İktidar partisi olarak AK Parti’nin Mart yerel seçimlerinden çıkardığı sonuçlar hayata geçirilmeye başlanıyor. Önce kabinede revizyon yapıldı. Şimdi ise sıra genel başkan yardımcıları ile il başkanı revizyonlarına geldi.
Aslında bu tür revizyonların yapılması siyasetin doğasında vardır. AK Parti’de yerel seçimlerden sonra başlayan değişim tartışmaları sürerken, aradan geçen zaman zarfında sadece bazı il başkanlarının görevden alınması ve kabinedeki değişimin iki bakanla sınırlı kalması parti içinde eleştiri konusu olmuştu.
Bu eleştirilere elbette kulak kabartılması gerekiyor. 23 Temmuz günü toplanacak olan AK Parti’nin MKYK’sinden bu anlamda revizyonlara yönelik sonuçların çıkması bekleniliyor.
Hatta genel başkan yardımcılarının bir bölümünün odasını toplamaya başladığı ve veda etmeye hazırlandığı ileri sürülüyor.
MKYK toplantısında, AKP’nin kongre takviminin ele alınacağı belirtilirken, il ve ilçe başkanlıklarında başlayan değişim sürecinin de devam etmesi bekleniliyor.
Ekimde başlayacak yeni dönemde Meclis grup yönetiminde de bazı değişiklikler olabileceği iddia edilirken, kabinede yeni bir değişimin ise kongre takvimi ile paralel gerçekleyeceği yorumu yapılıyor.
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı bürokrasisinde beklenen değişimin de yine kısa süre içinde gerçekleşeceği iddiası konuşuluyor. Bazı politika kurullarının lağvedileceği, başdanışman kadrolarının azaltılacağı da öne sürülüyor.
Bu demek oluyor ki, görülen eksikliklere neşter atılacak. Yaranın kangren olmasının önüne geçilecek. Parti içindeki bu değişikliklerin olumlu sonuçlar vermesi de bekleniliyor elbette.
Buradan baktığımızda AK Parti’nin teşkilatlarının hantal, siyasetin akıntısına kapılarak suskun olduğu il ve ilçelerin varlığını görebiliyoruz. Bizim gördüklerimizi genel merkez elbette bizden daha iyi görüyordur.
Adana’da bu anlamda bir revizyon gerçekleşir mi? Veya gerçekleşmesi gerekir mi?
Kendi adıma bu soruların yanıtını aradım ve bir takım görüşmeler yaptım. Adana özeline gelecek olursak, kesinlikle il ve ilçe kademelerinin milli görüş çizgisinden gelen kişilerden oluşmaması yönünde bir kanaat hasıl olmuş gözüküyor.
Kimle konuşsam genç, vaktini ve parasını parti adına harcayacak, kendisi ve oluşturacağı yönetimi partiye artı getirecek, kendisine çalışmayan insanlardan oluşan bir yönetimin oluşturulmasının gerekliliğine vurgu yapıyorlar.
Hata yapmak insanlara mahsustur elbette. Geleni gideni ağırlayıp yazın sıcaklığından dolayı odasından dışarı çıkmayan iktidar partisinin il ve ilçe yöneticilerinin asla yeni oluşturulacak revizyon sonrasındaki oluşumda yer almaması gerektiğine işaret ediyorlar.
Değişim yapılacak ise anlamı olmalı. Yoksa birisi gider, diğeri gelir. Değişen bir şey olmaz.
Bakalım AK Parti Genel Merkezi hangi yöntemi izleyerek yeni oluşuma izin verecek? Onu da merakla bekleyelim.