Milletvekili seçimlerinde oyumu Zafer Partisi’nden, cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda Türk milliyetçilerinin ortak kararına uyarak Sinan Oğan’a, kinci turda Ümit Özdağ gibi Kemal Kılıçdaroğlu’na oy kullanmıştım.
Daha önceki yazımda belirttiğim gibi, Kılıçdaroğlu’na oy kullanmamda Ümit Özdağ’ın Kıılçdaroğlu’nun desteklemesinin, onunla pazarlık yapmasının hiç mi hiç etkisi yoktu..
Tamamen kendi kişisel kararımdı.
Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a yeğlemiştim..
Aksine, Özdağ’ın CHP ile pazarlık yaptığının ortaya çıkmasından sonra kendimi oyu pazarlamış gibi hissettim, hatta sandığa gidip oy vermemeyi bile düşünmüştüm.
Ama, Ümit Özdağ’a olan güvenimi sarsan, ona artık klasik bir siyasetçi gözüyle bakmama neden olan olay başkaydı..
Seçimlerden sonra, televizyon ekranlarından Sinan Oğan’ı kendisi aday göstermiş gibi doğru olmayan açıklamalar yapmasıydı.
Ümit Özdağ’ın cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinden sonra, fondaş bazı medya kuruluşlarında katıldığı canlı yayınlarda, Türk milliyetçilerinin adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine giren Sinan Oğan’ı kendisini aday göstermiş gibi konuşması, “aday yaptığıma pişmanım” biçimindeki sözleri, Özdağ’a bakışımı büyük ölçüde değiştirdi, benim için güvenemeyeceğim bir siyasetçi oldu.
O canlı yayınlarda, “ben aday gösterdim, şimdi pişmanım” gibi gerçeği yansıtmayan konuşmalar yerine gerçekleri söylemek cesaretini gösterseydi, benim gözümde çok daha büyür; zirvedeki, her seçim gönül rahatlığıyla oy verilecek siyasetçi olurdu.
Çünkü, Sinan Oğan’ın adaylık sürecini yakından izleyen biri olarak, Özdağ’a doğruları söylemediğini biliyor ve gerçekleri söylemekten kaçınmasını içime sindiremedim. Ve nu durum önümüzdeki seçimlerde Zafer Partisi’ne oy verip vermeyeceğimi belirleyecek en büyük etken olacaktır.
Özdağ’ın sahiplendiği, “ben yaptım, pişmanım” dediği, aslında sonradan içinde yer aldığı olay şuydu:
Kamuoyuna Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığı benimsetilmeye ve dayatılmaya çalışılırken; Türk milliyetçilerine, “kırk katır mı, kırk satır mı” babından bu iki adaydan birini yeğlemek konusunda baskılar gelirken, Ankara’da bazı Türk milliyetçileri “Türk milliyetçilerinin adayı neden olması” diyerek cumhurbaşkanı adayı çıkarılması yolunda çalışmalar başlatmıştı.
Başını eski Ülkü Ocakları başkanlarında Ulvi Batu ve Hakkı Şafakses’in çektiği grup, birçok Türk milliyetçisi adla adaylık üzerinde görüş alışverişi yaptıkları gibi bazılarına da aday olmaları önerisi götürdüler.
O toplantılar sırasında Sinan Oğan, “kimse aday olmazsa ben adayım” diyerek net bir tavır almıştı.
Danışma toplantılarında adaylık teklifi götürülenlerden birisi de –sanırım sonuncusuydu- Prof. Dr.AhmetBicanErcilasun idi. Sayın Ercilasun, öneriyi götürenlerden zaman isterken oyalama yoluna da gitmişti..
Adaylık başvurularının bitmesine birkaç gün kala, yapılan değerlendirme sonunda Sinan Oğan’ın adaylığının açıklanması kararı alındı. Sinan Oğan bizzat kendi açıklamıştı adaylığını.
Tüm bunlar olurken Ümit Özdağ ve Zafer Partisi işin içinde yoktu.
Sinan Oğan’ın adaylığı kesinleştikten sonra süreci götürenlere, Ümit Özdağ, Zafer Partisi çatısı altında girilsin önerisi yapmış, bu öneri de hem süreci yönetenler, hem Sinan Oğan tarafından olumlu karşılanmıştı.
