Meral Akşener’in siyaseti bırakıp İYİ Parti’den elini ve ayağını çekmesinden sonra genel başkanlık görevine gelen Musavvat Dervişoğlu’nun özellikle İmralı sürecini iyi yönetmesinden kaynaklı olarak siyaseten iyi gittiğine kendi adıma tanıklık ettiğimi söyleyebilirim.
Ülkücüleri İYİ Parti’de buluşturma adına, ülkücülerin sesi olma adına yüksek tondan ses yükseltiyor olması, ülkücü camianın duygularına tercüman oluyor kanısındayım. Bunu yakinen tanıdığım ülkücü isimlerle de görüştüğümde aynı kanının onlarda da olduğunu görüyorum.
Söylemleri, olaylara yaklaşımı ve yorumlamasını önemsiyorum.
Yakın tarih olan 3 Mayıs Türkçülük Günü’nde eski ülkü ocakları genel başkanlarından olan Alişan Satılmış, Atilla Kaya ve Suat Başaran’ın İYİ Parti’ye katılacakları siyasi kulislerde konuşulmaya başlandı.
Bu da MHP adına kötü, İYİ Parti adına sevindirici haber…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyla başlayan İmralı sürecinin MHP kitlesini İYİ Parti’ye doğru yönetmesi anlamına geliyor.
İYİ Parti’ye ülkücü-milliyetçi kanattan üst düzey katılımların olacağı Ankara kulislerinde konuşuluyor. Sanırsam bu katılım 3 Mayıs günü gerçekleşecek.
İmralı söylemi MHP’ye olan tepkileri artırdı. Burası bilinen bir gerçek. Yıllardır MHP içinde aktif politika yapan dostlarımla görüştüğümde bu tepkileri görüyorum. Sanırım MHP yöneticileri de bunu görüyorlar lakin düşüncelerini söylemekten imtina ediyorlar!
Parti içindeki hiyerarşiden kaynaklı bu ses çıkarmama, tabanın da İYİ Parti’ye doğru yönelmesinde büyük etken oluyor.
Yakın zamanda görüştüğüm MHP içinde yıllarca politika yapan ülkücü isimler konuyu ‘İYİ Parti hem merkez sağı hem de milliyetçi kanadı temsil ediyor. Bu yüzden seçmenin yüzünün İYİ Parti’ye doğru yönelmesini temin ediyor’ diyerek yorumluyorlar.
Bu gelişme İYİ Parti adına sevindirici bir gelişme olarak karşımızda dururken İYİ Parti’nin parti teşkilatlarının aktif olmadıklarını da bu anlamda söyleyebilirim. Özelde Adana teşkilatının kamuoyu önünde aktif anlamda bir çalışmasını görmüyorum. Kapalı devre siyaset yaparak zamanlarını harcıyorlar. Ben buradan baktığımda bunu böyle görüp değerlendiriyorum.
Bu açıdan teşkilatların genel başkanın hızından yoksun olarak hareket etmelerinin de yanlış olduğunu, sahada kendilerini hissettirecek çalışmalar yapması gerektiğini altını çizmek istiyorum.
Anketler ne söyler bilemem ama her zaman söylediğim gibi anketlerin sağlıklı olduğuna hiç inanmıyorum. İYİ Parti’yi belirli bir limitin üzerine çıkarmak istemeyen anketlerde fazlaca inanmadan sahada gördüğümü okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Sözün özü, İYİ Parti iyi bir ivme yakalamışa benziyor. Devamı gelirse tabi…