Sanırım Cuma günü idi, Büyükşehir Belediyesi bir haber servis etti..
Habere göre, Büyükşehir Belediye başkanı Hüseyin Sözlü, Saimbeyli ve Pozantı ilçelerinin yeniden üzüm diyarı yapmayı amaçlayan projeyi başlatmış..
Sözlü'nün belki de ziraat mühendisi olması hasebiyle kırsal kalkınmaya verdiği önemi Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği zamandan beri biliyoruz..
Bu yöndeki bir çok uygulamasına da tanık olduk..
Kesme çiçek, gezen tavuk, çilek, çeşitli ağaç fidanlı bunlardan bir kaçıydı..
Geçmişteki bu projeler başarılı oldu mu bilmiyorum..
Umarım son proje tutar..
Zira, bilindiği gibi, asma ya da bağcılık uzun soluklu bir yatırım..
Babadan oğula kalacak birer yatırımdır..
Asmalar dikildikten onlarca yıl sonra hala üreticiye kazandıran bir bitki..
Üzüm ve bağcılığın üreticisine ve yöreye ve ülkeye artı değeri de fazladır..
Üretici üzümden katma değeri yüksek ürünler elde ederek refah düzeyini yükseltir..
Bağdan sadece sofralarda yediğimiz üzüm yetişmez..
Üzümden ayrıca pekmez, pestil, köfter, üzüm suyu, kuru üzüm, sirke ve şarap elde edilir..
Bu ürünlerin katma değeri üreticiler açısından hayli yüksektir..
Bu ürünlerden üreticiye en yüksek katma değer sağlayan ise şaraptır..
Şarap, aynı zamanda yüksek alkollü içkilerin de ilk aşamasını oluşturur..
Geçmişte, Saimbeyli'de bağcılığın ve şarapçılığın önemli bir yeri vardı..
Özellikle bölgede yaşayan Ermenilerin Saimbeyli'ye özgü "Mücennes" cinsi üzümden yaptıkları şaraplar dünya çapında bilinirliğe sahipti..
Ermenilerin ilçeyi terketmesinden sonra önce şarapçılık, ardından bağcılık tamamen yok oldu..
Başkan Hüseyin Sözlü'nün son projesi bu bakımdan hem çok önemli, hem de çok anlamlıdır..
Büyükşehir Belediyesi'nin çiftçilere dağıttığı "Mücennes" ceşidiyle oluşturulan bağların sayısı arttıkça Saimbeyli dünya çapındaki ününe yeniden kavuşma olanağı bulacaktır..
Proje, Saimbeyli'yi önce üzümle ardından şarap üretimi ile barıştıracaktır..
Eğer, projeye gereken önem verilmeye devam edilirse, çok değil üç ya da beş yıl sonra, Saimbeyli üzümü ve Saimbeyli şarabı dünyada bilinen aranan marka olacağından kimsenin kuşkusu olmasın..
Zira, Saimbeyli'nin genetiğinde bu işi en işi şekilde yapmanın kodları bulunmaktadır..
Sözlü'nün projesi, bu kodu yeniden harekete geçirecek, Saimbeyli'yi dünyanın sayılı bağ ve şarap merkezi haline getirecektir..
Saimbeyli ve Pozantı'ya üzüm diyarı yapacak projenin başanılı bir şekilde yürütülmesi için benim Sözlü'ye naçizane bir önerim olacak..
Dünyanın sayılı bağ uzmanlarından, Türkiye'deki 5 kişi akademisyenden ikisi Adana'da yaşıyor..
Prof.Dr. Serpil ve Prof.Dr. Semih Tangolar'dan yararlanabilmek başta Saimbeyli ve Pozantı olmak üzere Adana'daki bağcılığın geliştirilmesinde çok önemli katkı koyacaktır..
Adana'daki bilim insanlarının paydaş yapmak, ellerini taşın altına sokmalarını sağlamak, projenin başarısını garantiye alacaktır…
******************
Hani yeni sisteme karşıydınız!..
İP'in foyası da bir seçimlikmiş..
Daha seçimin üstünden 15 gün geçmeden dökülmeye başladı..
Meral Akşener ve İP, meydanlarda ne diyordu vatandaşa:
"Cumhurbaşkanlığı sistemine karşıyız"
"Cumhurbaşkanı olunca en kısa zamanda eski parlamenter sisteme döneceğim"
Benzer sözler çoğaltabilirsiniz..
24 Haziran'da Meral Akşener büyük bir bozguna uğradı..
İP, her ne kadar CHP'nin akıl dışı desteğiyle yüzde 9'lara ulaşıp Meclis'e 43 milletvekili soktuğu için başarılı olarak görülse de, MHP'yi bitiremediği, anketlerde yüzde 15-25'lerde gösterilen oyların yanına yaklaşamadığı için seçimin yenilenleri arasındadır..
İşte bu bozgun İP'in foyasının çabuk dökülmesinine neden oldu..
İP'in milletvekilleri daha Meclise girdikleri belli olunca cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine destek ifadeleri kullanmaya başladılar..
"AKP, MHP'ye mecbur değil, biz de varız. Gerektiğinde AKP'ye sayısal desteği veririz" şeklinde AKP'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a aşk mektupları yazmaya başladılar..
Halbuki, seçim sürecinde, Cumhurbaşkanlığı sistemine karşıyız diyorlardı..
Cumhurbaşkanı yönetim sistemi ülkeye zarar verecek, hatta parçalayacak diyorlardı..
Acil parlamenter sisteme dönüş çağrısı yapıyorlardı..
Onlar meydanlarda bu sözleri söylerken bizler de, İP'in milletin gözünün içine baka baka yalan söylediklerini yazıp söylüyorduk..
Akşener'in seçilmesi halinde cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini sürdüreceğini, İP'in genel başkanlığını bırakmayacağını söylüyorduk..
Meral Akşener cumhurbaşkanlığı yarışında dördüncü olacağında yanılmadığımız gibi, cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili gerçek düşüncelerini sakladıkları, yüzlerine maske taktıkları iddiamızda da yanılmadık..
Meclise girer girmez maskelerini yırttılar, foyalarını döktüler..
Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin yılmaz savunucusu olacaklarını bizzat kendileri açıkladılar..
Kişisel olarak gönlüm rahat..
İP'in gerçek yüzünü anlattığımı sanıyorum..
O maskelere kanıp destek verenler, oy kullananlar, İP'e sahip çıkmak uğruna CHP'yi harcayan sosyal demokratlar dövünsün!…