Bazen aklımın almadığı şeyleri yaşayınca işin içinden çıkamayınca moralim bozuluyor. İşte böyle moralimin bozulduğu günlerde de konunun muhataplarına ulaşarak bilgi sahibi olmak istiyorum.
Dün de yine böylesine günlerden birisini yaşadım.
Dün, bu köşeyi yazdığım saatlerde elime bir görevlendirme listesi ulaştı. Bu listede Büyükşehir Belediyesi’ne ait daire başkanlarının başka görevlere verilerek rütbelerinde tenzili rütbe uygulamasına gidildiğini öğrendim.
Listeye şöyle bir bakınca hak eden var, hak etmeyen var diyerek irdelemek durumunda kaldım.
Evet, listede hak edenler vardı bu görevlerinde değişiklik yapılanlar arasında. Aslında Hüseyin Başkan göreve gelir gelmez bazı isimleri kabullenmeyecekti. Onlarla yol arkadaşlığı yapmayacaktı. Uzun süre sabır etti ve bazı isimler dediğim bu görev yerleri değişen isimlerle çalıştı.
Ancak listedeki bir isim var ki bu ne Hüseyin Sözlü’nün ne de Büyükşehir Belediyesi’nin diğer amir ve müdürlerinin olumsuz yaklaşımlarını resmen hak etmiyor.
Bu isim Mansur Aladağ. Benim de kan bağım olan bir kişi.
Nedendir bilinmez Sayın Hüseyin Sözlü, Mansur Aladağ ismini kafasından ve gönlünden resmen silip atmış. Aslında ‘silip atması sağlanmış’ desem yanlış yapmamış olurum.
Sürekli birilerinin Hüseyin Sözlü’ye Mansur Aladağ konusunda yanlış bilgi paylaşımında bulunduklarını düşünüyorum.
Mansur Aladağ, MHP’den milletvekili ve belediye başkan aday adayı olmuş bir isim. Seçim döneminde Hüseyin Sözlü için kapı kapı dolaşarak yanında, yanıbaşında çalışan, oy isteyen bir kişi. Aile olarak bizim ailemizi de Sayın Sözlü çok yakından bilir. En son Mansur Aladağ’ın kardeşi olan Erhan Aladağ’ın Kozan MHP İlçe Başkanlığı seçimlerindeki gelişmeleri de Sayın Sözlü çok yakından takip etmiş kişidir.
Mansur Aladağ’ın MHP’liliğinden kimsenin endişesi yok. Orası tamam…
Partiye, lideri Devlet Bahçeli’ye olan sadakatinden ve bağlılığından kimsenin endişesi yok.
İyi bir bürokrat. Hak ve hukuk geçirmeyen, adil olmayan hiçbir işe imza atmayan, maliyeci ve vergi dairesi başkanlığı yapmış, çalmayan, çırpmayan bir kişi.
Bunlar olumlu diyerek yazabileceğimiz tarafları. Peki, olumsuz yanı ne ki Sayın Sözlü, böylesine bir kişiyle çalışmak istemez, onu bir yerde görev yapması için görevlendirmez.
Ben aslında sebebi biraz tahmin edebiliyorum. Sözlü’nün etrafını saran iki veya üçü geçmeyen bazı isimlerin Mansur Aladağ’ın bir yerlere gelmemesi adına verdikleri gayretten Sözlü’nün etkilendiğini düşünüyorum.
Başkan Hüseyin Sözlü’yü de ‘Mansur Aladağ ile çalışmayalım’ noktasında ikna ettiklerini düşünüyorum. Sayın Sözlü’nün de bu ve buna benzer konularda aslında sağlıklı karar alamadığı ve yanlış yönlendirildiği kanaatindeyim.
Hoş, Mansur Aladağ ile çalışıp çalışmamak Sayın Sözlü’nün kişisel tercihidir. Ancak ülkücülükten ve milliyetçilikten ödün vermeyen insanların da kendi insanlarına sahip çıkmaması ne bu dünyada haktır, ne de öbür dünyada.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü’ye buradan bir kez daha açık çağrıda bulunmak istiyorum.
Madem ortada bir sıkıntı var. O zaman Mansur Aladağ’ı çağırıp makamına yüz yüze çalışmamalarını gerektiren konuları bir dost olarak, partilisi olarak, yol arkadaşlığı yaptığı günler adına konuşması, ona olan haklarından dolayı helallik alması gerekir.
En azından tenzili rütbeye maruz kalan isimler de suçunu ve günahını öğrenmiş olurlar.
Bu ifadeleri tamamen Mansur Aladağ’a olan akrabalık ve kan bağı ilişkilerinden dolayı kendi içimden geldiği şekliyle kaleme aldım. Mansur Aladağ’ın da benim bu yazıma aslında ihtiyacı yok.
Sadece şunu öğrenmek istiyorum. Harcadığınız kişi, yanınızda görmeye sabır ettiğiniz kişilerden daha mı bazı şeyleri hak etmiyor Sayın Başkanım?
Bunu öğrenmek istemek de en doğal hakkım diye düşündüm.
Son kararı veren yine sizsiniz. Kararınıza saygı duymak da bize düşer… Ülkücü terbiye bunu gerektirir ve biz de onu yaparak kararınıza saygı duyduğumuzu belirterek aklımızı kurcalayan sorulara da yanıt arayalım istedik.