Yani, Sinan Oğan’ı Ümit Özdağ ya da bir başka siyasetçi aday yapmamıştı. Türk milliyetçilerinin ortak kararıyla Sinan Oğan aday olmuştu..
Sinan Oğan da, süreci yürütenler de son ana dek, Türk milliyetçileri içinden bir başka aday çıkar mı diye beklemişlerdi.
Kimse aday olmak istemeyince, sonunda ortak kar gereği Sinan Oğan, Cumhurbaşkanı adayı olmuştu..
Adaylık sonrasında da bir çatı olsun diye, Özdağ’ın önerisi kabul edilmişti. Bu satırların yazarı da, adaylık başvuru sürecinde yasa gereği zorunlu olan yüz bin imza için adliyeye gidip Sinan Oğan benim adayım demiş, milletvekili seçimlerinde Zafer Partisi’ne, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda da Sinan Oğan’a oy vermişti.
Aday olmasında hiç bir rolü olmayan Ümit Özdağ’ın, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Sinan Oğan’ın yeğlediği adayı beğenmediği için “aday gösterdiğime pişmanım” dediği ikinci turda, Sinan Oğan’ın ve Ümit Özdağ’ın kimin yanında yer alacağı adaylık sürecinde zaten belliydi.
Sinan Oğan ve sürece katılanların bir bölümünün ikinci turda Erdoğan’ı, Ümit Özdağ ve bazı başkalarının Kılıçdaroğlu’nu destekleyecekler o toplantılardan biliniyordu. Ağırlık ise, tarafsız kalınacağı yolunda açıklama yapılmasından yanaydı.
Ancak, Oğan Erdoğan’ı, Özdağ Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıklayınca, tarafsız kalınması kararı boşa düşmüştü.
Benim gibi bir çoğunun olumsuz bulduğu ise, Özdağ’ın Kılıçdaroğlu ile pazarlık yapmasıydı.
Seçimler ikinci tura kaldığında, Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini birinci tur öncesi kararlaştırmış kişiler olarak, Özdağ’ın Kılıçdaroğlu ile pazarlık yaptığını açıklamasından sonra kendimizi ve oylarımızı pazarlanmış gibi bir duygu yaşadık.
Halbuki, kararımıza Özdağ’ın en küçük bir etkisi yoktu.
İşte bunlar, Özdağ’a artık klasik bir siyasetçi olarak değerlendirmeme ve öyle bakmama neden oldu.
Şimdilerde tek ortak yanımız ise, sığınmacılar konusunda aynı düşünmemiz..
Bu ortak yanımız, seçimlerde oyumuzu Ümit Özdağ ve Zafer Partisi’nden yana kullanmaya yeterli olacak mı bilinmez.
Seçim zamanındaki ortam, adaylar oyun yönünü belirlemede bir hayli etkin olacaktır.
Ferdi Tayfur’un adı yaşatılmalı
Adanalı sanatçı Ferdi Tayfur, geçici dünyada sonsuzluğa yürüdü..
Popüler kültürün egemen olduğu günümüzde, arabeskin Adanalı kralı binlerce kişi tarafından son yolculuğuna uğurlanarak, toplumdan kök alan sanatçıları popüler kültürün yenmesinin olanaksız olduğunu da gösterdi.
Ferdi Tayfur gibi sanatçılar kolay yetişmiyor..
Adana, sanatçısı bol bir kent ama, yeni bir Ferdi Tayfur ne zaman yetişir bilinmez..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cenaze töreninde gazetecilere, Ferdi Tayfur’un adının yaşatmak için çalışmalara başlayacaklarının söyledi..
Bence, Adanalı Ferdi Tayfur’un adının yaşatmada öncelik Adana Büyükşehir Belediyesi, Seyhan Belediyesi ve Yüreğir Belediyesi’ne düşmektedir..
