Önasya’da ortaya çıkan ve kimlerine göre “İbrahim dimler olarak tanımlanan dinler, kitaplarının gökten indiğini Kabul ederler.
Onun için bu dinlere “Semavi dinler”, “ göksel dinler” diyenler de bulunmaktadır..
Bu dinlerin kutsal kitaplarında anlattıklarının çoğu da Sümer mitolojisine dayanır..
Sümerlerle bir benzierlikleri de, gökten gelen kitaplar konusudur..
Sümerler de tıpkı, semavi dinlerin mensplarının olduğu gibi göktem gelen bir kitaptan bahsederler.
Sümerler toplumda insanların nasıl davranmaları gerektiği bilgilerinin gökten gelen ME adlı bir kitapta yazılı olduğuna inanırlar..
Sümer belgelerinden, “kutsal kitap” kavramının ilk defa Sümerlerce ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.. Sümerler bu kitaba ME adını vermişlerdir.. “Uygarlık sanatları” anlamındaki bu kitapta, bir toplumda insanların nasıl davranacağı anlatılır.. Aşağıda görüleceği üzere, kent yöneticileri bu bilgi kitapçıkları peşinde koşarlar.. Sümerlerden etkilenilerek oluşturulan semavi kutsal kitapların her topluma kendi dilinde bir kitap gönderilmesi ilkesi insanların mantıksal değerlendirme yeteneklerindeki gelişmeyle ilintilidir..
Gök kraliçesi ve Uruk’un koruyucu tanrıçası İnanna, kentinin refah ve mutluluğunu artırmaya ve onu Sümer uygarlığının merkezi haline getirip kendi adını ve ününü yüceltmeye can atar.. Bunun için, Bilgeliğin Efendisi, “tanrıların yüreklerini okuyan” Enki’nin, sulu yeraltı Abzu’da yaşadığı, Sümer uygarlığının kadim ve saygın beşiği Eridu’ya gitmeye karar verir.. Çünkü Enki uygarlığın bütün temel tanrısal yasalarını elinde tutmaktadır.. Eğer tanrıça bunları herhangi bir yoldan ele geçirebilir ve sevgili kenti Uruk’a getirebilirse, kentin şanı ve onun egemenliği gerçekten erişilmez olacaktır.. Eridu’nun Abzu’suna yaklaşırken, kuşkusuz onun çekiciliğine kapılan Enki ulağını çağırır ve şöyle der:
“Gel, ulağım, İsimud, emirlerime kulak ver, Sana bir söz söyleyeceğim, dinle.
Genç kız, tek başına, adımlarını Abzu'ya yöneltti, lnanna, tek başına, adımlarını Abzu’ya yöneltti, Genç kızı Eridu’nun Abzu’suna buyur et, Inanna’yı Eridu’nun Abzu’suna buyur et, Yemesi için tereyağlı arpa çöreği ver, Yüreği serinleten soğuk sudan ikram et, Aslan yüzü’ içinde hurma-şarabı sun ona,... onun için ..., onun için ..., Kutsal sofrada, gök sofrasında"..
Bu pasajdaki bir diğer önemli bölüm şöyledir:
“Kudretim adına, kudretim adına,
Işıltılı Inanna’ya, kızıma, ... armağan edeceğim..Ahşap işçiliği, metal işçiliği, yazı, alet yapımı, deri işçiliği, ...
yapımı, sepet örme sanatlarını,’’
Kutsal lnanna aldı onları..
Inanna’yı hoş sözlerle karşıla.”
İsimud efendisinin emirlerini sözcüğü sözcüğüne yerine getirir ve böylece İnanna ile Enki ziyafet sofrasına otururlar, içkiyle keyifleri yerine geldikten sonra, Enki haykırır : “Kudretim adına, kudretim adına, Kutsal lnanna’ya, kızıma, ...
armağan edeceğim, Efendiliği, tanrılığı, yüce ve sonsuz tacı, krallık tahtını.”
