Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı ile 31 Mart yerel seçimlerinde Atlı’ya rakip olan o dönemin BBP Kozan Belediye Başkan Adayı olan, bugünün ise Anahtar Partisi’nin Kozan İlçe Başkanlığını yapan Gürdal Topal arasında yaşanan ‘aşağılayıcı ifade içerikli tartışmayı’ görünce Sayın Atlı’ya hitaben ‘Sinirlenmeyi bırak, bozuk yollara bak’ cümleleri ile bir yazıyı kaleme almak istedim.
Bir etkinlikte Gürdal Topal söz alıp kürsüden konuşuyor. Topal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörist başı Öcalan’ın meclis kürsüsünden çıkıp konuşma isteğini ve son açılımda yaşanan gelişmeleri ima ederek eleştirilerine başlıyor. Arkasından Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı’nın seçim meydanlarında verdiği vaatleri hatırlatıp ilçenin yollarının köstebek yuvası olduğuna işaret edip sonrasında ‘Bunları konuşalım’ uyarısında bulunuyor.
Topal’ın bu konuşması sırasında Mustafa Atlı sinirli bir çıkışla Topal’a aşağılayıcı ifadeyle ‘küçük beyinli’ diye hitapla başlayan ifadeleri kullanıyor. Ve ‘Liderimize laf ettirmeyiz’ diyerek de sinirli çıkışına bana göre zemin hazırlamış oluyor.
Gürdal Topal’ın da Mustafa Atlı’nın da konuşmalarını dinledim. Atlı’nın tavrı ve cümleleri çok ama çok yanlış. Yanlış olduğu gibi üslubu da çok kötü Atlı’nın…
İkisi de Kozan’da siyaset yapıyorlar. Atlı seçim kazandı. Topal ise Atlı’dan sonra en fazla oyu alan rakibi oldu ve seçimlerden ikinci olarak çıkan isimdi.
Topal’ın Atlı’yı adım adım takip etmesi gayet doğal. Çünkü rakibi…
Eksikliklerini de söylemesi doğal.
Doğal olmayan Topal için ‘O kürsüden bunların söyleneceği zaman o zaman değil’…
Yani rakibiniz orada diyerek siyaset yapmak doğru olmamış Sayın Topal…
Atlı için de ‘Bu tür üslup ile belediye başkanlığı yaparsanız çok daha kırıp dökersiniz…
Sanırım daha sonra Atlı özür dilemiş…
Neyse ki olay tatlıya bağlanmış.
Geçen hafta Atlı’nın ve Topal’ın katıldıkları etkinliğin gerçekleştiği gün olan Perşembe günü Kozan’a gittim. Akşam saatlerinde Kozan’a vardım ve Toprak Mahsülleri Ofisi ve Orman İşletmesi Müdürlüğü önünden şehre girilen noktadan Cumhuriyet Mahallesi, Eski Pazar Yeri, Kozan Lisesi, Mezarlık ve İlikçi Kuyu Sokak güzergâhını kullanarak arabamın başına bir iş gelmesin diyerek araç sürmeyi de unutacak kadar rezil bir vaziyette evime ulaştım.
Sayın Atlı, Kozan’ın bu cadde ve sokakların halini görmüyor musunuz?
Bu bahsettiğim yerler Kozan Belediyesi’nin sorumluluk alanına giren yerler. Yani asfaltlama ve yama yapma size ait Sayın Atlı…
Bu kadar şikâyet varken yollar delik deşik iken, Gürdal Topal’ın eleştirileri haksız mıydı? Bence haklı...
Sayın Atlı, bir gün isterseniz makam arabasına değil de özel aracınıza binerek şöyle bir dolaşın bu yolları…
O yolları görünce sanırım sinirlenmeye fırsatınız kalmayacak…
Atlı ile Topal arasındaki sinir harbine dönüşen ithamlı atışma sırasında Mustafa Atlı’nın yanında Kozan Kaymakamı oturuyor. Bu istenmeyen olay, Kaymakamın yanında gelişiyor.
Kaymakamı o karede görünce aklıma Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve o dönemin Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasında geçen olay aklıma geldi.
Tıpkı bugünün Mustafa Atlı, Gürdal Topal ve Kozan Kaymakamının bulunduğu alanda geçen olay gibiydi!
Abdullah Gül oturuyor. Yanında Başbakan Erdoğan var. Kürsüde Metin Feyzioğlu konuşuyor. Başbakan Erdoğan, sinirlenip Feyzioğlu’nu adeta ‘HAŞLIYOR’. Feyzioğlu sakin, tıpkı Topal gibi…
Sadece bu iki görüntü arasında bir tek fark var. Abdullah Gül, Erdoğan’ı sakinleştirmeye çalışıyordu o olayda. Kozan’daki olayda Kaymakam bırakın sakinleştirmeyi, Atlı’nın ani çıkışı ile ona yer açıp bir kenara çekilip seyrediyor.
Kaymakam adına da şık olmamış bir davranış…
Saygı sınırının açılması şık olmamış. Kaymakamı yok saymak şık olmamış. Kaymakam Beyde ağırlığını hissettirememiş. O da hiç şık olmamış.
Şimdi bu yazıyı kaleme aldım diyerek şık olmayan ifadelerle karşı karşıya kalırsan hiç şaşırmam!
Tatlıya bağlanmış olsa da bu gibi olaylar muhataplarının hanesine eksi yazar…