AK Parti milletvekili listesi belirlerken, belediye başkanı, meclis üyesi listesi hazırlarken ve il başkanı ile ilçe başkanlarını atarken yıllardır başvurduğu yöntemden vazgeçmeyip temayüle başvuruyor.
Son olarak AK Parti Genel Merkezi 7 ile yeni il başkanı atadı. Bu iller arasında Osmaniye ili de yer aldı. Yeni il başkanı ataması yaparken genel merkez ‘temayül yapılmasını’ emretti.
Ve Osmaniye teşkilatı temayüle giderek 4 isim belirlendi ve bu isimler Ankara’ya genel merkeze davet edilip içlerinden bir isim il başkanı olarak atandı.
Yani alışılmış yöntemle il başkanı atanmış oldu.
Bu yöntem ne kadar sağlıklı? Bunu tartışmak gerekir diye düşünüyorum. Temayüle katılan isimler parti yönetiminde yer alan isimler oluyorlar. Ve temayülde oy kullanan isimler aday olan isimlerle birlikte hareket eden veya bir şekilde aynı komisyonlarda ve yönetimlerde çalışan isimler oluyorlar.
Bir ilde parti üzerinde etkili olan milletvekili veya başkaca bir kudretli olan AK Partili isimin işaret ettiği kişi, temayül yoklamasında zaten en fazla oyu alan isim oluyor!
Temayül teşkilatların ve adayların gazını almak gibi bir yöntem oluyor işin özüne bakacak olursanız. Temayülde birinci çıkan isim yeri geliyor belediye başkan adayı yapılmıyor. Başka bir isim belediye başkanı yapılınca bu kez temayül eleştirilip partilinin temayüle olan güveni, inancı ortadan kalkıyor.
Kanımca temayülü partiye kayıtlı isimleri kapsayacak şekilde geniş tutarak yapmak gerekiyor. Katılım ne kadar geniş olursa o kadar doğru karar çıkar diye düşünüyorum.
CHP bir dönem belediye başkan adayını ve milletvekilleri adaylarını belirlerken kayıtlı üye ile ön seçim yaptı. Bir adet temayül gibiydi bu ön seçim. Partiye heyecan katan bu ön seçimden çıkan sonuca uyarak liste yapıldı. Yapılan listeye kimsenin söyleyecek sözü kalmadı…
AK Parti’nin özelikle başarısız olduğu ilçelerde ve illerde başkan ve yönetimlerini yenileyeceklerine dair beklentilerin yükseldiği şu günlerde bu rüzgârdan Adana etkilenir mi?
Bu sorunun yanıtını parti açısından bakınca çok kestiremiyorum ama kanımca değişikliğin yapılacağına dair de bir rüzgârın estiğini siyasi kulislerden takip edince görür gibiyim.
Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Beyin özellikle Adana özelinde böyle bir değişimi kafasına koymuş ise biraz ince düşünüp sık elemesinde yarar var diye düşünenlerdenim.
Adana teşkilatlarında ‘MİLLİ GÖRÜŞ’ çizgisinden gelen isimlerle teşkilat yönetimlerini doldurmak yerine, geniş tabanlı, ilçelerde ağırlığı olan, genç, kişilik olarak sevilen ve partinin kademelerinde görev yaparak pişen isimlerle yeni dönemde yol yürümesinin partiye yarar getireceğini düşünüyorum.
AK Parti içinde okumuş, kendini yetiştirmiş, siyaseti daha çocukluk yıllarında ailesinin içinde yaşayarak öğrenmeye başlamış, partisinin emrinde hareket ederek verilen her görevi layığı ile yerine getirmiş, tuttuğunu koparan, ikili ilişkilerde ikna kabiliyeti yüksek, Adana’nın her ilçesinde kendisinin ve ailesinin izi olan, partideki yöneticiliğiyle rüştünü ispat etmiş yöneticileri eğer arar ise genel merkez, bulmakta zorlanmaz
Bu benim düşüncem elbette. Bu dönem teşkilatların her zamankinden daha çok çalışarak partiye hizmet etmelerine ihtiyaç var. O halde fizibiliteyi iyi yapmak gerekir.
Düşüncemizi de bu vesile ile dile getirmiş olalım…