Hiç kimse etik konusunda hassas davranmıyor. Etiklik, kişiye göre değişiyor. Bir de çıkıp etik olmayan davranışları savununca gülünç duruma düşüyorlar.
Etik olmayan davranışı sergileyenlerin iktidardan veya muhalefetten olmaları hiç değişmiyor! Yeter ki ceplerine para girsin… AK Parti’yi muhalefet sürekli olarak liyakatli insanları iş başına getirmeyip etik olmayan davranışlara imza atmakla suçluyor.
Muhalefet ne yapıyor? AK Parti’yi eleştiriyor ama kendisi de yerelde iktidar olduğu yerlerde AK Parti gibi davranıyor.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerine şöyle bir bakın. Muhalefete mensup belediye başkanları liyakatsiz ne kadar insan varsa ‘danışman, müdür’ adı altında belediyelerin tüm kapılarını bu tür insanlara açtı mı? Açmadı mı?
Bana göre açtı…
Muhalefetin belediyelerinde bankamatikçiler yok mu?
Bal gibi var…
Son dönemlerde dikkat ediyorum. Halen oda başkanlığı veya meslek örgütü başkanı olan isimler muhalefetin tüm belediyelerinde iş buldular. Yetkili konuma getirilip hatırı sayılır maaş alır duruma getirildiler.
Düşünebiliyor musunuz, oda başkanı olarak görev yapıyor. Bir belediyenin etkili ve yetkili ismi olarak masa başında görev yapıyor. Sonra da bu oda başkanın mesleği ile ilgili kaygılarını dile getirirken çalıştığı belediyeyi eleştirmesini bekliyoruz!
Eleştirebilirler mi?
Hayır…
Önceki gün siyasette oldukça etkili bir isimle bu konuyu konuşuyoruz. Ben oda başkanlarının belediyede etkili ve yetkili isimler olmasının etik anlamda doğru olmadığın, iktidarı eleştirirken muhalefetin de aynı hatayı yaptığını söyleyerek söze başladım.
Bu etkili siyasetçi bana aynen şu yanıtı verdi. “O oda başkanında geçime, paraya, ailesini geçindirecek nafakaya ihtiyacı var’
Hemen sorumu yönelttim bu etkili siyasetçiye. ‘Muhalefetin kazandığı belediyeler daha önce AK Partili veya başka bir partiliydi. Bu oda başkanları o tarihte geçimlerini, nafakalarını nasıl karşılıyorlardı?’ dedim.
Sustu…
Makul bir yanıt vermek için biraz bekledi. Ve arkasından ‘fazla mal ve para göz çıkarmaz!’ esprisini yapmak zorunda kaldı.
Etik davranışlara imza atmayan belediye başkanlarının iş başına getirdiği bu tür oda ve meslek örgütü başkanlarından etik davranış beklememiz elbette mümkün değil. Böyle de bir beklentim yok kendi adıma.
Adana’da meslek örgütü başkanısınız. Mersin’deki belediyede görev yaparak hizmet veriyorsunuz! Ne kadar verimlisiniz? Hem kendi odanıza ve STK’ya? Hem de görev yaptığınız belediyeye?
Aslında sapla saman birbirine karışmış. Yok aslında birbirinden farkı iktidar ile muhalefetin…
Hepsi Osmanlı Bankası gibi…
25 yıl beklemişler belediyeyi kazanmak adına…
Hiç boş dururlar mı? Durmazlar…
O halde etik değerleri de ağzınıza almayacaksınız…