Size kolay bir soru sormuş olayım. ‘Okulda kıyafet satılır mı?’
Yanıtınızı sanırım ‘Hayır’ olacaktır.
Gelin görün ki, okullar açıldığında okullarda kıyafeti okul idaresi satmaya başlamış!
Her geçen gün kentte yeni uygulamaları görünce inanın şaşkınlık içinde olup biteni seyretmek zorunda kalıyoruz.
Dün Sarıçam’dan Kasım Saban isimli bir arkadaş beni aradı. Okullardaki uygulamalardan duyduğu rahatsızlığı ve konuyla ilgili olarak bugüne kadar izlediği yolları bana anlattı.
Hayretler içinde kendisini dinledim. Bakın Kasım Saban neler anlattı.
“Ben okul malzemeleri satan iş yerinin sahibiyim. Sarıçam İbni Sina MTAL Lisesi ile Sarıçam Spor Lisesi’ndeki uygulamalardan bahsedeceğim sizlere. Okul kayıtları döneminde okula kayıt olmak için gelen öğrenci ve velilere okul idaresi kıyafet sattı. Normalde bizim 670 liraya sattığımız kıyafeti okul idaresi okul binasında 800 liraya velilere sattı. Biz sattığımız ürünlere fatura ve fiş kesiyoruz. Okul idaresi kesmeden satıyor. Okul idaresi G……. İsimli bir firmadan bu kıyafetleri temin etmiş. Fatura ve fiş kesilmediği için devletin vergi kaybı da oluyor. Konuyu CİMER’e ve Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet ettim. Bir sonuç alamadım.”
Kasım Saban’ın bu ifadelerinden sonra araştırdığımda Saban’ın şikayetinin ardından soruşturma başlatıldığını öğrendim.
Soruşturmadan bir şey çıkar mı?
Hemen yanıtını vereyim. ‘ÇIKMAZ…’
Daha önce bu tür açılan soruşturmalardan bir sonuç çıkmadığı gibi bundan da sonuç çıkmaz. Adana İl Milli Eğitim Teftiş Kurulu’ndan bir sonuç ÇIKMAZ…
Milli Eğitim Bakanlığı bu gibi konularda genelge yayınlıyor. Yönetmelikleri var. Lakin idareler her genelgenin arkasından dolanarak bildiklerini okur durama geldiler.
Adana İl Milli Eğitim Teftiş Kurulu olayların üzerine radikal bir şekilde gitse inanın hiçbir okul idaresi böyle yasal olmayan yollara başvurmaz.
Hep söylediğim gibi Adana’da bürokrasi hazretleri kafasına göre takılıyor. Devletin işlerine akıl sır ermez duruma geldiğini ifade eden bir düşünceyle uyanıyoruz yeni güne…
Böyle mi olmalı?
Asla…
O vakit bu tür konularda haber yapmayacak, köşe yazıları yazmayacak duruma gelmemiz gerekiyor. Yani her şeyin yasal yollardan yapılması gerekiyor.
Arkadan dolanarak değil…
İş işten geçtikten sonra teftiş kimin umurunda?
Biz yine de Kasım Saban isimli yurttaşın anlattıklarını, şikayetlerini dile getirmiş olalım. Belki 3 veya 4 ay sonra Adana İl Teftiş Kurulu’nun kararını görebiliriz!
Karar ne olur? Onu da inanın merak ediyorum.