MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi anlamakta zorluk çekiyorum. Aslında idarecilik yöntemi ile partideki ketum davranışlarını yakından yaşayan bir gazeteci olarak davranışlarını tahlil etmekte zorluk çekmemem gerekiyor!
Buna rağmen ‘Bir lidere yakışmayan davranış’ diyerek Bahçeli’nin kullandığı dili ve sergilediği davranışı, aynı dünya görüşüne sahip bir kişi olarak doğru bulmuyor, yanlışlığından dolayı da kendi adıma zul duyuyorum.
Beşiktaş’ın Antalya maçı öncesinde yaptığı açıklama ile kulüp başkanlarına resmen ‘camianıza sahip çıkın, yoksa gereğini yaparız!’ ifade anlamı taşıyan cümleler kurması benim zul duymama temel sebeptir.
Beşiktaş taraftarı da Bahçeli’ye ‘hadi oradan’ der gibi yanıtla stadyumda itirazını gösterip slogan atmıştır. Attıkları sloganın anayasal hak olmaktan öteye gitmediği bir ortamda konuyu ‘futbola siyaset bulaştırıyorlar’ diye yorumlamak kanımca savunma psikolojisidir.
Çarşı grubunun Bahçeli’yi dinlemeden yaptığı protestodan sonra Devlet Bahçeli ve partinin divan kurulundaki üyeleri istifa yarışına girdiler.
Vallahi iyi de ettiler!
Sizin istifanız Beşiktaş’a zarar getirmez, yarar getirir. Bu açıklamalardan sonra belki Beşiktaş yönetimi sizi üyelikten atacaktı!
Bir de böyle durum olabilirdi…
Beşiktaşlı olsanız ne olur, olmasanız ne olur!
Beşiktaş’a ne faydanız oldu? Ne yaptınız Beşiktaş adına?
Siyaseten takımı ve Beşiktaşlı olmayı kullanmış olabilirsiniz…
İnsanların nasıl davranacağına siz siyasetçiler mi karar veriyor? Siz mi insanlara şunu yaparsanız diyerek parmak sallıyorsunuz.
MHP Genel Merkezi’nin parti politikasını Bahçeli’nin kendine göre dizayn etmesinin sonucunda bugün İYİ Parti denilen bir parti doğmuştur.
Bugün Bahçeli’nin başka partilere giden ülkücülere ‘yuvaya dönün’ çağrısı yapmasını dikkate almayan ülkücüler sanırım bu Bahçeli’nin parmak sallamasını, sallayacağını onu çok yakından tanıdıkları için bildiklerinden dikkate almadan ‘Seninle yol yürümeyiz’ diyerek geri çevirdiler.
Netice itibariyle ‘Faşizan yaklaşımla insanları dizayn edemezsiniz’ diyorum. Bahçeli’nin davranışını da bu kulvarda yol yürüme olarak görüyorum gerek partilisine karşı, gerekse de sporseverlere karşı…
Bir Beşiktaşlı olarak Bahçeli’nin kulüp üyeliğinden istifasına hiç üzülmedim.
Aksine çok sevindim.
Bahçeli ve onun gibi düşünenler gider, binlercesi Beşiktaş’a üye olarak takım tutmaya başlar.
Bunu da herkes gibi istifa edenler de iyi bilir…