Çok af edersiniz, bugün yazımın başlığını koyarken ‘Keriz’ ifadesi kullanmak zorunda kaldım. Şayet keriz ifadesini kullanmasam ancak bu ifadenin karşılığı olmasa da ‘Aptal’ diyerek değiştirmek zorunda kalacaktım.
Bugüne kadar anketlerin sonuçları açıklanır, bu sonuçlara göre siyasetçiler kendilerini test ederlerdi. Sanırım anket yapan kuruluşların sahipleri memnun olmamış olacaklar ki, anketlerin ortalamasını değerlendirip ‘Anketlerin anketi’ diyerek yeni bir uygulamaya imza atmışlar.
Anketlerin anketi ne demek? Hemen ifade edeyim. Bir ay boyunca yapılan 9 anketin ortalaması çıkarılarak siyasetçilere sunulmuş
9 ayrı anketi yapan kuruluşlar ne kadar sağlıklı ki, ortalamaları sağlıklı olsun!
Ben anketlerin sağlıklı yapıldığına inanmayanlardanım. İnananlar inanabilir. Ona da saygı duyarım. Kaldı ki siyasetçiler bu anket içini çok inanıyor olsalar ki, parayı bastırıp kendilerini anketlerde birinci gösterilmesini isteyerek açıklanan anket sonuçlarıyla kamuoyuna yönlendireceklerini düşünüyorlar.
Muhalefet erken seçim istiyor. İktidar ve ortağı ise ‘seçim tarihini biz belirleriz’ diyorlar.
MDRaporlar şirketi, ocak ayında yapılan 9 anketin ortalamasını paylaşmış kamuoyu ile…
Son olarak; sosyal medyadan ulusal ve uluslararası seçim ve kamuoyu araştırmalarını listeleyen MDRaporlar, ocak ayında yapılan 9 anketin ortalamasını paylaştı.
AK Parti birinci, CHP ikinci partiymiş anket sonucuna göre. İki parti arasında 0.8 puan fark var. Yani her iki partiyi de üzmemişler!
Böyle yapacaklar ki, yeniden siyasi partilerin kendilerine anket yaptırmak zorunda kalmalarını temin etsinler!
Şubat ayında durum ne olur? Onu ancak anket şirketleri bilir!
Aslında yurttaşın düşüncesi ne anketlere yansıtılıyor. Ne de iktidarın yetkililerine yurttaşın içinde bulunduğu zor ve sıkıntılı durum aksettiriliyor.
Bence siyasi partiler ‘Ankara’yı mesken tutup, başkentten herkese laf yetiştirme yerine halka gidip kendilerini anlatsınlar. İktidar partisi ‘Bu ülkenin durumu nereye gidiyor? Nasıl düzelecek bu ekonomi? Yurttaşın sorunları nelerdir? Bunlara getirilecek olan çözüm yolları nelerdir?’ Bu sorulara yanıt arayarak bunu halka anlatması gerekiyor.
Muhalefetin ise ‘İktidarı eleştiriyoruz ancak biz iktidar olunca ortada duran sorunları nasıl çözeceğiz? Ne yapacağız?’ sorusunun yanıtını halka yani yurttaşa anlatması gerekiyor. Yani yurttaşı ikna etmesi gerekiyor.
Anket şirketlerinin siyasetçileri keriz yerine koyarak ‘idare etmeye yönelik’ anketleriyle mutlu olmanın yerine, hakikati halkla bütünleşerek siyasiler görmeli, yaşamalıdırlar.
Aslında bu anket yönteminin tutarsızlığı sadece bizim ülkemiz için geçerli değil elbette. Son ABD seçimlerinde Trampa kazanma ihtimali tanımayanların da nasıl siyasileri keriz yerine koyarak Trampın rakibini güçlü gösterdikleri örneğine bakarak anketlerin tutarlılığı konusunda karar sahibi olabilirsiniz.
Sizi bilmem ama ben bu anket işini hiç ama hiç önemsemiyorum.
Siz siz olun siz de asla inanmayın bu anketlere…