Belediyelerin borçlarına gelebilecek olan hacizleri önlemek amacıyla meclis kararı ile alınan bir karardır bu ‘Hesap haciz edilemez’ kararı. Maalesef diyorum, bu karar her belediyede farklı yorumlanarak oylanıyor.
Belediye başkanı ile meclis üyeleri parti olarak birbirlerine tezat iseler meclis üyeleri bu kararı çıkarmamak için ayak sürüyorlar. Başkan ile belediye meclisi aynı partiden iseler karar anında çıkarılıp hayata geçiriliyor.
Çok doğru değil bu yöntem. Belediyenin ve ilçenin ali menfaatlerini korumak adına dürüst davranmak gerekiyor. İkircikli davranış hiç hoş olmuyor.
Kozan Belediyesi’nin meclis oturumlarına böyle bir madde getirilip meclis üyelerinin onayına sunuldu. Saadet Partili Kazım Özgan’ın belediyesinin elini ve kolunu bağlamak adına meclis üyeleri bu kararı çıkarmadılar.
Başkan Kazım Özgan’da kendisine tanınan yetkiyi kullanıp bu kararı veto ederek yeniden aynı gündem maddesini bir kez daha meclise getirdi. Yeni gündem maddesi olarak görüşülecek olan bu maddede nasıl bir karar alınıp hayata geçirilecek? Onu da doğrusu merak ediyorum.
Belediyeler elbette borçlanacak. Hizmet üretiyorsanız borç yaparsınız. Kişi olarak bizler de borçlanıyoruz. Çekirdek aileler de borçlanıyor. Borç ödemek de erdemliliktir. Sorumluluktur.
Belediyenin bazı malları var ki bu mallar haciz edildiğinde belediyenin eli ve kolu bağlanıyor. Bu nedenle meclisten böyle bir karar alınarak belediyelerin mağdur edilmelerinin önüne geçilmek isteniyor. Meclis üyelerinin siyasi manevralarına bu karar bırakılırsa o şehir zarar görür, o belediye güç duruma düşer.
Elbette bu borç en nihayetinde ödenecek olan borçtur. Kendisinden önceki dönemlerde yapılan borçlarla karşı karşıya kalan yeni dönemin belediye başkanını da böylesine hacizlerle karşı karşıya bırakmak insafsızlık olur. Siyaset yapılmasının hiç ama hiç anlamı yok.
AK Partili ve MHP’li bir belediyede meclis üyelerinin çoğunluğu başkanın olduğu cenahta ise bu karar anında çıkıyor. Değilse Cumhur İttifakı’nın üyeleri başkanlığı çalıştırmamak adına ayak sürüyorlar. Bunun örneği Kozan’da yaşandı. Ortaya da hiç hoş olmayan görüntü çıktı.
Gönül ister ki belediyeler borçsuz olsun. Kapılarına haciz gelmesin. Hizmet üretip halkının tüm ihtiyaçlarını karşılayan belediyeler olsun. Lakin bugün borçsuz belediye devir alan, kasalarında parası olan belediyeyi devir alan başkanlar dahi borç yaptılar!
Borç yiğidin kamçısıdır…
Kozan’da özellikle Cumhur İttifakı’nın siyaseten izlediği bazı yöntemleri buradan baktığımda doğru bulmuyorum. Bireysel olarak belediye meclis üyelerini rahat bırakıp özgür davranmalarına zemin sağlamış olsanız onlar da bugün aldıkları kararları almazlar. Başkanlığın da elini kolunu bağlamazlar. Lakin gurup kararı alıp parti adına hareket kabiliyetlerini yok ederseniz meclis üyelerinin, onların da böylesine sağlıksız kararlara oy kullanmalarına neden olursunuz.
Vicdanen rahat olmayan meclis üyeleri, el kaldırıp gurup kararına uymak durumda kalırlar.
Kozan Belediye Başkanının başarılı olup olmadığını oturup tartışabiliriz. Yapmaya çalıştıklarını, yapamadıklarını, neden bu hizmetleri gerçekleştiremediğini değişik zamanlarda ve zeminlerde tartışabilme imkânımız olur. Bu başka bir şey…
Siyaseten doğru bulmadığımız konularda yorum dahi yaparak doğruyu bulma adına hareket edebiliriz. Bütün bunlar ayrı konular. Zaten belirli aralıklarla da olsa bütün bunlar yapılıyor.
Meclis üyelerine bir çağrım olsun istiyorum. Başkanı düşünmüyor iseniz belediyeyi ve Kozan halkını düşünün. Başkanlığın elini ve kolunu bağlamayın. Çünkü sizin göreviniz hizmet etmektir.
Haydi, kolay gelsin diyorum. Ümit ederim ki kısa zamanda bu yanlışlıklardan dönülür…