Almanya’nın sözde Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı’nı onaylamasından sonra damarlarında ‘Türk kanı’ taşımayanları da gördük!
Heyhat!
Bu ülkenin ekmeğini yiyeceksin. Bu ülkenin imkânlarıyla yaşayacaksın. Mecliste milletin vekili olacaksın!
Ve Alman Parlamentosu’nu kınama bildirgesine imza atmayacaksın.
Kansızlık olsa gerek bunun adı.
Almanya’da milletvekili olan sözde Türklerin de tasarıya evet oyu vermesini tüm Dünya gibi biz de ibretle izledik bu oylamayı.
Sizin Türklüğünüzden inanın endişem var. Ve sizin de artık ‘Türk asıllı’ Alman olduğunuzu söylemek dahi bize ‘zül’ geliyor…
Hani hep diyoruz ya, ‘Bizim bizden başka dostumuz yok’ diye.
Geldik o noktaya dayandık.
Almanya’nın parlamentosundan böyle bir karar çıksa ne olur? Çıkmasa ne olur?
Bizi de hiç bağlamıyor. Hadi başka kapıya ‘Almanya…’
Asıl önemli olan bizim bu dakikadan sonra nasıl tepki vereceğimizdir. Yıllardır hafızanızı yoklayın. Türklere ve Türkiye’ye karşı davranış sergileyenlere karşı nasıl dik durduk? Ne yaptık? Hangi eylemlerde bulunduk? Aldığımız kararları nereye kadar götürdük?
İsrail, Fransa, Çin örneklerinde nasıl duruş sergiledik?
Ekonomik olarak bu ülkelerin ürettiklerini nasıl tüketmek için yarış içine girdik!
Bakın görün bu kararın yankısı bir hafta sürer!
Sonra…
Herkes yoluna… Sanki bir şey olmamış gibi davranırız!
Alman araçlarını satın almak için yarışa gireriz. Alman ürünlerini bir marka olarak görüp alma gayretinde oluruz.
Yani hem besler, hem de söveriz!
Asıl sorun bu…
Biz bir kendimize gelebilmiş olsak, ortak hareket ederek benliğimizi bulup ‘Türk gibi’ davranabilsek, bir tek ülke karşımızda yamuk yapamaz!
Sanırım asıl yamukluk bizde!