Adana’da belediye meclis üyeleri her dönem imar konusunda kötü sicil ortaya koyarak kamuoyu tarafından eleştirilmiş, bazen de yargı önünde hesap verir duruma gelmişlerdir. Maalesef diyorum, olmaması gereken bir olay ama buna meclis üyeleri sebep olunca haklarında iyi düşünülmemesi de gayet doğal bir olay olarak karşımızda duruyor.
Ben kendi adıma belediye meclis üyelerine iki soru sormak istiyorum.
Birincisi, ilçe belediye meclisinde ve Büyükşehir belediye meclisinde yani her ikisinde de meclis üyesi olarak yer alan isimler veya aynı partinin meclis üyeleri iki ayrı mecliste farklı iki oyu neden kullanır? Örneğin Çukurova Belediyesi meclisinde başka oy kullanıp Büyükşehir’e gelince farklı bir oyu neden kullanırsınız?
Fikriniz mi değişti? Yoksa sizi etkileyen olaylar mı yaşandı?
İkinci sorum, hemen hemen her konuda farklı düşündüğünüz ve birbirinize muhalefet ederek söylemedik söz bırakmadığınız partiler ile imar konusu olunca neden aynı noktada buluşursunuz?
Bu zor sorularıma belediye meclis üyelerimizin yanıt vermesini de beklemiyorum işin doğrusu…
Ama ben yine de sorayım ki, bazı gerçekleri burada dile getirmeye fırsat bulmuş olayım.
Hatırlayın, Aytaç Durak’ın belediye başkanlığı döneminde Adana’da yeni bir partinin varlığından haberdar olduk.
‘İMAR PARTİSİ…’
Ve bu İmar Partisi yüzünden belediye başkanları cezaevine girdi, meclis üyeleri cezaevinde yatmak zorunda kaldı. Ses kayıtları dinletildi, otelden çıkarken meclis üyelerinin görüntüleri yayınlandı.
Bütün bunları Adana yaşadı. Kimse bundan ders almadı sanırım ki, bugün yine dün ak dediklerine bugün beyaz, dün evet dediklerine bugün hayır diyebilme noktasına gelip haklarında olumsuz cümlelerin kurulmasını neden oldular.
Bu arada partilerin grup başkanvekili olarak bilinen il başkanları da suskun kalıyorlar! Bu olaylar karşısında ‘hayırdır, ne oluyor?’ sorusunu dahi sorma ihtiyacı duymuyorlar.
Adana’daki belediye meclislerinde yaşanan bu olayların temelinde imar var. İmarda ise yoğunluk artırma, arsanın kıymetlenmesi, birilerine iltimas konuları var. Böyle de olunca meclis üyelerinin üzerine yapışan kötü imajlar ortaya çıkıyor.
Bu kötü imajlar ne ilk, ne de son olacak. Bir meclis üyesi gidiyor, diğeri geliyor. Yine aynı konular, yine aynı suçlamalar…
Allah bizi beterinden saklasın diyelim ve zor sorumuza bakalım kimler nasıl yanıt verecekler onu bekleyip görelim.