Yerel seçimler öncesinde iktidar partileri seçmene ‘Belediye başkanları iktidar partisinin belediye başkanı olursa hizmet şehrinize daha çok gelir’ diyerek bir algı oluştururlar.
Seçmen buna itibar eder mi?
Bazen eder, bazen etmez.
Aslında seçmen kendisine yakın olan ve hizmet edeceğine inandığı kişileri belediye başkanlığı makamına getirir.
Muhalefet partisine mensup belediye başkanı olmak, hizmet yapamama anlamına gelmez. Her türlü siyasi engele rağmen belediye başkanı eğer hizmet etmekte kararlı ise ‘bir yolunu bulup’ hizmetini yapar.
Bunun yaşanmış çok örneklerini gördük, görmeye de devam ediyoruz.
Adana’dan yani şehrimizden size bu anlamda şehrine muhalefet partisinin belediye başkanı olmalarına karşın hizmet eden isimlerden örnekler verebilirim
Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan, Saadet Partisi’ne mensup olmasına karşın ilçesine önemli hizmetler yapan isimdir. Kendisini takdir ediyorum.
Seyhan Belediye Başkanı Akif Akay, bütün olumsuzluklara rağmen ilçesine hizmet eden bir diğer belediye başkanımızdır. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, muhalefetin başkanı olarak önemli hizmetlere imza atıp toplumda karşılık gören isimlerden birisidir.
Demek ki hizmet edebilmek adına illaki iktidar partili olmak gerekmiyor.
İktidar partisinin belediye başkanı oldukları halde hizmette arka planda kalınacak ise hiç başkan olmamak daha iyidir diyebilecek noktada eleştiri alan isimlerden mevcuttur bu şehirde.
Son bir aydır özellikle genel seçim takviminin belirlenmesine yönelik beklentiler sırasında vites yükselterek ‘siyasi beklenti’ içinde olan bazı belediye başkanlarının milletvekili listelerine ‘dokunmak’ için gayretli olduklarını da görüyorum.
Bu gayretlerini görünce, ‘milletvekili listelerine dokunmak yerine bu şehre hizmette kararlı olsunlar daha verimli olurlar’ diyerek de kendi kendime yorum yapıyorum.
Sözün özüne gelince, yerel siyaset yapan belediye başkanlarına bir çağrım olsun. “Her yerde benim etkim olsun” diyerek her siyasi olaya müdahil olmayın. Çünkü çok tepki alıyorsunuz.