Sapla saman birbirine karıştı. Maalesef sapla samanın birbirine karışmasını izin verenler yine bizim insanlarımız.
Düşünebiliyor musunuz, gıda satışı yapan bir markette kırtasiye ürünü satışını!
Pandemi döneminde bu tür satışların önüne geçileceğine dair kararlar alınmıştı. Lakin o kararlar pandemi döneminde kaldı! Arkası gelmedi yasakların…
Denetim olmayınca ortaya çıkan sonuç maalesef sapla samanın birbirine karışması şeklinde oluyor.
Türkiye’nin en büyük marketler zincirine sahip bir markette kırtasiye ürünü satışları yeni eğitim dönemine hazırlık yaparak boy boy ilanlarla halkın önüne çıkmış. Merak ettim markete giderek yerine göreyim istedim.
Bir yanda gıda maddesi, bir yanda kap kaçak, bir yanda temizlik maddesi… Hızını alamamışlar diğer tarafta da kırtasiye ürünleri satılıyor. 700 çeşit ve 376 farklı kalitede diyerek de reklam yapıyorlar. Yani sattıkları ürünler kaliteliymiş.
Kalitesi beni ilgilendirmiyor. Memlekette vergisini verip, dükkân kirası, elektrik parası, vergisi, sigortası ile kırtasiye dükkanı açan garibanın yapacağı satışı bu büyük market zinciri yapıyor. Esnaf ise kan ağlıyor.
Siz bu tür marketlere böyle satışlara yönelik izin verirseniz, ruhsatlarında yazmadıkları halde veya yazmış olsa da böyle geniş yelpazede satış yapmalarına izin verirseniz her dönem rahatsızlık duyduğunuz marketler zincirine, üç beş kişinin elinde olan tekel zihniyetine teslim olursunuz.
Hızını alamamış bu market zinciri. Tablet, yazıcı, tarayıcı ve fotokopi makineleri de satmaya başlamışlar. Yok yok sizin anlayacağınız. Ne ararsanız var market zincirinde.
Türkiye genelinde marketler zincirini işleten, bu işten para kazanan sermaye 5 veya bilemediniz 7 kişinin elinde. Yani tekel kurmuşlar. Paraya para demiyorlar. Mahalle esnafını batırdılar. Bakkal amcaları yok ettiler. Maalesef ülkeyi yönetenler bunun önüne geçemediler. Mahalle aralarına varana değin kurdukları şubeler ile adeta insanları sömürmeye devam ediyorlar.
Konuyla ilgili olarak etkili ve yetkili olan odalar da bu olup bitene siyasi kaygılar ve korkular nedeniyle sessiz kalıyorlar. Susuyorlar. Böyle de bir durum var ortada…
Velilerin çocuklarını okula gönderebilecek, kırtasiye ve giysi alabilecek durumları var mı? Diye soracak olursanız orası ayrı bir dert. Okulda bir çocuğu okutmanın bedelinin altından kalkacak durum kalmamış memlekette. Servis parası, okul masrafı derken ezilen insanlarımızı kredi kartı ile alışveriş yapmaya alıştıran bir yönetim anlayışı ile marketler zincirinin kucağına atmışız!
Sosyal sorumluluk projesi ile de şirin gözükmeye çalışan bu marketler zincirinde gıdanın yanında bu tür akıl almayacak çeşitte ürün satmanın önüne geçilmeli, bu duruma bir dur denilmelidir. Yasası mı çıkarılır, önlem adına acil olarak hangi tedbirler alınır? Bilemem ama bence alınması gerekir.
Okula öğrenci gönderip çocuk okutanlara Allah sabırlar versin diyelim ve 12 Eylül günü eğitim öğretim yılının başlaması nedeniyle tüm öğrencilerimize de şimdiden başarılar dileyelim.