Her zaman söylüyorum. Adana zor bir şehirdir. Yaşaması kolay ama insani ilişkileri ile yönetim anlayışı ile Ankara’dan Adana’ya bakış açısıyla zor bir şehirdir. Havası, iklimi, doğası insanlara kazanç getirir. Yaşam koşulları ise zorluklarla çevirir insanın etrafını.
Bu şehirde belediye başkanı olmak da hiç kolay değildir. Allah, belediye başkanlarımızın da yardımcısı olsun.
Bir yanda partinizi memnun edeceksiniz. Diğer yanda partilinizi…
Aşağıya tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık misali…
İstekler hiç bitmez. Sürekli ‘veren el’ olmak durumundasınız. Almak ise arada birdir! O da merkezi hükümet size şefaat ederse, partinize yakın ise, size şaşı bakmıyor ise belki!
Yoksa kaynaklarınızı, musluğunuzu keserler. Sizi terbiye ederler.
İşte bütün bu zorluklar karşısında eğer başarılı iseniz, genel kabul anlamında başarınızı halk takdir ediyorsa o vakit yolunuz açık demektir. Aksi halde ‘geldiğiniz gibi gidersiniz’…
Bir dönem belediye başkanlığı yaparsınız. İkinci dönem koltuk altınızdan giderse bilin ki sıkıntı sizdedir. Kimseyi yönetim tarzı adına memnun edemediniz demektir.
Kentimizde iki dönem belediye başkanlığı görevini sürdüren (merkez ilçelerde) 2 belediye başkanımız görev yapıyor. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin Bey ve Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ Bey…
Her iki belediye başkanı da partileri tarafından ikinci kez aday gösterilip seçim kazanan insanlar. Koşullar ne olursa olsun belediye başkanı seçilmek hem de merkez ilçelerde seçilmek hiç ama hiç kolay değildir. Karşınıza aday adayı olarak onlarca insan çıkar. Eteklerinizden birileri çeker. Size olmadık ithamlarda bulunurlar. Siz zoru başarır iseniz yeniden seçilirsiniz.
Her iki belediye başkanımız olan Soner Çetin ve Bilal Uludağ ikinci kez belediye başkanı seçilen isimdir.
Sayın Zeydan Karalar’ın Seyhan İlçe Belediye Başkanlığından Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na terfi etmesi de ayrıca zorluk derecesi adına en zor olanıdır. Hakkını da bu anlamda teslim etmek gerekir.
Önemli olan seçilir iken halkın size olan güveninin giderek artması, oylarınızı artırarak seçilmenizdir. Bu güvenin, itimadın derecesidir aslında.
Çukurova Belediye Başkanı Sayın Soner Çetin’in oylarını artırarak seçiliyor olması tesadüfü değildir. Parti tabanında ve halkın yanında sevilen, saygı duyulan bir kişilik olması onu ayrı bir yere taşımıştır ve Çukurova gibi bir şehirde şehrül emin olmak gibi asli bir görevi kendisine bu halk teslim etmiştir.
Kişilik olarak, insani değerlere saygı duyması açısından, halkı ile dertlenip halkı ile sevinmesi açısından, sokaktan gelen bir halk tipi başkan olmasından dolayı da Çukurova gibi bir ilçede belediye başkanlığı yapmasının kolay olmadığını söyleyebilirim.
Sarıçam’da Bilal Uludağ’ın da partisinden aday olmayı düşünen isimlere göre bir adım önde olmasının yönetim tarzıyla alakalı, bilgi ve becerisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Oturmuş bir kalıp içinde Sarıçam gibi zor bir şehri idare etmek kolay olmasa gerekir.
Diğer merkez ilçe belediye başkanlarımızın geride bıraktıkları 3 yıllık süre içinde performanslarını artırmaları gerektiğini düşünüyorum. Ciddi anlamda harekete geçip aradaki makaslarını kapatmadıkları sürece seçim döneminde sıkıntı yaşayacaklarını düşünenlerdenim.
Sözün özü, bu kentin iyi yönetilmesi gerekiyor. Sorunlarının çözülmesi, halkının mutluluğunun temini gerekiyor. Yapanlar başarılı olup ikinci kez belediye başkanı, hatta üçüncü veya dördüncü kez de belediye başkanlığı yapma şansı yakalıyor. Yapamayanlar da sonuçları görüp kabuğuna çekilmek zorunda kalıyor.
Belediye başkan adayı olmayı düşünenlere de küçük bir tiyo vermiş olalım. “Aday yapılabilirsiniz ama seçim kazanamayabilirsiniz” Bence bu işi başaranlardan biraz ders alın…