler oldular..
İstifaların ortak gerekçesi, Meral Akşener ve İP'in Kürt hareketine bakışı..
Örneğin Hediye Akdere, istifasını, "Ve bugün; Bölücülerin; Kürt kardeşlermizin temsilcisi olduğunu beyan eden,bünyesindeki Ülkucüleri tasfiye eden İYİ partinin toplumdaki karşılığı ortada. Yola çıktıklarınızı , yolda bulduklarınızla değiştirirseniz sonuç iyi olmuyor malesef. İYİ partiden gördüğüm lüzum üzerine istifa ediyorum. Samimiyetin,vefanın olmadığı,en önemliside milliyetçi hassasiyetin zayıfladığı yerde bir ülkücü olarak bende yokum. Allah vatanımızı payidar eylesin" sözleriyle duyurdu..
Elazığ Kurulu İl Başkanı Abdulvahap Erdem'in istifa gerekçesi Hediye Akdere'den farklı değil..
O da, " Son olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde eşit şartlarda yarışmak adına DEMİRTAŞ’ın tahliyesinin istenmesi ve yine HDP’nin kürt siyasal hareketinin temsilcisi olarak görülen bir zihniyetle aynı çatı altında olmam mümkün bulunmadığından ve yine yaşananların yaşanılacakların teminatı olduğundan şahsi olarak işlerin düzeleceği, hata ve eksikliklerin giderileceğine olan inancımı kaybettiğimden ilçe seçim kurulu aracılığı ile İYİ PARTİ’den İSTİFA ettiğimi kamuoyu ile paylaşıyorum" diyerek İP ile bağlarını kopardı..
Erdem'in yaşadığı İP süreci ile ilgili açıklaması da dikkatlerden kaçırılmaması gereken sözler içeriyor:
"Bu süreçteki tek kazanımım Türkiye’nin hangi iline gitsem kapısını çalacağım, misafir olacağım çok ama çok değerli dostlar edinmiş olmamdır. Rahmetli Ali Metin TOKDEMİR’in dediği gibi ‘ülkücülük bazen evinin bir köşesine çekilip onurluca yaşamaktır’ sözüne binaen aktif siyaseti bırakıp evime, işime ve aileme dönüyorum. 2,5 yıllık süreçte istemeyerek de olsa kalbini kırdığım herkesten özür diliyor ve haklarını helal etmesini istiyorum."
İstifaların devamı gelecek..
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'ın dediği gibi İP'e giden MHP'lilerin büyük çoğunluğu MHP'ye geri dönecek..