Şubat ayı meclis toplantılarında, örneğin Seyhan Belediyesi, Ferdi Tayfur’un çocukluk ve gençlik yıllarını yaşadığı Hürriyet Mahallesi’nde oturduğu evin sokağına ya da bir caddesine; Yüreğir Belediyesi, kötü olan Taşçı Mahallesindeki yola, Adana Büyükşehir Belediyesi de bir caddeye ya da parka veya yapacağı konser salonu ve kültür merkezlerinden birine Ferdi Tayfur adının verebilir.
Önerilerin başkanlardan gelmesi ise sanatçı hemşehrimize ölümünden sonra yapılmış büyük bir jest olacaktır.
Bu arada, Sarıçam Belediyesi de, iki gün önce açıkladığı, 5 Ocak günü Ferdi Tayfur Kültür Merkezi’nin söz verdiği gibi bugün açarsa o da işin ekmekli kadayıfı olacaktır.
**
Cumhurbaşkanlığı seçimini yine Türk milliyetçileri belirleyecek
Daha seçime çok var ama, olası erken seçimi dikkate alan anket kuruluşları kendilerince anket yapmaya ve cumhurbaşkanlığı adaylarının belirlemek için çalışmalara başladılar.
Anket kuruluşları, 2023’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimim gibi önümüzdeki seçimlerde de Türk milliyetçileri yok sayıyor ve görmezden geliyorlar..
Onlara göre, Türk milliyetçilerinin siyasette, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiç yerler yok. Oyları yok..
Son olarak Ankara Araştırma Şirketi adlı bir şirket cumhurbaşkanı adaylarının kimler olacağını yurttaşlara sormuş!..
Ankete göre mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı çekişiyor..
Seçimler ikinci tura kalıyor ve bu iki siyasetçi cumhurbaşkanı olmak için yarışacak..
Daha ilk sözcüklerinden yönlendirme ereğiyle yapıldığı anlaşılan “çoklu aday senaryosunda nasıl bir dağılım ortaya çıkıyor” sorusuna yanıt arayan anket Türk milliyetçilerinin tamamen yok saymış, Kürt hareketini de potansiyelinin çok altında göstermiş..
Ankete göre, cumhurbaşkanlığı seçimine çoklu adaylar gidilirse ilk turda sonuçlar şöyle olacakmış:
Recep Tayyip Erdoğan yüzde 32.9 ile ilk sırada yer alıyor.
Ekrem İmamoğlu CHP’nin adayı olursa yüzde 24.9 ikinci oluyor ve ikinci turda Erdoğan’ın rakibi oluyor.
Diğer adaylarda şöyle sıralanıyor:
Mansur Yavaş (Bağımsız) yüzde 21.2
DEM Parti adayı yüzde 4.7
Zafer Partisi adayı yüzde 2.2
Müsavat Dervişoğlu yüzde 2
Fatih Erbakan yüzde 1.6
Yavuz Ağıralioğlu yüzde 1
Kararsız yüzde 3.9
Fikrim yok yüzde 2.2
Diğer yüzde 3.3
Ankette partisini yeni kurmuş Yavuz Ağıralioğlu var ama Türk milliyetçileri yok!..
Tamamen yönlendirme amaçlı ankete göre, DEM Parti adayı yüzde 4’de oy alacak.
2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde Sinan Oğan ile yüzde 5.17 oy alan seçimin ikinci tura kalmasının sağlayan Türk milliyetçileri tabloda hiç yer bulamayacak ya da yüzde 3’lük “diğer”leri içerisinde yer alacak.
Hiç kendinizi kandırmayın beyler..
Ne değin yönlendirme yaparsanız yapın Türk milliyetçileri yine kendi adaylarının çıkaracak ve seçimlerde bu kez yüzde 5.17 olan oyu yüzde onlara çıkarmak için çalışacaklardır..
Siz görmek istememekte inat etseniz de, seçimlerde bu gerçek, tıpkı geçen seçimde olduğu gibi yüzünüze bir şamar olarak inecektir.
Türk milliyetçilerinin dışlayarak hesap yapanların hesabı sandıktan dönecektir..
DEM Parti’nin ya da Kürt siyasetinin çıkaracağı aday da anketlerde belirtilen oy oranının ikiye katlayacaktır..
Yani, yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin kaderinin, ikinci tura kalıp kalmayacağının 2023’de olduğu gibi yine Türk milliyetçileri belirleyecek..