Seçime artık sayılı saatler kaldı..
Topu topu en fazla 48 saat sonra sandığa gidip, bulunduğumuz il ve ilçeyi 5 yıl boyunca yönetecek başkan ve meclis üyelerini seçeceğiz..
Pazar günü sandığa gidecek Sarçamlı Türkçüleri, Türk milliyetçilerini, solcuları, sosyal demokratları, sosyalistleri hatta Sarıçam halkının tamamını büyük bir sorumluluk bekliyor..
Sarıçamı ve halkını düşünen insanlarımız, sandığa gittiklerinde ittifakları güvenip ortaya çıkan iki adayın geçmişte yaptıklarını, bulundukları yerleri dikkate almaları boyunlarının borcu..
Sarıçam'a karşı öncelikli görevleri..
Zira, MHP'nin AKP destekli adayı Bilal Uludağ'ın da, İP'in CHP destekli adayı Mehmet Koca'nın da fikir sahibi tüm Sarıçamlılar açısından oy vermeyi etkileyecek olumlu bir özellikleri yoktur..
Türkçüler, Türk milliyetçileri sandığa giderken, Bilal Uludağ'ın milliyetçilikten çok yetiştiği cemaatlere yakınlığını unutmasınlar..
5 yıllık başkanlığı döneminde cemaatlere yakın durduğunu anımsasınlar..
Belediyedeki kadrolaşma sorasında şimdi İP'in adayı olarak oy isteyen Mehmet Koca ile birlikte kadrolaşma işini yaptıklarını, MHP'lilerden çok tarla kurultayına destek verip sonra da İP'e tutunanları işe aldığını belleklerinde canlandırsınlar..
Tarla kurultayı sürecinde Meral ablasına verdiği desteği de unutmamalı tabii ki..
Belediye Başkanı olarak performansının da ne denli kötü olduğunu tüm Sarıçam halkı yaşayarak gördü..
Mehmet Koca'nın da Ülkü Ocakları'nda başkanlık yapmadığı halde ülkücülerden Ülkü Ocağı başkanı olarak oy isteyerek bir anlamda ülkücüleri kandırmaya çalıştığını anımsanmalı..
Koca'nın MHP ilçe başkanı olarak bugün İP'te bulunan kişileri referans olarak işe aldırdığı unutulmamalı..
Koca'nın geçmişte, MHP ve DYP'yi baraj altına çekmekle görevli Genç Parti'de siyaset yaptığı, bugün de yine MHP'yi siyaset sahnesinden silmek için kurulmuş İP'in adayı olduğu mutlaka göz önünde tutulmalı..
Bütün bunları düşünüldüğünde hiç bir Türkçünün, Türk milliyetçisinin elinin Bilal Uludağ ve Mehmet Koca'ya oy vermeye gitmemesi gerekmektedir..
Türkçülere, başarısız yönetim gösteren adaylara yeniden yetki vermek yakışmaz..
Türkçülere, cemaatlere öncelik veren adaylara oy vermek yakışmaz...
Türkçülere, belediyenin kadrolarını ve olanaklarını eşine dostuna peşkeş çekenlere oy vermek yakışmaz..
Türkçülere, yetki alınca ilk iş olarak eşini çocuklarını belediyelere yerleştiren kişilere oy vermek hiç yakışmaz..
Bu iki isme oy vermek Türkçüler ve Türk milliyetçileri açısından büyük vebal olacaktır..
Aynı durum sol, sosyal demokrat, sosyalist fikirlere sahip Sarıçamlı yurrtaşlarımız açısından da geçerlidir..
5 yıldır Sarıçam'ı yöneten adaya da, 4,5 yıl mevcut başkanla neredeyse ortak olarak belediyeyi yöneten, eşini dostunu, yakınlarnı işe yerleştiren adaylara oy vermeyi sahip oldukları fikirler nedeniyle içlerine sinmeyecektir..
Particilik taassubundan kurtulup, başka adaylara yönelmeleri gerekmektedir..
Türkçüsü, Türk milliyetçisi, ülkücüsü, solcusu, sosyal demokratı, sosyalisti olarak bütün Sarıçam halkını bekleyen görev, ittifak adaylarına ve onların tavşan adaylarına oy vermeyerek ders vermek, yeni isimleri iktidara getirmektir..
DSP'nin adayı Celal Güven herkesin gönül rahatlığıyla oy verebileceği ittifak dışı ve tavşan olmayan bir aday olarak karşımızda duruyor örneğin..
**************
Karalar'ın da handikapı İP olacak
İP Türkiye'nin başka yerlerinde olduğu gibi Adana'da da CHP açısından büyük handikap oluşturacaktır..
Tıpkı CHP'ten oy tırtıkladığı 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi, farklı çevrelerden CHP'ye oy yönelmesini engelleyecektir..
İP nedeniyle en büyük oy kaybını Çukurova Belediye Başkan Adayı Soner Çetin yaşayacaktır..
Seçim çalışmalarını son bir kaç gün hariç sadece İP'lilerle birlikte yürüten ve kamuoyunda CHP'nin değil de İP'in adayı algısı yaratan Soner Çetin için son derece tehlikeli bir durumdu..
Belediye meclis üye listelerindeki İP'lilere, İP'in kurucuların ve mensuplarının büyük çoğunluğunun karşı olması, Çukurova'da İP'ten Çetin'e beklentilerin altında oy gelmesine neden olacak..
Bunun yanısıra, listelerdeki İP ağırlığı ve Çetin'in İP'in adayı görüntüsü vermesi nedeniyle CHP tabanı sol çevrelerden oy kaçışına da neden olacaktır..
Bu durumu dilimizin döndüğünce defalarca dile getirdik..
Çetin'in son günlerdeki çalışmaları uyarıları dikkate aldığını gösteriyor ama, çok geç kaldı..
İki gün sonra yapılacak seçimlerde CHP'nin Büyükşehir Adayı Zeydan Karalar'ın da en büyük handikabı Soner Çetin gibi İP olacaktır..
İP'in kısıtlı sayıdaki yönetim kadrosu ile listelerde yer alan İP'liler ve yakınları dşıındaki partililerden Zeydan Karalar'a da Çetin'e olduğu gibi oy gelmeyecek..
İP'in seçmenlerinin büyük çoğunluğunun MHP'li belediyelerle olan ilişkileri de dikkate alındığında bu oylar daha da azalacak..
Ancak, Karalar'a İP'le ittifakın vereceği zarar İP'ten gelmeyecek oylar değil; CHP tabanından oy kaymasına neden olması ve özellikle MHP tabanından gelecek oyları engellemesiyle oluşacaktır..
İP'le sıkı fıkı ilişki kurulması, ittifaklar belirlenmeden önce Zeydan Karalar'a oy vereceğini belirten MHP'li seçmenin fikir değiştirmesine yol açtı..
İP'in desteklediği, hatta haftalar öncesinden Büyükşehir Belediyes'nde işe sokulacak kişi, müdür, daire başkanı, danışman listeleri hazırlaması, MHP tabanında Zeydan Karalar'a oy vereceğini söyleyenlere karar değiştirtti..
İP'in varlığı, Zeydan Karalar'a oy verecek milliyetçi seçmeni yeniden Hüseyin Sözlü adının etrafında konsolide etti..
Karalar ve Çetin, kendilerine bugün belki de uçuk gelen bu gelişmeleri eminim ki, 31 Mart gecesinden sonra ciddi ciddi masaya yatıracaklar..
Nerden ittifak yaptık, neden kendimizi iple bağladık diye hayıflanacaklar..