Lise öğrencilerinin servislerinin iptal edilip resmen ‘REZİL’ edilmelerini gazetemizde haber olarak değerlendirip köşe yazımda yetkililere seslenerek ‘Bu sorunu acilen çözün’ çağrısını yaptık.
Kimsenin ne duyduğu var, ne de harekete geçtiği!
Ne ara bu durama geldik?
Neden böyle olduk? Bu kadar insanların mağduriyetine kayıtsız kalıp ‘Mevzuat böyle’ diyerek başımızı öbür tarafa çevirir olduk!
Çağrımıza konu olan olayın dilerseniz buradan bir kez daha dile getireyim.
Kozan’a bağlı Akçalıuşağı, Boztahta, Şerefli, Kuyubeli, Minnetli ve Karahamzalı mahallelerinde ki lise öğrenci servislerinin iptal edilip öğrencilerin yurtlara yerleşmeleri istenildi.
Yurtların dolu olması nedeniyle öğrencilerin yurtlara yerleşemediği, yurtların dolması durumunda taşımalı sistemin tekrar başlatılabileceğini öğrenen veliler zor anlar yaşadı.
Ayrıca yurtlara yerleştirilen öğrencilerden yurt parası da istenirken, öğrenci velilerinin evlatlarını yurda göndermek istemediği ilçedeki sorunu bir kat daha artırdı.
Öğrenci velileri özel servis tutmak zorunda kaldıklarını ve ekonomik sorunlar nedeniyle ücretlerin de altından kalkamadıklarını belirterek Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin sorunlarına acilen çözüm bulmalarını istediler.
Konu buydu…
Peki, ne yaptı etkili ve yetkili isimler?
Susmayı tercih etti…
Yalçın Mete kardeşimiz köşe yazımın altına şu yorumu yapmış. Bu yorumu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mete aynen şu cümleleri kullanmış. “Nerede kaldı fırsat eşitliği ve sosyal adalet ilkesi. Yahu; eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik, ne ihmal edilecek nede konjoktürel olarak hareket edilecek konulardır, alanlardır. Ülkelerin, devletlerin genel stratejisiyle ilgilidir. Uygulamada ortaya çıkan aksamalar güncellenerek giderilir...
Etkili ve yetkili kişiler, ülkemizde özelde de bölgemizde, Adana'da, Kozan'da şu kadar derslik yaptık, şu kadar öğretmen atadık, şunları da yaptık vb gibi şeklinde ruhsuz sayıları sıralayarak, başarılarını(!) anlatırlar. Her şeye rağmen gerçek: okumaya hevesli gençler, okuluna, eğitime sorunsuz ulaşamıyor.
Yazıktır. Günahtır. Ayıptır.
Kimse bürokratik bilmem neleri sıralamasın lütfen.”
Başkaca söze gerek var mı?
Yok sanırım.
Yalçın Mete’nin yorumunu bence milli eğitim yetkilileri bir kez daha okusunlar diyorum…