Yaşanan asrın felaketinden sonra herkesin aklı başına geldi bir anlamda. Yapılan yanlışlıklardan ders almaya başladık millet olarak.
İnşallah bu ders alma söylemleri lafta kalmaz. Hayata geçirilip önlemler alınarak bir daha kötü günler yaşamayız.
İmar barışı ile insanların ölmesinin önünün açıldığı tartışmalarının yaşandığı şu günlerde tarım arazilerinin ve dere yataklarının üzerine inşaat yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğine dair yayınlar yapmaya başladık.
Gördük ki bizim gibi düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Hatta yerel yönetici konumunda olan belediye başkanları dahi ‘artık izin yok’ ifadesini kullanmaya başladılar.
Merkezi yönetimin söz sahibi olanlar ise ‘Hassasiyetimiz tavan yapacak, bu deprem bu konularda bir milat oldu’ demeye başladılar.
Sevindirici olan yanı, ders almış olmaktır. Keşke bu dersleri daha önce alıp bütün bu ölümlü afet sonrasında kayıplar yaşanmamış olsaydı.
Adana özelinde özellikle kentsel dönüşümün aciliyet gerektirdiği yerlerde müteahhitlerin himmetine kalmadan, kıstaslar getirerek daha sağlam inşaatların yapılması adına önlemlerin alınmasının, bu önlemleri de yasalar ile zorunlu hale getirmenin zamanı geldi, geçti bile.
Mart ayındaki meclis oturumlarında belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin günah çıkarıp çıkarmayacaklarını da doğrusu çok merak ediyorum. Dikkatle konuşmalarını ve çıkardıkları dersleri takip ederek bu derslerin neler olduğunu görmek istiyorum ve dinlemek arzusundayım.
TOKİ konutlarının depremde zarar görmediğini de artık herkes yaşayarak gördüğüne göre, önlerinde de bir örnek varken herkesin inşaat yaparken akıllarını başına almalarını da her yazımda dile getiriyorum. Ümit ederim ki ders alırlar.
Önceki gün Adana Valimiz ile deprem sonrası Adana’nın durumunu konuşma fırsatı yakaladık. Sayın Süleyman Elban Beyin tarım arazilerinin konut alanına açılması konusundaki şu cümlesi dikkatimi çekti. ‘Tarım arazilerine konut yapılmasına karşı olmuşumdur. Deprem öncesinde bu karşı duruşum verimli tarım arazilerinin gıda güvenliği açısından heder olmasının önüne geçmek adınaydı. Deprem sonrası bu gerekçeye bir de insan güvenliği eklendi. Daha hassas olup depremi de bir milat olarak kabul edeceğiz’
Kendisine de bu duyarlılığı için ayrıca teşekkür ediyorum. Adana adına yöneticilerimizin vereceği bu dik duruş kararlarının inşallah hayırlara vesile olmasını dileyerek yazıma nokta koymak istiyorum.