Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, MHP'den istifa etti..
Aslında beklenen bir hareketti..
Zira, yeniden aday gösterilmeyeceği, MHP'nin 30 Mar'taki seçimlere Hamit Tuna ile katılacağının belli olmasından bu yana, Kocamaz'ın istifa edeceği ve İP'in yolunu tutacağı söyleniyordu..
Ama, bir çok kişi, 25 yıl kendisini aday gösteren partisine vefasızlık yapacağına ve istifa edeceğine ihtimal vermek istemiyordu..
Kocamaz'ın MHP yönetimine teşekkür ederek, seçimlerde Hamit Tuna ile birlikte çalışması bekliyorlardı..
Böyle olmayacağı biliyor ve yazmıştık..
Ama, Burhanettin Kocamaz'ın MHP'de istifa ederken Büyükşehir Belediye Başkanlığından da istifa etmesi gerektiğin vurguluyordum..
Sadece Kocamaz değil, aday gösterilmeyen mevcut tüm başkanların eğer MHP'den istifa edeceklerse belediye başkanlığı koltuklarını bırakmaları gerektiğini ifade ediyordum..
Kararının Kocamaz açısından hayırlı olmasını diliyorum..
Ancak, bundan sonraki süreçte tutunacağı "ip"in çok sağlıklı olmayacağını ve siyasal yaşamı 31 Mart 2019 gecesi itibariyle haketmediği bir acılıkta son bulacaktır…
MHP tabanı ile birlikte tüm Mersinliler, onu hizmetleriyle değil; koltuğu uğruna partisini değiştiren, siyaseten intihar eden siyasetçi olarak anımsayacaktır..
Kocamaz'ın MHP'den istifa ettiğini açıkladığı toplantısında iki sözü dikkatleri çekti..
Vefa ve hak..
Kocamaz, MHP çatısı altında hizmet üretmenin ortadan kalkması ve çek git denildiği için ayrıldığını iddia ediyor..
50 yıllık siyasal hayatının 25 yılında MHP'nin belediye başkan adayı ve başkanı olarak geçiren Burhanettin Kocamaz, 2003'deki büyük Kurultayda Koray Aydın ve Ramiz Ongun tarafından divan başkanlığına aday gösterilmesiyle birlikte MHP'de hedef tahtası yapıldığını iddia ediyor..
2014 ve 2019 seçimlerinde aday gösterilmeyeceği iddialarının ortaya atıldığını ve parti yöneticilerinden kendisiyle mücadele etmelerinin açıkça istendiği ve istifaya zorlandığını ileri sürüyor..
MHP'de hakkını helal etmeyeceği çok kişi olduğunu söylüyor..
Kocamaz'ın siyasal duruş ve dava uğruna istifa etmediğini, koltuk uğruna partisini terk ettiğini yine kendi sözleri ortaya koyuyor..
Söz konusu ettiği seçimlerde aday gösterildiğini de belirterek, kendi iddialarını bizzat kendisi yalanlıyor..
Kocamaz'a göre, MHP üst yönetimi kendini, genel merkeze muhalefeti bilinmesine karşın aday göstermesi akılın galip gelmesi oluyor, ama 25 yıl yeter artık yeni bir Türk milliyetçisi bayrağı devralsın denmesi aklın yenilmesi oluyor!..
Kocamaz'ın MHP üst yönetimine yıllardır muhalefet yaptığını herkes biliyordu. Bahçeli, bu gerçeğe karşın, Kocamaz'ı istifaya zorlandığı, önünün kesilmeye çalışıldığını iddia ettiği iki seçimde de doğrudan aday gösterdi..
Eğer, durum Kocamaz'ın dediği gibi olsaydı, aday göstermez sorunu kökünden çözerlerdi..
Kocamaz, kendini haklı göstermek için yaptığı açıklamada, bizzat kendi kendini yalanlıyor, gerçeğin söylediği gibi olmadığını farkında olmadan dile getiriyor..
Dili başka, beyni başka söylüyor..
Ben varsam dava var, yoksam davada akıl yeniliyor demek, Kocamaz'ın sıkı sıkıya bağlı olduğunu savunduğu ideolojk bağlılıkla hiç mi hiç uyuşmuyor..
Tipik bir neoliberal politikacı tavrı örneği sergiliyor..
Hak meselesine gelince..
Acaba 25 yıl belediye başkanı gösterilen Burhanettin Kocamaz'ın mı hakkı var, yoksa kendisine muhalefet eden bir partilisini 25 yıl aday gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mi?..
Burada, helal edilmeyecek bir hak konusus ise, o da Buhanettin Kocamaz'a değil, Devlet Bahçeli'ye aittir..
Burhanettin Kocamaz bir hak ve vefadan bahsediyorsa, öncelikle istifa ettiği partinin kendisine bahşettiği ve MHP'lilerin oylarıyla seçildiği başkanlık görevinden de istifa edererek, borçlu olduğu hak ve vefayı iade etmesi gerekiyor..
***********
Dosyaların önünü kesmek mi istiyor?
Burhanettin Kocamaz'ın açıklamasındaki önemli bir ayrıntıda, bundan sonra şahsına yönelik herhangi bir işlemi kumpas ve iftira olarak nitelendirmesidir..
Kocamaz'ın bu açıklaması, her ne kadar "Allahtan başka kimseye veremeyeceği hesap olmadığını" söylese de, endişe taşıdığının da işareti..
Kocamaz'ın açıklamasındaki bu ifadeler, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde geçtiğimiz yıllarda yapılan FETÖ operasyonunu akıllara getiriyor..
Bir çok bürokratı içeri alınmış haklarında dava açılmıştı..
FETÖ operasyonlarının yeniden hız kazandığı dönemde, belli ki, başında bulunduğu belediyeyede yeni bir operasyon yapılması, hatta bunun kendisine uzanması konusunda kaygıları bulunuyor..
Bu açıklama ile olası bu tür operasyonların şimdiden önünü kesmek, olmadı meşruiyetini tartışmaya açmak istiyor..
Fakat, bu tür operasyonlar istemlekle önlenemediği de bir gerçek..
Eğer, devlet yeni bilgi ve belgelere ulaşmışsa, zanlıların ifadeleri ve veredikleri yeni bilgiler yeni operasyonlar gerektiriyorsa, bu operasyonları her zaman yapabilir..