O kadar çok soru sorarak önemli haberlere imza atıyoruz ki sayısını biz bile sayamaz olduk. Lakin gelin görün ki kimsenin umurunda değil. Savurganlığı yapanlar yaptıklarıyla gurur duyarak(!) bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Bir Allah’ın kulu da çıkıp ‘yeter artık’ demiyor, diyemiyor.
Böyle bir Adana’da yaşıyoruz. Bizlere de bu savurganlıklarını haber yapmak düşüyor!
Bugün sizlere iki ayrı olaydan bahsedeceğim. İnsanların paralarının nasıl fütursuzca harcandığına işaret edip okuyucularımı bu konuda bilgilendireceğim. Yazımın muhatabı olan iki kurum olacak. Birincisi Adana Sanayi Odası, ikincisi de Adana Esnaf Odaları Birliği…
Siz üyelerden toplanan paraların nasıl harcandığını örnekleriyle ortaya koyacağım.
Önce birincisinden başlayalım dilerseniz. Adana Sanayi Odası’ndan. Adana Sanayi Odası, Ramazan nedeniyle bir iftar yemeği düzenledi. Bu yemeği de Hilton’da verdi. Yemeğe davet ettikleri kişiler yıllardır aynı masalarda buluştukları, birbirlerinin elini defalarca sıkarak öpüştükleri insanlardı.
Yani bilinen, tanıdık isimlerdi. Bürokrasinin ve odaların bilinen yöneticileriydi. Bu insanların o iftar yemeğine ihtiyacı var mı? Demek ki varmış! Olmasaydı bir araya gelmezlerdi! Diyeceksiniz ki iftarlar iyidir, Ramazan’da anlamlıdır. Sayın Cumhurbaşkanının tasarruf etmemizi istediği ve lüks otellerde iftar yemeği vermeyin diyerek sürekli uyardığı bir ortamda Hilton’da iftar yemeği vermenin maliyeti nedir? Bu iftar yemeğine ödenen ücret, iftar yemeğini veren kişinin kendi cebinden mi çıkmıştır? Yoksa Adana Sanayi Odası’ndan mı ödenmiştir?
Sanırım Adana Sanayi Odası’na fatura edilmiştir. Eğer kendi ceplerinden ödemiş iseler ona da kendi adıma bir yaklaşımda bulunacağım. Bu iftar yemeğinin parasını kendi cebinizden dahi ödeseniz o para ile yüzlerce insana Ramazan’da yardım yapabilirdiniz. Hilton’u zengin etmezdiniz!
AK Parti tarafından üzerleri çizilen bu arkadaşlarımızın tavırlarını hiç ama hiç anlamış değilim…
Gelelim ikinci kuruma. Bu kurum da Adana Esnaf Odaları Birliği…
Esnaf Odalarında birlik seçimleri 7 Mayıs günü gerçekleştirilecek. Seçimler öncesinde öğrendiğim kadarıyla yönetim tarafından seçimlerde oy kullanacak olan 580 delegenin her birine 750 liralık BOYNER’den hediye çeki gönderilmiş.
Yani oy kullanacak olan bu 580 kişi, 750 lira değerinde alışverişi BOYNER’den yapacaklar. Ben bu hediye çekini ‘seçim hediyesi’ olarak nitelendirmek istemiyorum ama seçim öncesinde yapılan bu jestin başkaca ne anlamı olabilir?
Bugüne kadar her bayramda böyle bir uygulama yapıldı mı? 580 kişi her biri 750 liradan toplam maliyet 435 bin lira yapıyor! Az para değil…
Birliğin kasasından ödenen bu para hak mıdır? Adalet midir? Siz esnaf odasına aidatlarınızı yatırın onlar hediye çekini dağıtsınlar. Kaldı ki delege olarak oy kullanacak olan kişilerin her birisi bir odanın yöneticisi. Yani parası olup, oda yönetimine giren ve 750 liralık hediye çekine ihtiyaç duymayacak kadar varlıklı insanlar.
Niyazi Göger ve yönetiminin çıkıp bu konuda bir açıklama yapma borcu olduğunu düşünüyorum. Bu kadar parayı verebilecek kadar durumları iyi demek ki odalarının…
Adana Sanayi Odası’nın Başkanı Zeki Kıvanç Beyin ve Adana Esnaf Odaları Birlik Başkanı olan Niyazi Göger Beyin bu iki uygulama ile ilgili bizim görüşümüze katılıp katılmadıklarını, yaptıkları eylemlerin doğru olup olmadığını, nasıl savunacaklarını inanın öğrenmek isterim.
Bana göre ikisi de etik değil, doğru değil. Onlara göre sanırım etik ve doğru ki böyle davranıp hareket ettiler.
Diğer odalarda durum farklı mı?
Bence değil. Kısmet olursa Ramazan Bayramı dönüşünde onları da mercek altına alarak yaptıkları uygulamalardan kesitler sunacağız. Siz aidatlarınızı yine de düzenli olarak ödeyin ki onlar har vurup harman savurmaya devam etsinler!
Yoksa bu kadar parayı ceplerinden karşılayacak değiller ya!