AK PARTİ İLE YATIP AK PARTİ İLE KALKIYORUZ

Son bir haftadır ülke Ak Parti ile yatıyor, Ak Parti ile kalkıyor.
Başbakan kim olacak? Parti genel başkanı olarak Beştepe kimi uygun görecek?
Bu soruları herkes birbirine sormaya ve ‘seçim toto’ oynamaya başladı.
Ak Parti’nin genel başkanının ve başbakanın kim olacağından çok ülkenin akıbeti ne olacak?
Bu ülkedeki terör ne zaman son bulacak? Şehit kanları ne zaman sona erecek? Sorularına
yanıt aramak daha doğru ve elzem iken ne yazık ki Ak Parti ile yatar ve kalkar olduk.
Siyaset böyle bir şey işte…
Birden ülkenin gündemini değiştirdi. Piyasalarda resmen bir durgunluk söz konusu…
Ak Parti’nin yöneticilerinin yaptığı ‘biz yolumuza devam ediyoruz. Bu bir bayrak yarışıdır.
Birisi bayrağı bırakır, diğeri ise bayrağı kaldığı yerden alır’ diyerek bütün bu siyasi gelişmeleri
normal ve sıradan bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Muhalefet ise bütün siyasetlerini iktidara endeksli hale getirdiği için oturmuş Ak Parti’den
gelecek olan sinyallere, orada yaşanacak olan gelişmelere kendisini yönlendiriyor.
Asıl vahim olanı da bu olsa gerek.
Ak Parti’nin kurmayları ‘Düşük profilli başbakan’ sözüne çok kızıyorlar.
‘Ne demek düşük profilli başbakan’ diye başlayan cümlelerle eleştirilere yanıt veriyorlar.
Ak Parti’nin düşük profilli mahalle başkanının dahi olmadığını belirterek ‘heveslenenlere’ boş
yere heveslenmeyin diyerek de yanıt vermekten kalmıyorlar.
Yeni genel başkanın önümüzdeki günlerde kim olacağını sanırım öğrenmiş olacağız. Bu
anlamda Ak Parti’nin de kararını verip biran önce bu belirsizliği sonlandırmak gayreti içinde
olduğunu görüyoruz.
Ak Parti’de alınan kararlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etkisinin olduğu
konusunda getirilen yorumlara da Ak Parti’nin kurmayları ‘Kurucu genel başkan, doğal lider.
Tabi ki etkisi olacak’ diyerek inkar da etmeden konuya yorum getiriyorlar.
Böyle bir atmosferde siyaset yapılıyor ülkede. Ülkede yapılan bu siyasetin bir benzeri de
Adana’da yaşanıyor.
Ak Parti’nin İl Teşkilatında inanın o kadar bir rahatlık var ki, sanki Başbakan Davutoğlu’nun
görevinden ayrılması çok önemli bir süreç değilmiş gibi algılanmış ve yöneticiler ‘biz
yolumuza halkın desteğini alarak devam ediyoruz’ şeklinde düşünüp bunu da hayata
geçirmişler bile.
Gösterilecek olan genel başkan ve başbakan adayı kim olursa olsun bu kurultay delegeleri
gösterilen kişinin arkasında duracak, ona da biat edecekler.
Görünün bir adet bu…
Muhalefetin bütün kaygısı da Ak Parti’nin akıbetinin ne olacağı yönünde!
Asıl tehlike bu olsa gerekir.
İnsanların yanında muhalefetin ‘naçar’ kalıyor gibi algılanmasından daha büyük tehlike ne
olabilir.
MHP’deki kongre süreci de unutuldu.
CHP’deki keskin kılıçlarda kınına girdi.
Varsa yoksa Ak Parti...
Bu süreci Ak Parti eğer iyi yönetir ise bu gidişle de oylarının oranını artıracak görünen mevcut
iktidarın bu muhalefet genel başkanlarının sayesinde daha uzun süreli iktidarda kalacağının
garantisini vermiş olsak sanırım hata yapmamış oluruz.
Aş, iş, ekmek kaygısı…
Onlar mı?
İkinci planda efendim, ikinci planda!