Kutsal İnanna aldı onları...
Böylece Sümer uygarlığının temel taşlarını oluşturan 100’den fazla tanrısal yasayı aynı anda İnanna’ya sunar.. Bu mitin (M. Ö . 2000) kadar erken bir tarihte yazıldığı ve içerdiği kavramlar göz önüne alındığında, Mısırlılarınki dışında hiçbir uygarlığın, çağ ve nitelik bakımlarından Sümerlilerinkiyle karşılaştırılamayacağını söylemek hiç de abartı değildir.. Enki tarafından İnanna’ya armağan edilen kutsal yasalar arasında şunlar sayılır; efendilik, tanrılık, yüce ve sonsuz taç, krallık tahtı, yüce krallık asası, yüce alametler, çobanlık, krallık, sayısız rahiplik görevi, doğruluk, yeraltı dünyasına iniş ve oradan çıkış, “sancak,” tufan, cinsel ilişki ve fahişelik, resmi dil ve konuşma dili, sanat, kutsal kült odaları, “göğün hizmetkârları,” müzik, yaşlılık, kahramanlık ve kudret, düşmanlık, dürüstlük, kentlerin yok edilmesi ve mersiye, yüreğin sevinci, yalan, asi ülke, erdem ve adalet, marangozluk sanatı, metal işçisi, kâtip, demirci, deri işçisi, duvarcı, sepet örücü, bilgelik ve anlayış, arınma, korku ve haykırış, tutuşan alev ve sönen alev, bezginlik, zafer haykırışı, sağduyu, sıkıntılı yürek, yargı ve karar, coşkunluk, müzik aletleri..
Kutsal Kitap kavramı İnsanlara uygar davranış bilgileri vermek üzere Sümerlerce oluşturulmuştur..
İnanna sarhoş Enki’nin kendisine sunduğu armağanları almaktan pek mutlu olur.. Bunları alır, “gök kayığı”na yükler ve değerli yükü ile birlikte Uruk’un yolunu tutar.. Ama şölenin etkisi geçtikten sonra, Enki kutsal yasalarının her zamanki yerlerinde durmadıklarını fark eder.. İsimud’a sorar, o da kendisinin bunları kızı İnanna’ya armağan ettiğini söyler.. Altüst olan Enki cömertliğinden dolayı büyük pişmanlık duyar ve gök kayığın Uruk'a yanaşmasına engel olmaya karar verir..
Ama en sonunda İnanna ve kayığı Uruk’a sağ salim ulaşırlar; sevinç içindeki halkın düzenlediği ziyafetler ve şenliklerle kutsal yasaları kayığından birer birer boşaltır..
Şiir, Enki’nin İnanna’ya verdiği bir söylevle sona erer, ancak metin fazlasıyla zarar görmüş olduğundan özünde uzlaşma mı yoksa misilleme mi yapıldığı açık değildir..
Uygarlık sanatı bilgileri arasında çobanlık, rahiplik görevi, cinsel ilişki ve fahişelik, sanat, müzik, marangozluk sanatı, metal işçisi, kâtip, demirci, deri işçisi, duvarcı, sepet örücü, müzik aletleri gibi konuların olması, toplumsal hayatın iş ve meslek mensupları arası bir ortaklık olarak ortaya çıkmış olduğunu gösterir.
Doğruluk, cinsel ilişki ve fahişelik, yalan, erdem ve adalet, bilgelik ve anlayış, arınma, sağduyu, yargı ve karar gibi diğer konular ise, toplumsal ortaklığın işleyişinde gerekli düzenlemelerdir.. Bu bilgileri insanların kendileri oluşturmuşlardır ama gökten gelen tanrılarca oluşturuldukları şeklinde halka sunularak, halkın tepedekilere itaatkâr olmaları sağlanmıştır..
Tablet çevirileri : Samuel Noah Kramer